Kış rehavetini atıyoruz

Hem ruhu hem de bedeni uyandırmak ve hareketlenmek için bahardan daha iyi bir zaman olamaz

Haberin Devamı

Yüzünü esirgemeyen güneş, renk renk çiçeğe, yaprağa bürünen toprak ve ağaç, ısınan hava kış rehavetini atmak için şahane bir ortam yaratıyor. Ancak baharda da bazı sorunlarla karşılaşabilirsiniz. İşte uzmanların bunlarla baş etmek için yaptığı öneriler:

KISA TATİLLER YAPIN:

Bahar size tam tersi etki mi yaptı? Kıpır kıpır olmak yerine halsizlik, uykusuzluk, işe gitmeme isteği, eklem ağrıları, mutsuzluk gibi belirtiler mi yaşıyorsunuz? Sadece bahar yorgunusunuz. Bazılarımız geçiş süreçlerini kolay atlatamıyor. Bahar mevsiminde havadaki negatif elektrik yükünün artmasıyla da yorgunluk, halsizlik ve gerginlik yaşayabiliyor. Bunu aşmak için egzersiz, özellikle de yürüyüş yapın. Güneşli, ılık günlerin tadını park, bahçe, deniz kıyısında yürüyerek çıkarın. Hem bedeninizi çalıştırın hem de güzelliklerin bir kez daha farkına varın. Özellikle B, C vitaminleriyle ve potasyum açısından zengin olan domates, patates ve kayısı gibi yiyecekleri bolca tüketin. Kısa tatiller yapın, güneşin içinizi ısıtan ışığından yararlanın. Her zamankinden fazla su için. Stresin üstesinden gelmek, neşelenmek için alkole koşmayın. Uyku düzenine dikkat edin. İş yoğunluğunu ‘yapabiliyorsanız’ azaltın.

Haberin Devamı

METABOLİZMANIZI HIZLANDIRIN

Kışın genellikle metabolizma yavaşlıyor. Daha çok yemek istiyoruz, daha az hareket ediyoruz. Aldığımız kiloları kalın giysilerle kamufle etmek de kışın daha kolaydı. Artık giysiler inceliyor, plaj mevsimi yaklaşıyor. Rehaveti bırakmanın, metabolizmayı hızlandırmanın ve forma girmenin tam zamanı. Metabolizmanızı hızlandırmak için gece en geç 24.00’te uyuyun, sabah en geç 07.00’de uyanın. Unutmayın vücut kendini uykuda onarır. Düzenli olarak aerobik egzersiz yapmayı alışkanlık haline getirin. Haftada en az üç gün 45 dakikalık bir tempolu yürüyüş yapın. Kola, gazoz gibi asitli ürünler yerine su için. İyi bir metabolizma, iyi bir dolaşımdan bu da iyi bir boşaltımdan geçer. O nedenle günde 2-2,5 litre su içmeye özen gösterin. Acıktığınızda mutlaka vücudunuza cevap verin. Açlığı ertelemek metabolizma hızını yavaşlatır. Küçük bir meyve bile yeseniz yeterli olur. Metabolizmayı en çok çalıştıran yiyecekler proteinler. Ancak hiç karbonhidrat almadan sırf protein yenilerek yapılan diyetler son derece yanlış. Hızlı kilo verseniz bile, damar hastalığına yakalanma riskiniz artar. Az ve sık yemek metabolizmayı canlı tutuyor. Yemeklerinizin yanına eklediğiniz iki-üç kaşık yoğurt yüksek kalsiyum içeriği nedeniyle metabolizma üzerinde olumlu etki eder. Taze sebze ve meyveler, kuru baklagiller ve tam tahıllı ürünleri de düzenli tüketmek şart.

Haberin Devamı

POLEN ALERJİNİZ VARSA 05.00-10.00 ARASI EVDE KALIN

Polenler, saman nezlesi (alerjik nezle) ve astım belirtilerini tetikleyebiliyor. İlaçlarınızı almayı ihmal etmeyin. Kızılağaç, fındık, zeytin, kavak, çayır otu, pelin, arpa, buğday, yulaf ve çavdar polenleri en fazla alerjiye neden olanlar. Ağaç polenleri daha çok şubat-mayıs, ot polenleri mayıs-haziran aylarında, yabani ot polenleriyse yaz ortasından sonbahara dek yakınmalara neden oluyor. Polen alerjiniz varsa, otomobil ve evlerin pencerelerini kapalı tutun. Polenler daha çok sabah saat 05.00-10.00 arasında yayılır. Bu saatlerde mümkün olduğunca dışarı çıkmayın. Dışarı çıktığınızda mümkünse polen maskesi takın. Polen mevsiminde açık havada spor yapmayın. Gözlerin yanını da örten güneş gözlükleri yararlı olabilir. Dışarıda giydiğiniz giysileri evde kullanmayın, dönüşte saçlarınızı yıkayın. Çamaşırları dışarıda kurutmayın. Üstlerine polen yapışabilir. Klimaların polen filtrelerini sık sık değiştirin.

Haberin Devamı

MANGALDAKİ ETİ KÖMÜŞLEŞTİRMEYİN

Güneşi gören mangala koşuyor. Kızartma ya da mangalda kömür ateşinde pişirilen yiyeceklerin leziz olduğu tartışmasız. Ancak bu yöntemlerle pişirilmiş yiyeceklerin ‘sık olmamak, yakmadan, kömürleştirmeden’ şartıyla tüketilmesi gerekiyor. Hiçbir şekilde yanık gıda yenmemesi gerekiyor. Ama mangalda olumsuzluk biraz daha artıyor, etin yanmasının dışında, isle birlikte çıkan karbon partikülleri besine yapışıyor. Bu şekilde tüketimin alışkanlık halini alması mide için çok zararlı.

 

Yazarın Tüm Yazıları