Haydi erkekler doktora

8 milyon erkek sertleşme sorunu yaşıyor ama doktora gitmek yerine “stresliyim, kapı açık kaldı, yediklerim dokundu” gibi mazeretler üretiyor. Türk Androloji Derneği, ‘Mazerete Son’ kampanyası başlattı!

2025 yılında, 322 milyon erkeğin sertleşme, daha bilinen adıyla ereksiyon sorunu yaşaması bekleniyor. Türkiye’de de sorun ciddi boyutlarda: 8 milyon erkek az ya da çok bu sorunu yaşıyor. Tedavi yöntemlerindeki gelişmelere rağmen konunun konuşulmaması, kapalı kapılar ardında kalmaya devam etmesi nedeniyle Türk Androloji Derneği, ‘Mazerete Son’ kampanyası başlattı. Ürologlar sertleşme (ereksiyon) sorunu yaşayan erkeklere şu tavsiyede bulunuyor: “Yorgun ve stresliyim. Kapı aralık kaldı. Huzursuzum. Yediklerim dokundu. Borçlarım var...” gibi mazeretler üretmek yerine “Belki başka bir sebeple sertleşme sorunu yaşıyorsunuz, doktora başvurun” diyorlar.

İLK SIRADA GEÇİM SIKINTISI

Kampanyadan önce kadın ve erkeklerin konuya bakışı incelendi. İstanbul, Ankara, İzmir, Antalya ve Bursa’da yaşayan 20 yaş ve üstü 150 kadın, 35 yaş ve üstü 157 erkekle yapılan bir araştırmaya göre, erkeklerin 77’si sertleşme sorunun tedavisi için hiçbir şey yapmıyor. Erkeklerin bu sorunla ilgili mazeretleri arasında ilk sırada yüzde 28.7’yle geçim sıkıntısı var. Buna karşılık kadınların yüzde 60.7’si eşlerinin yaşadığı sertleşme sorununu günlük yaşam stresine bağlıyor. Erkeklerin mazeretlerinde ikinci sıradaki alkol kullanımını, psikolojik sorunlar ve yaşlanma, yorgunluk ve yaşam stresi izliyor.
Yine araştırmaya göre erkeklerin yüzde 51’i sertleşme sorununu eşleriyle dahi hiç konuşmuyor. Yüzde 45’iyse sorunun ilişkilerini etkilediğini düşünüyor. Kadınların yüzde 79’u, erkeklerin yüzde 86’sı sertleşme sorununu kimseye danışmıyor. Kadınlar en sık arkadaşlarına (yüzde 54), erkeklerse doktora danışıyor (yüzde 72).
Lilly İlaç’ın desteklediği kampanya, Nisan ve Mayıs ayları boyunca televizyon, gazete, internet ve www.mazereteson.com sitesinden yürütülecek.

ÜÇ AYDAN UZUN SÜRERSE DOKTORA

Tıbbi dilde ‘erektil disfonksiyon’ denen sertleşme sorunu; ‘peniste kalıcı olarak cinsel ilişkiye girecek kadar sertliğin elde edilememesi, sertliğin sürdürülememesi ya da her ikisinin aynı anda olmaması’ olarak tanımlanıyor. Sorunun üç aydan uzun sürmesi halinde doktora gidilmesi gerekiyor.

POLENLER
Çocuklarda alerji büyüklerde astım


Kışların ılık geçmesi, baharın erken gelmesi bahar alerjilerinin de erken başlayıp, uzun sürmesine yol açıyor. Ağaç, çiçek ve otlardan ortalığa salınan polenler hapşırma, burun akıntısı, göz, burun ve damakta kaşınma, daha ender de olsa astıma zemin hazırlıyor.
Anadolu Sağlık Merkezi göğüs hastalıkları uzmanı Doç. Dr. Kemal Tahaoğlu, polenlerin herkeste alerjiye neden olmadığını söylüyor. Genetik yatkınlığı bulunan ‘atopik’ler (burun, deri ve akciğerin aşırı enflamasyona yatkın olması) ve diğer alerjenlere duyarlı olanlarda bahar alerjisinden çekme ihtimali daha yüksek.
Polenler özellikle 7-8 yaşlarındaki çocuklarda daha sık olmak üzere alerjik nezleye yol açıyor. Alerjik nezle en sık burunda akıntı, tıkanıklık, hapşırık, kaşıntı, gözlerde yaşarmayla kendini belli ediyor. Bazı çocuklarda belirtiler bununla kalmayıp astıma yol açabiliyor. Erişkinlerde benzer bulgular görünse de astım daha sık. Bu durumda nefes darlığı, öksürük, göğüste daralma hissi, hırıltı ve hışıltı yapabiliyor. Doç. Dr. Tahaoğlu, “Bu bahar alerjisinin astıma çevirmesi olarak düşünülmemeli. Aslında bahar alerjisi olarak bilinen polenler, alt hava yollarını etkileyerek astımı ortaya çıkıyor. Bazen de bahar alerjisi olarak bilinen saman nezlesi ya da alerjik rinit astımla birlikte görülebiliyor” diyor.

POLEN ALERJİNİZ VARSA

* Araba ve evlerin pencerelerini kapalı tutun.
* Polenler daha çok sabah saat 05.00-10.00 arasında yayılır. Bu saatlerde mümkün olduğunca dışarı çıkmayın.
* Polen mevsiminde açık havada spor yapmayın.
* Arabayla yolculuk yaparken camları kapalı tutun.
* Gözlerin yanını da örten güneş gözlükleri yararlı olabilir.
* Dışarıda giydiğiniz giysileri evde giymeyin. Eve dönünce saçlarınızı yıkayın.
* Çamaşırları dışarıda kurutmayın. Üstlerine polen yapışabilir.
* Evde ve arabadaki klimaların polen filtrelerini sık sık değiştirin.
* Toz, sigara dumanı, boya kokusu, parfümden uzak durun.
* Tatil için yeşili değil, deniz ve kumsalları tercih edin.

Su, sabun ve deodoranla barışma zamanı

Aşırı terleme kişisel sorun olmanın ötesinde. Bazı önlemlerin alınmaması halinde, kişinin çevresindekileri de had safhada rahatsız edebiliyor. Havalar ısınıyor, terleme artacak. Özellikle koltuk altı bölgesindeki terlemeye dikkat!
Spor yaparken, bedensel olarak çalışırken, ortamın nemi ve sıcaklığı fazla olduğunda, acı ve baharatlı gıdalar yenildiğinde, kahve, çay ve sıcak içecekler içildiğinde, strese girildiğinde ve heyecanlanıldığında terlemenin artması normal. Ancak ellerden ve yüzden damlayan, ceketlerden ve ayakkabılardan taşan bir terlemeyi normal kabul etmek zor.
Bedenen çalışmadığı, spor yapmadığı, sıcaklık normal olduğu, acı yeNmediği ya da heyecanlanacak bir durum olmadığı halde terleniyorsa veya basitçe diğerlerinin terlemediği durumlarda rahatsız edici bir terleme varsa ‘hiperhidrozis’ denilen aşırı terleme hastalığı düşünülebilir.

BAŞ ETMEK İÇİN BUNLARI DENEYİN

* Her gün hatta gerekiyorsa sabah-akşam duş alın.
* Hafif ve orta derecedeki koltuk altı terlemesinde, terlemeyi önleyen krem ve deodoranlar, orta derece terlemelerde botoks tedavisi uygulanabilir. Şiddetli terlemelerde ve diğer yöntemler yetersiz kalırsa cerrahi yöntemler tercih edilebilir.
* Orta şiddetli el ve ayak terlemesinde kullanılan iyontoforez tedavisindeyse her bölgeye 20-30 dakika düşük amperli elektrik akımı veriliyor. Tedaviyi iki-üç gün aralıklarla sürekli uygulamak gerekiyor.
* Botoks tedavisinin etkisi el ve ayaklarda 3-4 ay, koltuk altında 5-6 ay kadar devam ediyor ve etkisi geçince tedavinin yeniden tekrarı gerekiyor.

TAMAMLAYICI TIP
Açıkta satılan bitkilere dikkat edin


Bitkisel çaylara merak büyük. İnsanlar okuduğu, duyduğu, birilerinin tavsiye ettiği bitkilerin çaylarını içerek, sağlığını koruma hatta tedavi olma peşinde. Konunun ticari boyutu da hayli büyük. Ama uzmanlar temkinli. Yeditepe Üniversitesi Eczacılık Fakültesi Farmakognozi ve Fitoterapi Anabilim Dalı Başkanı Prof. Dr. Erdem Yeşilada, en azından açıkta satılan bitkilere karşı temkinli olunmasını öneriyor: “Bunların bir standardı yok. Yeterli bilgisi olmayan kişilerce çevreden toplanmış olabilir. Herhangi bir analizden geçirilmeden satışa sunulabiliyor. Sağlığa yarardan ziyade, zarar verebilir.”

SAĞLIĞIM İÇİN
Eda Taşpınar (Stil danışmanı ve tasarımcı)

MUTLAKA YAPARIM: Haftada beş gün, günde iki saat spor yaparım. Bir saat ağırlık çalışıyorum. Ardından 40 dakika koşuyorum. Üstüne de 20-25 dakika yüzüyorum. Sağlıklı ve düzenli beslenirim. Kendimi aç bırakmam. Üç ana öğün mutlaka yerim. Her 1-1.5 saatte bir de ağzıma bir şey atarım. Zaten kızartmayla aram yok. ‘En kötü’ yediğim şey çikolata.
ASLA YAPMAM: Elimdeyse, mutsuz olduğum şeyleri yapmam. Vücudumu dinlerim, sinyal aldığımda mutlaka doktora giderim. Genel kontrollerimi aksatmam.
MUTLAKA YAPACAĞIM: Spora biraz daha ağırlık verip daha da sıkılaşmak istiyorum.

ŞİFA KÜTÜPHANESİ
Kontrol hormonların elinde


Küçük miktarlarda salınan hormonlar bütün vücudu idare ediyor. Gelişme, büyüme, üreme, cinsellik, duygu durumu, adet görme, iştah, sindirim ve daha pek çok fonksiyonu onlar yönetiyor. Prof. Dr. Metin Özata, Sağlıklı Vücudun Görünmez İşçileri kitabıyla hormonlor ve hormon hastalıklarını anlatıyor. Hayykitap, 8 lira.

UZUN LAFIN KISASI

YANLIŞ: Ne zaman başım ya da başka bir yerim ağrısa ağrı kesici içerim. Bunlar basit ilaçlar, kafama, arkadaş tavsiyesine göre içerim, bir şey olmaz.
DOĞRU: Ağrı kesicilerin önemli bir bölümü mide ve bağırsaklar üzerinde ciddi yan etkilere sahiptir. Arkadaş tavsiyesiyle değil, doktor önerisiyle için.
Yazarın Tüm Yazıları