Paylaş
GEÇTİĞİMİZ hafta içinde Antalya’da Uluslararası Tarım Kooperatifleri Örgütü (ICAO) ve Avrupa Birliği Tarım Kooperatifleri Örgütü (COGECA) tarafından düzenlenen önemli bir seminere katıldım. Türkiye Ormancılık Kooperatifleri Merkez Birliği’nin (ORKOOP) organizasyon desteği verdiği seminerin konusu “21.Yüzyılda Tarımsal Kooperatifler, Yenilikler ve Fırsatlar”dı. 100’e yakın katılımcı arasında Endonezya’dan Uganda’ya İrlanda’da Norveç’e kadar geniş bir coğrafyayı temsil eden uzmanlar topluluğu ile iki gün bir arada olmak çok ufuk açıcı ve bilgilendirici oldu. Tarım ve kırsal kalkınma politikalarının çokça tartışıldığı bir etkinlik yaşadık. Bugüne kadar her zeminde kooperatifçiliğin özellikle kırsal kalkınma ve tarımsal sanayi açısından önemini savundum. Ancak küresel temsilcilerin ortaya koyduğu görüşlerden sonra kooperatifçiliğin yeni yüzyılda da stratejik rol oynayacağına bir kere daha inandım. ORKOOP Genel Başkanı Cafer Yüksel ile seminerin sonuçlarını konuştuk.
Acımasız rekabet
“21. yüzyıl ile haberleşme teknolojisinin ve ulaşımın hızla geliştiği bir yeni çağa başladık” diye söze girdi Cafer Yüksel. Bu gelişme sonucu dünya adeta küçüldü. Ancak malların ve bilginin değişiminin hız kazanması beraberinde acımasız bir rekabet ortamını yarattı. Daha küresel hale gelen acımasız ticari rekabet sadece kazanca odaklanırken, gerek insani değerleri, gerekse çevre sorunlarını büyük ölçüde ihmal etti. Dünyada yaşanan çevre felaketleri ve küresel ısınmanın yol açtığı iklim değişikliği sonucu tarımsal üretim dengeleri altüst oldu, açlık ve yoksulluk günden güne artmaya başladı.
ORKOOP Başkanı, “İşte karşı karşıya kalınan bu vahim durum bizlere kooperatifçiliğin gücü ve önemi hakkında yeni mesajlar veriyor. Nitekim Birleşmiş Milletler (BM) küresel açlık, yoksulluk ve çevre sorunlarının çözümü için verilen mücadeleyi vurgulamak amacıyla 2012 yılını Dünya Kooperatifçilik Yılı ilan etti” diyor. Yüksel,bütün dünyada olduğu gibi Türkiye’de de özellikle küçük çiftçilerin kooperatifleşmekten başka çareleri olmadığı görüşünde. “Ancak bu da yeterli değil” diyor. Küçük kooperatifler de kendi aralarında birleşerek büyümeli. Çünkü ekonomik kalkınma ve yoksullukla mücadelede en etkin rolü “biz” oynayacağız.
KORUYUCU OLACAK
ORKOOP Başkanı Yüksel’e göre, çiftçiler, balıkçılar ve ormancılar sürdürebilir gıda arzında hayati rol oynuyor. Diğer yandan da dünyada hızla artan nüfus gıda mallarına olan talebi durmaksızın genişletiyor. Yüksel, “Kooperatiflerin işlevleri bu süreçte tayin edici olacak. Çünkü milyonlarca küçük çiftçinin bir araya gelerek oluşturduğu tarımsal örgütler hem haksız rekabete, hem de fiyat dalgalanmalarına karşı üretici ve tüketiciyi koruyacak” diyor.
İŞ YAPMA MODELİ
Kooperatifçilik aslında küçüklerin büyüklere karşı yarattığı dayanışma ve ortak hareket etme davranışı. Büyüklerin daha kuruluşta sahip olduğu ‘ölçek ekonomisi’ avantajını, küçükler kol kola girerek yakalamaya çalışıyor. Yüksel de, Antalya seminerinin bu çerçevede önemli dersler verdiğini söylüyor. “Yeni ekonomik gerçekler karşısında insanlar kooperatif biçimindeki işletmeleri daha fazla tercih eder duruma geldi. Çünkü bu iş yapma modelinin odağında insan var” diyor.
Paylaş