İstanbul tarihinde çok yıkıcı depremler hatta tariflere göre tsunami içeren felaketler yaşamıştır. 557’deki deprem İstanbul’u hâk ile yeksan etmişti. İstanbul’u Osmanlı zamanında sarsan depremlerden sonuncusu ise “1894 Depremi”dir. Marmara sahillerinde denizin önce 200 metre çekildiği, ardından şiddetli dalgaların geldiği yazılır. Benzer büyüklükte depremler için İstanbul’da gerekeli tedbirlerin alınmadığı görülüyor.
#İstanbulZonguldak'ta evine giderken ormanda iş makinesiyle 1183 yaşındaki porsuk ağacının kesildiğini görerek ihbarda bulunan mağara kaşifi ve çevreci Engin Zaman, Kent Konseyi Başkanı Mustafa Bilge ile birlikte adliyeye giderek Devlet Su İşleri (DSİ) Müdürlüğü, Çevre, Şehircilik ve İklim Değişikliği İl Müdürlüğü, Orman Bölge Müdürlüğü ve kesim yapan müteahhit hakkında 'görevi ihmal sureti ile görevi kötüye kullanmak ve ağaç kesmek' gerekçesiyle suç duyurusunda bulundu.
#ZonguldakDeprem beklenen fay hatlarından Kuzey Anadolu fay hattının bir kısmı Marmara Denizi’nin altından geçiyor. Uzmanların riskli gördüğü bu fayda kırılma olursa İstanbul çok ciddi şekilde etkilenecek. Peki, beklenen Marmara depremi sonrası İstanbul için çevre iller nasıl bir hazırlık içinde? Yedi ilin yetkilileriyle konuştuk, olası bir afetten sonrası için planladıkları yardım çalışmalarını anlattılar.
#BilecikTarım ve Orman Bakanı Bekir Pakdemirli, İçişleri Bakanı Süleyman Soylu, ve Kültür Turizm Bakanı Mehmet Ersoy, Yargın Koordinasyon Merkezi'nde basın açıklaması yaptı. İçişleri Bakanı Süleyman Soylu da ''Sosyal medyada herkes elinden geleni ardına koymuyor. Sosyal medyada yüzde 90'ı yalandır'' ifadelerini kullandı. Bakan Soylu, yangınların çıkış nedenini araştırmak için özel ekip kurulduğunu belirterek, ''300'e yakın ihbar geldi. Bu ihbarların hepsiyle tek tek ilgileniyoruz'' dedi. Bakan Pakdemirli, 'Yangın dağlık arazide devam ediyor. Tunceli'nin Hozat ilçesinden yeni bilgi geldi, şu anda kontrol altına alındı. Isparta'da Sütçüler mevkiinde bir yangın daha çıktı' dedi. Manavgat yangının devam ettiğini söyleyen Pakdemirli, ''Gündoğmuş'un tahliye edilmesi söz konusu'' diye konuştu.
#HaberGeçen hafta gündemin ana maddelerinden biri orman yangınlarıydı. Son yıllarda tarihin en büyük yangınlarını yaşayan Türkiye’nin ormanlarının yüzde 60’ına yakını büyük risk taşıyor. Bu da herkesin sırtına bir sorumluluk yüklüyor. Yangın çıktığındaysa ne yapmamız gerektiğini bilmemiz şart. Orman Genel Müdürlüğü, Türkiye Ormancılar Derneği ve Orman Mühendisleri Odası’ndan edindiğimiz bilgilerle ‘orman yangınına doğru müdahale rehberi’ hazırladık.
#Yangın- Muğla'da orman alanlarının arıcılara açılması, çam balı üretimini arttırdı - Arıcılar, yapılan düzenleme sayesinde yörenin ünlü "Ormancı" türküsündeki gibi "Aman ormancı" değil, "Canım ormancı" demeye başladı - Türkiye Arı Yetiştiricileri Merkez Birliği İkinci Başkanı ve MAYBİR Başkanı Şahin: - "Ormanları halka açtılar. Ormandan arıcıların da faydalanmasını sağladılar. Bu anlamda çok güzel çalışmalar yapılıyor"
- Ege Maden İhracatçıları Birliği Başkan Yardımcısı Bayyurt: - "Bir ağaç keserken on kez düşünüyoruz. Muhasebe yapıyoruz, toprağın altındakiyle üstündekinin değerini karşılaştırıyoruz. O ağacın yerine yeni ağaç dikilmesi için misli misli bedeller ödüyoruz. Ama gün sonunda yine doğanın tahripçisi biz oluyoruz"
AKP’nin Anayasa tasarısı hazırlıkları, Türkiye’nin bir saklı gündeminin doğmasına neden oldu: "Darbe mi? Şeriat mı?" İşte Türkiye’nin gizli gündemi bu soru. Herkes bunu tartışıyor. Ne rastlantı; yıllar önce, İslam devriminden önce benzer soru İran’ın da gündemindeydi. İranlı solcular, demokratlar, liberaller ve milliyetçiler bu soruyu tartışıyordu, darbeye karşı çıkıyorlardı. Gelin İran’ın İslam devrimi öncesi ve sonrası günlerine gidelim. Bir de, "mahalle baskısı" var mıymış görelim.