KPSS, ÖSYM'nin başını yedi

Şimdi, artık YÖK ve cumhurbaşkanlığı olaya el koydu. Devlet Denetleme Kurulu harekete geçti. YÖK Genel Kurulu ise cuma günkü toplantısında durumun kopya yönünde ağırlık kazandığını, tam puan alan adaylarla görüşme sağlanacağı mesajını verdi.

Adayların zaferi

KPSS aslında adayların ortaya çıkardığı bir skandal oldu. Sınava giren adaylar, önce puanlarının yanlış hesaplandığı yolunda hem TBMM'ye, hem de basın mensuplarına elektronik posta gönderdiler. Daha sonra işin peşini bırakmadılar. Bu kez, elektronik postalara kaç kişinin tam yaptığına yönelik mektuplar gelmeye başladı. Bir sonraki adım tam yapanların akraba olduğunu belirtir mesajlar, son olarak da onların kimlik numaraları ve puan kartları oldu. Son olarak bu kişilerin hangi dershanede çalıştığı, nerede sınava hazırlandığına yönelik bilgiler mail kutumuza düştü. Aslında gizli kalması gereken bu bilgilerin, kimlik numaralarının elden ele dolaşması bile sistemin çöktünün en güzel örneği oldu.

Zaten gelen elektronik postalar da tek elden çıkmıştı. Aynı metin farklı isimlerle mail kutusunu dolduruyordu. Durum basında yer alınca, sendikalarda bastırınca gündem yaratıldı. ÖSYM'nin sistemine girildiği, olayın arkasında ciddi skandal olduğu gerçeği ortaya çıktı.

ÖSYM'ye yazık oldu

ÖSYM Başkanı Prof.Dr. Ünal Yarımağan'ı yıllardır tanırım. Çok dikkatli, titiz ve özenli çalışır. Ancak, bu olayda sistemin zayıf noktaları olduğu ortada. Kendisi bile şaşırsa da güvenilir, çelik kapılar ardındaki kurum olan ÖSYM çöktü, çöktürüldü. Kimilerine göre zaptedilmeyen tek kale de gitti, kimilerine göre bunu haketti. Bana göre kuruma da Yarımağan'a da yazık oldu. Çeyrek asra yakın yapılan hizmetin, titizliğin bedeli bu olmamalıydı. Birileri Yarımağan'a da, sisteme de oyun oynadı.

Asıl sorun bundan sonra başlayacak. Eğer kopya olduğu saptanırsa sınav büyük ihtimalle iptal edilecek. İptal edilmesi için başvurular da yapıldı. Ama, Milli Eğitim Bakanlığı okulların açılmasına az zaman kaldığı için atamaları yapmak zorunda kaldı. İşte işi daha da karıştıracak nokta bu oldu. Soruşturma süreci netleşmeden öğretmen atamalarının yapılması birçok sorunu da beraberinde getirecek.

Şimdi de sınavın iptal edilmemesine yönelik mailler geliyor. 30 bin öğretmen adayı ve onbinlerce memur adayı zor dönem geçiriyor. Ya kopyacılar tek tek tespit edilecek, hakkıyla puan alanların ataması yapılacak. Ya da herşey sil-baştan olacak. Böyle olsa bile bu kez sınavı hakkıyla kazananlar mahkemeye başvuracak ve olaylar iyice keşmekeşe dönüşecek.

Bütün bu yaşananlar arasında benim kafamı şu kurcalıyor:

Kopya çekenler yarın nasıl öğretmen olacak? Çocuklara hangi değeri öğretecek? Onlara nasıl yön gösterecek?

Gelecek nesili kimler şekillendirecek?

**

İyi okul için takip şart

Anadolu ve Fen Liseleri'nde yedek liste kayıtları 27-31 Ağustos'ta yapılacak. 31 Ağustos'ta OYP ile öğrenci alan Anadolu ve Fen Liseleri ve meslek liseleri boş kontenjanlarını ilan ederek varsa yedek listeye giren öğrencilerin isim listesini ilan edecek. Milli Eğitim Bakanlığı internet sitesinden yedek listesinde olanların istedikleri okula kayıt hakkı kazanıp kazanmadığı açıklanacak.

Bu arada özel okullar da 3.ön kayıt dönemi kontenjan açıklarını ve taban puanlarını ilan ettiler. Bu dönemde kontenjanını dolduramayan okullar 1 Eylül'den itibaren serbest kayıt dönemine geçecek. Yani bu dönemde 1 gün ön kayıt, 1 gün kesin kayıt yapacaklar.

Çocuğu SBS'ye giren için aileler için okul okul koşturma işte asıl bu dönemde başlayacak. Anadolu Lisesi'ne de, özel okula da çocuğunu gönderecek ailelerin takip ettikleri okulda kaçıncı yedek olduklarını iyi takip etmeleri, özel okulları bekleyenlerin ise hergün istedikleri okulun puanını kontrol etmeleri şart.