ABD Başkanı Trump’ın önceki gün Dışişleri Bakanlığı’na Tillerson yerine CIA Başkanı Pompeo’yu, bu istihbarat kuruluşunun başına da Gina Haspel’ı aday göstermesinin yankıları sürüyor. Haspel’ın işkence, kötü muamele gibi sorgu tekniklerini benimsemesi tartışmaları alevlendiriyor.
#TillersonABD Başkanı Donald Trump, Dışişleri Bakanı Rex Tillerson'ı görevden alarak CIA Direktörü Mike Pompeo'yu ABD'nin en yüksek bakanlık görevine getirdi. Mike Pompeo'nun gelişinin Tillerson döneminde yeterince 'saldırgan' olmamakla suçlanan ABD dış politikasını nasıl etkileyeceği merak konusu. Hürriyet.com.tr'ye konuşan Oklohoma Üniversitesi Ortadoğu Araştırmaları Merkezi Direktörü Joshua Landis, Pompeo'nun özellikle Ortadoğu'daki İran etkisine yönelik çok sert bir tutum aldığını söyleyerek, Pompeo'nun Tillerson ile karşılaştırıldığını Trump ile düşüncelerini 'uyum' içine tutmaya çabalayan bir isim olduğunu ifade etti. New York Times, Trump'ın kısa süre içinde üst düzey iki ismi de görevden alabileceğini duyurdu.
#AbdABD Başkanı Donald Trump, imzalayacağı bir kararname ile "Suriye'de halkın korunması için güvenli bölgeler oluşturulması" talimatı verecek. ABC kanalına konuşan Trump, milyonlarca mültecinin Avrupa ülkelerine alınmasının büyük bir hata olduğunu ifade ederek, "Suriye'de kesinlikle güvenli bölgeler oluşturacağım" dedi. Öte yandan Trump dün; Meksika sınırına duvar örülmesi ve yasa dışı göçmenleri tutuklamayan ‘sığınak şehirler’in bütçesini kısıtlanmasına yönelik iki kararnameyi imzaladı. Trump’ın Suriye, Irak, İran, Yemen , Somali, Libya ve Sudan vatandaşlarının ABD’ye girmesinin engellenmesi için gereken imzayı da atması bekleniyor.
#ABDABD'de başkan seçilen ve 20 Ocak'ta görevi devralacak olan Donald Trump'ın Merkezi İstihbarat Teşkilatı (CIA) Direktörü adayı Cumhuriyetçi Mike Pompeo, "başkanlık seçimlerine siber saldırı yoluyla müdahale ettiği" gerekçesiyle Moskova'yı suçlayarak, "Rusya'nın demokrasimize zarar vermek istediğinden şüphem yok." dedi.
#ABDHükümetlerin öfkeyle giriştikleri işlerin, toplumlara nasıl ağır bedeller yaşattığının bir özeti burası. Bir sorunu çözmeye çalışırken yasaların dışına çıkıldığında, özgürlükler askıya alındığında, mağduriyetler yaratıldığında her şeyin nasıl daha da berbat edilebildiğinin örneği. Amerikalıların Guantanamo Hapishanesi. 11 Eylül saldırılarından sonra kuruldu. 15 yılda 800’e yakın insan getirildi. Hukuksuzluğun belki de dünyadaki en bilinen sembolü. Obama görevden ayrılmadan önce hapishaneye giren son gazetecilerden biri oldum.
#GazetehaberleriABD Senatosu İstihbarat Komitesi’nin raporu CIA’in ‘sorgulama yöntemleri’ adı altında tutuklulara sistematik olarak işkence yaptığını ortaya koydu. CIA’in ABD yönetimine yalan söylemekle suçlandığı, kısmen açıklanan raporda matkapla, Rus Ruleti oynatarak, yakınlarına tecavüz tehdidi yönelterek, kaba dayakla ve hatta rektumdan besleyerek sorguladığı tutuklulardan hiçbir kritik istihbarat elde edemediğine yer verildi.
İnsan Hakları İzleme Örgütü, bugün yayınladığı bir raporda, CIA ve İngiliz Gizli Servisi'nin yeni ortaya çıkan belgelerine ve eski tutukluların ifadelerine göre, Bush yönetimindeki ABD hükümetinin Muammer Kaddafi'nin muhaliflerine işkence yaptığını, sonra da onları daha fazla kötü muamele görecekleri Libya'ya naklettiklerini bildirdi. Eski bir tutuklu waterboarding işkencesine maruz kaldığını iddia ederken bir diğeri de benzer bir su işkencesi tarif etti. Bu beyanlar Bush idaresi yetkililerinin ABD gözetimi altında yalnızca üç kişiye waterboarding işkencesi uygulanmış olduğu şeklindeki iddialarıyla çelişiyor.
ABD tarihinin en büyük saldırısı olan 11 Eylül'ün, planlayıcısı olduğu iddia edilen Halid Şeyh Muhammed ile dört arkadaşının Guantanamo Deniz Üssü'ndeki yargılaması başladı. Sanıklar, mahkeme başkanının tüm gayretlerine rağmen savunma vermeyi reddetti.
İSMİNİ vermeyeceğim, Türkiye’de de tanınan bir zamanların önemli bir Amerikalı siyasi memuru, önceki akşam Washington Büyükelçimiz Namık Tan’ın konutunda verdiği akşam yemeği öncesi benimle sohbetine aynen bu cümleyle başladı:<br><br>“Çok baskı görüyorsun değil mi?”
İSMİNİ vermeyeceğim, Türkiye’de de tanınan bir zamanların önemli bir Amerikalı siyasi memuru, önceki akşam Washington Büyükelçimiz Namık Tan’ın konutunda verdiği akşam yemeği öncesi benimle sohbetine aynen bu cümleyle başladı:“Çok baskı görüyorsun değil mi?”
ABD eski Başkanı George W. Bush'un dün yayımlanan kitabında terörist saldırıları önlemek için işkenceye izin verdiğini kabul etmişti. Açıklamalar üzerine Uluslararası Af Örgütü, Bush hakkında soruşturma açılmasını istedi. Almanya eski Başbakanı Gerhard Schröder de, Bush'u Irak konusunda "yalan" söylemekle suçladı.