Güncelleme Tarihi:
ABD Merkezi Haberalma Teşkilatı’nın (CIA) 11 Eylül sonrası terör şüphelilerine uyguladığı işkence içeren gözaltı ve sorgulama tekniklerine dair Senato İstihbarat Komitesi raporu açıklandı. Yaklaşık 6 bin 200 sayfa olduğu belirtilen raporun, CIA yetkililerine dava açılmasını engellemek için Beyaz Saray tarafından redakte edilen 528 sayfalık özeti, kamuoyuyla paylaşıldı.
'CIA YALAN SÖYLEDİ'
CIA’in 6 milyon belgesinin taranmasıyla hazırlanan raporda, istihbarat kuruluşunun ‘Zorlayıcı sorgu teknikleri’ olarak adlandırdığı yöntemlerle ‘Bazı saldırıların püskürtüldüğü, teröristlerin yakalandığı ve birçok yaşamın kurtarıldığı’na yönelik iddiası yalanlandı. CIA’in daha önce açıkladığından çok daha yoğun ve vahşi yöntemlerle işkence yaptığını belgeleyen Senato raporunda “Birçok defa mahkûmlar, psikolojik olarak harap oldu.
Halüsinasyon, paranoya, uykusuzluktan mustarip olan mahkûmların bazıları kendilerine zarar vermeye çalıştı” denildi. 2002 yılında CIA’in ilk kez bu yöntemlerle sorguladığı El Kaide zanlısı Ebu Zübeyde’ye 83 kez suda boğulma hissi veren ‘waterboarding’ adlı işkencenin uygulandığını belirten raporda, Ebu Zübeyde’nin bu yöntemle sorgulanmadan önce daha fazla bilgi verdiği ancak işkencenin ardından kendisinden daha az bilgi elde edildiği kaydedildi.
Raporda ayrıca CIA’in bu yöntemle sorguladığı tutuklu sayısını da çarpıttığı belirtildi. CIA’ye göre ‘100’den az mahkum’ bu yöntemle sorgulandı ancak CIA belgelerini inceleyen Senato İstihbarat Komitesi, bu rakamın 118 olduğunu rapor etti.
'DEĞERLERİMİZE AYKIRI'
ABD Başkanı Barack Obama, raporu “CIA’nın faaliyetleri verimsiz ve değerlerimize aykırı olageldi. Bu nedenle başkanlık yetkimi, bu yöntemlere bir daha asla başvurmamamız için kullanmaya devam edeceğim” sözleriyle değerlendirdi. Yöntemleri savunan CIA Şefi John Brenan’sa, Senato raporundaki iddiaların aksine yöntemlerin istihbarat sağlamak anlamında verimli olduğunu iddia etti.
2002-2008 yılları arasında kullanılan ‘zorlayıcı sorgu yöntemlerinin’ sorumlularından dönemin ABD Devlet Başkanı George Bush’un yardımcısı Dick Cheney’se “Yöntemler, tümüyle ve nihai olarak adildir” diyerek CIA’ye destek verdi. Bazı Cumhuriyetçi Senatörler de “Rapor tümüyle hatalı” diyerek yöntemleri savundular. İnsan hakları örgütleriyse, ABD yönetimini raporun tamamını yayımlamaya çağırdı.
'YÜZLEŞEBİLECEK KADAR BÜYÜK BİR ÜLKEYİZ'
Senato İstihbarat Komitesi Başkanı Dianne Feinstein “ABD hatalı olduğunda bunu kabul edebilecek kadar büyük bir ülke olmalı” dedi. “Bu ülke bir daha asla bu taktiklere başvurmamalı.” diyen Feinstein, raporun açıklanması için uygun zaman olmadığı yönündeki eleştirilere de cevap verdi: “Belki de bu raporun açıklanması için uygun zaman hiç gelmeyecekti.” Raporun yayımlanmasından önce ABD Dışişleri Bakanlığı bazı ülkelerdeki elçiliklerinde sıkı güvenlik önlemleri almıştı.
CIA TEŞVİK DAĞITMIŞ
ABD Senatosu İstihbarat Komitesi’nin raporunda CIA’in dünyanın dört bir yanındaki gizli hapishaneleri için hükümetlere ‘teşvik’ dağıttığı belirtiliyor. CIA’in personel dışı harcamalarının yıllık 300 milyon dolar olduğu kaydedilirken, bu rakamın küçük bir kısmı gizli sorgulama merkezlerinin inşasına harcandı. CIA karargâhı, çeşitli ülkelerdeki istasyonlarından ‘nakit teşvik’ dağıtarak hükümetleri, bu sorgulama merkezlerine ev sahipliği yapmaya ikna etmelerini istedi.
Bir CIA yetkilisinin ‘zindan’ olarak nitelendirdiği sorgulama merkezlerinin bizzat kendilerinin işkence olduğu raporda yer aldı. Rapordaki bir diğer ilginç noktaysa, ‘zorlayıcı sorgu yöntemleri’ için CIA’in iki psikiyatrist tarafından kurulan bir firmayla çalışılması. Adlarının hiç açıklanmayacağı garanti edilen psikiyatristler bu iş için CIA’den 81 milyon dolar aldı.
KORKUNÇ İŞKENCE YÖNTEMLERİ
Akli dengesi yerinde olmayan ve masum olduğu bilinen bir tutukluya işkence yapıldı. Acı çekerken ağladığı görülen videosu ailesine baskı yapılmak için kullanıldı.
En az bir tutukluya süpürge sapıyla tecavüz tehdidinde bulunuldu.
Birçok vakada saldırgan sorgu tekniklerine başvuruldu. Tutuklulardan bazıları 180 saat uykudan mahrum bırakıldı.
Tutuklulardan bazıları 180 saat uykudan mahrum bırakıldı. Bazılarına saatlerce elleri başlarının üzerinden zincirlenmiş şekilde acı verici pozisyonlarda bekletildi.
Kafalarına kukuleta geçirilen bazı tutuklular çıplak halde koridorlarda sürüklendi, kırbaçlanıp dövüldü.
Bazı tutukluların dışkılarını atmalarına izin verilmedi. Bu esirler dışkılarıyla birlikte aynı alanda yaşamaya zorlandılar.
Bir tutuklu idam sehpasına koyarak infazla tehdit edildi.
2000 yılında USS Cole gemisine bombalı saldırı düzenlemekle itham edilen Abdurrahman el Nasiri’ye matkapla işkence yapıldı.
Bir CIA ajanı, tutukluya Rus Ruleti oynatarak bilgi almaya çalıştı.
Tutukluları aşağılamak için, acı verici ve gereksiz bir yöntem olan ‘Rektal beslenme’ye başvuruldu.
Bir tutuklu, betona zincirlendiği için ısı kaybından yaşamını yitirdi.
El Kaide zanlısı Ebu Zübeyde waterboardinge uzun süre maruz kalınca tamamen tepkisizleşti. Ağzından köpükler çıkmaya başladı. Ebu Zübeyde ayrıca 266 saat tabut şeklindeki bir kutuda bekletildi.
11 Eylü saldırılarını organize ettiğini söyleyen Halid Şeyh Muhammed’e 183 kez waterboarding yöntemiyle işkence edildi.
Bazı tutuklular ölümle tehdit edilirken, bazılarına işbirliğine yanaşmamaları durumunda annelerine tecavüz edileceği söylendi.
Bilgi notu
Avrupa Parlamentosu’nun 2007 yılında kabul ettiği bir raporda, Türkiye dâhil 14 Avrupa ülkesi, ABD’nin esir aldığı zanlıları gizli uçuşlarla başka ülkelere nakletmesine ve gizli CIA işkencehanelerine göz yummakla suçlanmıştı.