Ağlamadan soğan doğramanın 11 yolu
Tazesiydi, kurusuydu, arpacığıydı fark etmez, soğan mutfaklarımızın en önemli malzemelerinden biri. Soğansız yemek yapamıyoruz, "Ay ben sevmem" diyene şaşkın gözlerle bakıyoruz. Lakin kusursuz güzeli henüz bulamadık. İlgilisinin bildiği üzere, canımız soğanımızın da bazı kusurları var elbette...
Yemek yaparken soğanla aramızın bozulmasının iki temel nedeni var. Birincisi ellerden çıkmayan kokusu, ikincisi de gözyaşlarımızı sel etmesi. (Buraya Justin Timberlake'ten Cry Me A River'ı eklemek istiyorum. Mutfakta dinlersiniz, iyi gider...)
"Eldeki soğan kokusunu nasıl çıkartırız?" konusuna bir sonraki haberimizde değineceğiz. Bugünkü konumuz, gözlerimiz yuvalarından çıkmadan nasıl soğan doğrayabiliriz?
Öncelikle soru: Soğan gözümüzü neden yakıyor? Çünkü soğan hücrelerini bıçağımızla parçaladığımızda ortalığa bir miktar sülfürik asit yayılıyor. Gözyaşı bezlerimizi irrite eden bu madde de 'ağlamamıza' neden oluyor.
'Soğanlı Yemek Sevip Gözünün Kıymetini Bilenler Derneği' olarak bizler, annelerimizden, eşten dosttan, internetten çok çeşitli gözyaşıyla mücadele taktiği öğrendik. Kırmızısıyla, sarısıyla, beyazıyla onlarca soğan doğradık. Kimilerinden daha az, kimilerinden daha fazla memnun kaldık. En sonunda da bunu sizle de paylaşmak için kolları sıvadık.
Öyleyse buyurun gözyaşıyla mücadelede 11 denenmiş tekniğe...
AĞZINA BİR LOKMA EKMEK AT KIZIM!
Tahmin edebileceğiniz gibi tam bir büyükanne taktiği. İşe yarıyor mu? Maalesef hayır. "Bende yaradı" diyen varsa yorumlara bekliyoruz.
SOĞANLARI DOĞRAMADAN MİKRODALGAYA AT KANKA!
Arkadaşın arkadaşı internette görmüş. Denedik ama verim alamadık. Mikrodalga burada hayal kırıklığına uğrattı bizi.
Uğratmadığı 7 alternatif kullanım için maviye buyurun:
DİLİNİ DAMAĞINA YAPIŞTIR, AĞZINDAN NEFES AL!
Şimdiden söyleyelim, olmadı! Nasıl işe yarayacağını en baştan anlamamıştık zaten. Güya ağzımızdan nefes alınca sülfürik asidi gözümüze ulaşmadan yutuyormuşuz.
SOĞANI BİR ALEVİN DİBİNDE DOĞRA!
İşe yaramayan bir başka taktik daha. Üstüne üstlük ocağı açayım, yok olmadı mum yakayım filan derken yarattığınız tantananın sonu yok. Boş verin, değmez...
SOĞANI KESMEDEN BIÇAĞI LİMON SUYUNA BATIR!
Bu da olmadı ne yazık ki... Halbuki limonun var böyle kötü kokuyla, çıkmayan lekeyle vs. mücadelede oynadığı kahramanca roller ama bu sefer değil.
SOĞANIN KÖKÜNÜ KESİP AT, BÜTÜN MELANET ORADA TOPLANIYOR!
Hayır efendim toplanmıyor, ayrıca soğana melun diyen karşısında bizi bulur! Özetle işe yaramadı, yaramaz. Geçiniz!
SAKIZ ÇİĞNE!
Bunu 'ağzına ekmek at'çılarla 'dilini damağına yapıştır'cıların bir araya gelerek uydurduklarından şüpheleniyoruz biz. İşe yaramadı tabii ki ama sakız iyidir en azından dişiniz temizlenir.
SOĞANI SUYUN ALTINDA DOĞRA!
Suyun altı derken, küvete girmekten bahsetmiyoruz tabii. Evyenin içinde musluktan akan suyun altında soğan doğramaktan ve sülfürik asidi gözümüze ulaşmadan borudan aşağı göndermekten bahsediyoruz. Açıkçası mantıklı, kısmen işe de yarıyor. Ama soğan doğrama sürecini çok zorlaştırıyor. Hele ki küp küp doğrayacaksanız. Bir de ıslak soğan parçalarını kızgın yağa atmayın sakın. Göz yanmasın derken eli yakmak da var.
DENİZ YA DA KAYAK GÖZLÜĞÜ TAK!
Söylemeye gerek bile yok, işe yarıyor. Amma ve lakin değer mi? Onu size bıraktık, biz kaçtık...
SOĞANI DOĞRAMADAN ÖNCE 5-10 DAKİKA BUZLUĞA AT!
İşte budur! Soğuk soğanın içindeki yarı zehirli maddeleri dondurup dışarı çıkmasına engel oluyor. "BEN KALP BİLİM" diyenleri buraya alalım. Çıkışta kahve içeriz hep birlikte.
SOĞANI ASPİRATÖRÜN ALTINDA DOĞRA!
İşe yaradı mı? Yaradı! Çünkü asitli hava bacadan uçtu gitti. Hele hele dondurulmuş soğanı bu şekil doğrayınca, gözyaşlarımız bu kez mutluluktan sel oluyor efendim. Biz bu gazla şahane bir soğan çorbası bile patlatıveririz, hiç sıkıntı değil.
Bizim taktiklerimiz bu kadar. Varsa sizin de deneyip memnun kaldığınız yollar, yorum kısmında bizimle paylaşmayı unutmayın.