Çeşme’nin Germiyan köyünde yaşayan Nuran Erden’in elinden fırça ve boya düşmüyor. Ev işlerinden kalan zamanı köyün duvarlarını rengarenk boyamakla geçiriyor. Kendisine ‘ressam’ değil, ‘çizdirikçi’ diyen Nuran Hanım’ın ana teması ise ‘Şiddete hayır!’
#Nuran ErdenEge'nin sakin yöreleri, tatilini kalabalık sahiller yerine taş evler, çiçekli bahçeler ve köy atmosferinde geçirmek isteyenlere kucak açıyor. İzmir'e yaklaşık 110 kilometre uzaklıktaki Salman Mahallesi'nde tarihi Rum yapıları, tatilini telefon ve internet erişiminin olmadığı bir köy evinde geçirmek isteyenleri ağırlıyor.
#KöyTuluhan Tekelioğlu’nun farklı coğrafyalarda değişimin kendisi olan ve kendi hayatlarında devrim yaratan 9 kadının hikâyesini çektiği “Yapabilirsin” belgeseli, cesareti bulaştırmak için yola çıkan bir kitaba dönüştü. Her kadının cesaret geniyle dünyaya geldiğine ve kaderin değiştirilebilir olduğuna inandığını anlatan Tekelioğlu, kitabında ilk kez kendi kişisel hikâyesine de yer verdi. Tuluhan Tekelioğlu ile geçtiğimiz hafta TÜYAP Bursa Kitap Fuarı’ndaki imza günü öncesi buluştuğumuzda, kitabının ilk haftasında tükenmesinin heyecanını yaşıyordu. Her gün yüzlerce mesaj aldığını ve kitabın hızla bir gelişim kitabına dönüştüğünü söyleyen Tekelioğlu ile hayatının dönüm noktalarından yeni projelerine uzanan cesaret dolu bir söyleşi gerçekleştirdik. Röportajımız yayına hazırlanırken okuyucularına Yapabilirsin’in 4’üncü baskıya girdiğinin müjdesini de verdi.
#BursaİZMİR'in Çeşme ilçesindeki Türkiye'nin ilk 'slow food' köyü ilan edilen Germiyan'da çobanlık ve çiftçilik yapan 54 yaşındaki Nuran Erden, 1.5 yıldır köy evlerinin duvarlarına resim çiziyor. Slow food ilan edilen köyde kafe işleten Erden, ilk resimlerini kafesinin tahta sandalyelerine çizdi. İlgi üzerine evlerin duvarlarını tuval haline getirdi. Sabah koyunlarını otlatan öğleden sonra duvarlara resim çizen Erden, "Evlerin içi köylülerin ama duvarları benim. Yaptıklarımın beğenilmesi beni mutlu ediyor" dedi. Endüstriyel üretime karşı küçük üreticileri ve doğal gıdayı ön plana çıkaran slow food hareketinin Türkiye'deki ilk 'slow food' köyü seçtiği Çeşme Germiyan'da sokak sanatçısı Nuran Erden, çocukluğundan itibaren resme büyük tutkuyla bağlandı. Lise eğitiminden sonra meslek yüksekokulunda halı dokumacılığı eğitimi alan Erden, boş kağıtlara çizdiği resimlerini bu kez ilmek ilmek halılara dokudu. Çobanlık ve çiftçilik yapan Erden'in hayatı annesinin ölmesiyle değişti. Slow food ünvanı elde eden köyde evinin bahçesine kafe açmaya karar verdi. Ancak kafesinde sıradan plastik sandalyeler yerine tahtadan yaptırdığı sandalyeleri kullandı. Bu tahta sandalyelerin, üzerlerine doğada gördüğü çiçeklerini motiflerini çizen Nuran Erden, bunların büyük beğeni toplamasıyla ilk olarak kendi evinin duvarlarına çiçek motifleri ve içinden geldiği gibi resimler yaptı. Çocukluğundan bu yana içinde büyüttüğü resim tutkusuyla, fırça ve boyayla, büyük duvarlara hayat vermeye başladı. Kendi evinden sonra komşularının derken hemen köyün tamamındaki evlerin duvarlarına sahiplerinin isteği üzerine içinden geldiği gibi resim yaptı. Hem köylüler, hem de ziyarete gelenlerin hayran kaldığı manzaraları, sosyal medya hesaplarından paylaşması üzerine Nuran Erden, kısa sürede sokak sanatçısı olarak tanınmaya başladı.
#Nuran ErdenİZMİR’in turizm cenneti ilçesi Çeşme’de, rüzgar enerji santralleri (RES), son yılların en önemli tartışma konularından biri haline geldi. Güneş kadar rüzgarıyla da ünlü Çeşme’yi çevreleyen tüm tepelerin, RES projelerinin türbinleriyle dolacak olması, yörede oturanların tepkisine neden oldu.
#Çeşme