Küçüklüğümüzde pastanelerde şeffaf paketlerde satılan, günümüzde de patisserie dünyasının gözdesi halini alan bezelerin bir değişik versiyonuyla geldim bu hafta karşınıza; evet bildiniz, Pavlova tatlısı. Bolca taze meyve ve çırpılmış krema ile hazırlanan Pavlova tatlısı, Yeni Zelanda-Avustralya mutfağının geleneksel bir tatlısı olarak biliniyor. Adını ise 19. yüzyılın sonu ile 20. yüzyılın başlarına damgasını vuran döneminin dünyaca ünlü Rus balerini Anna Pavlova’danalıyor. Bir rivayete göre ekibiyle 1962 yılında çıktığı Yeni Zelanda- Avusturya turnesinde, Yeni Zelanda’da kaldığı otelin şefi, balerin Pavlova'nın şerefine bir tatlı hazırlıyor. Adı da o günden bu yana Pavlova tatlısı olarak anılıyor.
#Pavlova Tatlısıİtalya’da beni en çok mutlu eden yemekleri ‘osteria’ ya da ‘trattoria’ denen lokantalarda tattım. Eğer turistik olmayan yerlere gider ve seçiminizi de iyi yaparsanız olağanüstü lezzetli ve yöresel yemekler bulabilirsiniz. Gene fazla turistin olmadığı yerleri keşfederseniz gerçek İtalyan misafirperverliğini de görürsünüz.
#Vedat MilorSütlü, beyaz, bitter... Brownie, profiterol, rokoko... Çikolatasız bir dünya hayal edemeyenler için çeşit çok... Sadece kokusu bile mutluluk hormonu salgılatan bu özel tadı ne sıklıkla, nasıl yiyorsunuz? Şef İdil Yazar’ın tarifleri ilham olacak cinsten...
#İdil YazarYemeklerin lezzeti kadar yaşanan tadım deneyiminin bütününe de odaklanan günümüz gastronomisi ‘Yemek sanat mıdır, değil midir’ tartışmasını gündeme getiriyor. Yemek blog’u Gastromondiale’in editörü Besim Hatinoğlu’nun bu konuda kaleme aldığı kapsamlı makale, geçen pazar gerçekleşen Gastromasa konferansının ana teması ‘tasarım’la üst üste denk gelince, konuyu bilenlere danıştık…
#YemekTrabzon hurmasını kimi hurma zanneder ve uzak durur. Halbuki tam olgunu adeta insanın içine akar. Çiğnenmesi gerekmez. Sertkenki lifleri olgunlaştıkça kendini bırakır ve sanki fosforlu bir renk alır. Mideden aşağılara doğru da aynı yumuşaklıkta iner ve içimizi temizler. Bir tane yediğinde başka bir tat veya tatlı dahi istenmez