Sosyal medyayı sallayan, yüzünü saklamak için peçe takan, ayetler ile ‘kuantum’ ve ‘bilinçaltı’ seminerleri ile milyonlarca lira kazanan ve hayli lüks arabası ile gündem olan Eylem Amine Altunbilek’i hatırlayacaksınız. Tıp ya da psikoloji eğitimi olmayan Altunbilek Yeni Şafak’a konuştu, ‘Sosyal medyadaki şaşaanın amacı, ‘keşfet’e’ düşüp daha çok insana ulaşmak...’ dedi. Bu bahane karşısında diyecek söz bulamasam da Altunbilek’in tek olmadığını biliyorum. Geçen yıl ‘tılsımlı’ olduğu iddia edilen kitap çıkaran bir başka kuantumcu, Tuğçe Işınsu gündemdi. Ondan önce de bir başkası. İsimler değişiyor, yöntem değişmiyor. Nedir bu kuantum? Sordum.
#KuantumTuğçe Işınsu, çıkardığı son kitabı ‘Hiç’likten Gelen Güç’ün tılsımlı olduğu iddiasında. İçinde Kuran-ı Kerim’den alıntılar var. Zenginlik, aşkı bulma vaadi ile ‘bir kahve parası’na pazarlanıyor. Kitap, iddiaya göre kişiyle özel bir enerji bağı kuruyor. Işınsu bu yolla ‘para kırarken’, yaptığının sahtekârlık olup olmadığını uzmanlara sorduk.
#YAZARYeni itabı ‘Kargasabunu’nda etkilendiği Anadolu masallarını öyküleştiren Faruk Duman, “Büyük bir tasarı yapmıştım. Anadolu masal geleneğinin kaynaklarını ortaya koyabilmek için gerekirse bin sayfa yazı yazıp bütün bu gerçekten çok etkilendiğim masalları öyküleştirmek... Fakat araya ‘Sus Barbatus!’ girdi ve beni çok yordu, yedi yılımı aldı ve bu süre içinde bu tasarımın heyecanı yavaş yavaş azaldı. Benim enerjim de azaldı bununla ilgili. Ama benim bu başlattığım bir şey yazı yazanlara, sizin gibi öykücülere yol olur, öneri olur, belki başkaları devam eder. Şunu vurgulamak istedim. Bir kere başlamıştım bir yerden bu on öyküyü özellikle seçip yazmadım. On tane olmuştu, ben de bu kadarını yayınlamaya karar verdim. Bizim kaynaklarımız çok zengin, çok kıymetli. Buna dikkat çekmek istedim” diyor.
#Faruk DumanCumhurbaşkanı Tayyip Erdoğan Büyük Çamlıca Camisi’ne yapılan İslam Medeniyetleri Müzesi ve cami avlusunda Diyanet Vakfı tarafından düzenlenen 39. Türkiye Kitap ve Kültür Fuarı’nın açılışını yaptı. Erdoğan müzenin açılışında, “Kadim şehirlerimizin her biri birer açık hava müzesidir. Bu coğrafyanın gözbebeği olan İstanbul ise bizim en büyük müzemizdir” dedi.
#Büyük Çamlıca Camisi13 yaşından beri sahne alıyor, aradan geçen sürede konser sayısı 1500’e yaklaştı. Şarkı söylediği gibi onlarca söz ve bestesi var. İkilemli soruların bu haftaki konuğu Burcu Güneş’le müzikal yolculuğundan girdik, en son meslektaşlarına yönelttiği sahne kostümü eleştirisinden çıktık: “Doz çok önemli. Sanatçının bir ‘iç çamaşırı modeli’ olmadığını unutmamak gerek. Bunu başaramazsan iş avamlaşır. Karşınızda sizi seven bir kitle varsa çuval da giyseniz olur. Nasıl cesurca ‘sergilendiğinizin’ pek de bir önemi yok.”
#Burcu Güneş13 yaşından beri sahne alıyor, aradan geçen sürede konser sayısı 1500’e yaklaştı. Şarkı söylediği gibi onlarca söz ve bestesi var. İkilemli soruların bu haftaki konuğu Burcu Güneş’le müzikal yolculuğundan girdik, en son meslektaşlarına yönelttiği sahne kostümü eleştirisinden çıktık: “Doz çok önemli. Sanatçının bir ‘iç çamaşırı modeli’ olmadığını unutmamak gerek. Bunu başaramazsan iş avamlaşır. Karşınızda sizi seven bir kitle varsa çuval da giyseniz olur. Nasıl cesurca ‘sergilendiğinizin’ pek de bir önemi yok.”
#Burcu GüneşDevrim Yakut, Kanal D’nin ilgiyle izlenen “Camdaki Kız” dizisinde Gülcihan karakterine hayat veriyor. Rafet Koroğlu’nun gizemlerle dolu karısını canlandıran usta oyuncu, “Gülcihan, bu ülkedeki pek çok kadınla aynı kaderi yaşıyor ne yazık ki... Isısı, sevgisi eksik bir evlilikte kalbindeki kocaman boşlukları evlatlarıyla doldurmaya çalışan bir anne. Şu kadarını söyleyeyim; bu dizide gördüğünüz her karanlık noktanın arkasında büyük hikayeler var” diyor.
#Devrim Yakutİkinci romanı “Tılsımlı Köpek Momo” ile gündemde olan yazar Didem Gürçay, kısa sürede ikinci baskısını yapan romanıyla bir hayalini gerçekleştirmiş. Kitabın gelirinin bir kısmını Ye-dikule Hayvan Barınağı’na bağışlayan Gürçay’ın hayvan dostluğu ta küçüklük yaşlarında başlamış. Hatta öyle ki, ilk söylediği kelime “köpek” olmuş! İş stresinden uzaklaşmak için fantastik dünyalarda gezerek kendi köpeği Momo’nun hikayesini kaleme alan Didem Gürçay ile yazarlık serüvenini konuştuk.
#Didem GürçayGünümüzün anne-babaları bazı klasik masalları beğenmiyor ya da hep aynı şeyleri anlatmak istemiyor. Bir yandan da gündelik hayattaki bazı sorunları aktarabilmek için kendi masallarını ‘uydurma’ peşindeler. Uzmanlara kendi eğlenceli ve etkileyici masalımızı nasıl yaratabileceğimizi sorduk, 10 maddelik bir plan çıktı.
#Yazarİrem Uzunhasanoğlu üçüncü romanı ‘Evvel Bahar’da ‘hayatta kalmak için hikâye anlatmak zorunda olmak’ fikrinden yola çıkarak okul yatakhanesi yıllarından sırdaş iki kadının öyküsüne çağırıyor okuru. Uzunhasanoğlu ile eksenine hem kişisel hem toplumsal belleği aldığı yeni romanını konuştuk...
#İrem UzunhasanoğluÇağdaş çocuk edebiyatının en üretken isimlerinden olan Koray Avcı Çakman, Anadolu masallarından yola çıkarak yazdığı ‘Masal Dolu Anadolu’ kitabıyla çocuklarla yeniden buluştu. Çakman’la bir araya geldik hem masalları hem de kitabı konuştuk.
#Masal Dolu AnadoluKardeşi, annesi ve anneannesi art arda kansere yakalandı. O zor üç yılı hastanelerde geçirdi, her şey bittiğinde ilk romanını yazmıştı. ‘Karakalem ve Bir Delikanlının Tuhaf Hikâyesi’ adlı o roman Netflix’e ilham verdi ve platformun ilk Türk dizisi oldu. Şimdi sıra devam kitabında. İpek Gökdel’le ‘Karakalem 2: Kayıpbey Efsanesi’ için buluştuk.
#Hakan GenceO, en tanınmış ekonomi yazarlarından. 13 yıl Hürriyet’te çalıştı. Ekonomiyi seksileştiren yazar! İçine hayatı katan, eğlenceli yapan, çaktırmadan büyük büyük patronlara her şeyi soran, zeki, güzel ve çok eğlenceli bir kadın. Bir gazetenin her bölümünde yazabilecek biri. Ekonomi yazarları da sadece ekonomi yazacaklar diye bir şey yok. Nitekim bu sefer, Demet Cengiz bir aşk kitabı yazdı. Matrak bir kitap. İçinde patron olmayan kitap. Kendisi var. Bu, bir anlatı. Hayatından iki buçuk yıllık bir kesiti anlatıyor. Üstelik bütün samimiyetiyle. Tebrik ediyorum onu, önümüzde soyunduğu, böyle bir kitabı yazmaya cesaret edebildiği için. 2014 yazı, onun hayatındaki, taşıyıcı kolonların hepsinin 10 günde yıkıldığı bir yaz. Büyük aşkından ayrılıyor; Hürriyet’ten ayrılıyor; sağlığı bozuluyor vesaire vesarie. İşte bu kitap, biraz da, o enkazın altından kalkmaya çalışan bir kadının söylediği şarkı!Bize diyor ki, “Her zaman ayağa kalkabilirsin. Herkes kalkabilir!”Bir ayrılma kılavuzu gibi kitap. İyileşmek için yazmış. Ona âşık olan bir Fransız adam var. Bir iş seyahatinde tanışıyorlar. Demet, o sıralarda evli ama evliliği iyi gitmiyor, Fransızın kendine âşık olduğunu da anlamıyor. İki yıl uzaktan seviyor adam Demet’i. Ne zaman boşanıyor Demet, adam soluğu İstanbul’da alıyor. İki yıl birlikte yaşıyorlar, sonra büyük aşk bitiyor. Aşk acısından kurtulmanın yollarını da anlatıyor Demet. “Bir düşün daha önce kimleri kimleri unuttun. Herkes unutulur, telaşa lüzum yok. Biri için acı çekmek, ondan yana olmak demektir. Kendinden yana ol!” diyor.
#Demet Cengiz