Güncelleme Tarihi:
Nasıl karar verdiniz bu belgeseli çekmeye?
- Umuda çok ihtiyaç duyduğumuz günlerden geçiyoruz. Umut veren bir belgesel çekmek, insanlara iyimserlik aşılamak istedim. Bunu da ancak kadınlardan yola çıkarak yapabilirdim. Çünkü kadın varsa, imkânsız yoktur. Oysa bugünlerde sadece şiddet mağduru gibi gösteriliyorlar. Bunu yıkmak lazımdı. İyimserliğin cesaretle buluştuğunda neler başarılabildiğini anlatmak istedim. Karşıma beni anlayan bir kadın çıktı: KAGİDER’in (Kadın Girişimciler Derneği) kurucusu Nur Ger. Belgeselimizin ana sponsoru onun Yönetim Kurulu Başkanlığı’nı yaptığı Suteks Group oldu.
Nedir bu belgeseldeki kadınların ortak özellikleri?
- Hepsi zorluklara göğüs germişler. Asla karamsar değiller, tam tersine neşeli ve kararlılar. Kimseyle kavga etmeden başarmışlar ne başardılarsa... Çevrelerinde değişim yaratmışlar. Hepsi çok çalışkan. Dayanışmanın gücüne inanıyorlar. Kız kardeşlik, kadın dayanışması unuttuğumuz kavramlar. Özellikle şehir hayatında, bu rekabetçi ortamda...
ERKEK DİLİ DEĞİŞİRSE ŞİDDET AZALIR
Türkiye’de kadın hakları konusunda yapılması gereken ilk şey nedir sizce?
- Sevmeyi öğretmek gerek insanlara! Çocukluktan beri hep şunu sorguladım; yaşamın belirleyicisi kadın olduğu halde neden dünyada erkek zihniyeti egemen? Erkekler bizi ya kutsallaştırıyor ya da aşağılıyor. Oysa biz insanlığın erkeklerle eşit bireyleri olmak istiyoruz. Tarih boyunca bunun için mücadele ettik. Hâlâ da ediyoruz. Bu ülkede bir kadın nasıl yaşamak istediğine hâlâ özgür iradesiyle kendisi karar veremiyor. Özgürce kahkaha atması sorun olarak görülebiliyor. Hangi toplum katmanında yaşarsak yaşayalım hayatın her alanında ciddi baskıyla karşılaşıyoruz. Ama ben Türkiye’yi kadınların özgürleştireceğini düşünüyorum. Medyaya da çok büyük görev düşüyor. Kadını edilginleştiren haber dilini kullanmaya devam ediyor medya. Şiddet olaylarında kadının fotoğrafını basıyor. Oysa gelişmiş ülkeler, bu sorunu erkeği teşhir ederek çözmüştür. Medyada erkek dili değişirse şiddet azalır.
Bir kadın idolünüz var mı?
- Teyzem; Gülen Tunguz. Türkiye’deki kadın hareketinde önemli bir isimdir. İlerici Kadınlar Derneği’nin kurucularındandı. 14 yaşındaydım içeri alındığında. 80’lerde kadın hakları savunucusu olduğu için tutuklanmıştı. İki yıl hapis yattı. Arkadaşlarıyla birlikte cezaevini mutlu bir yaşam alanına çevirdiler. İnfaz memurlarının tavrını değiştirdiler, çiçekler ektiler, kek yaptılar... Kötü olaylara onun gözüyle bakmayı öğrendim.
Bu belgeseli izleyenlerin aklında nasıl bir cümle kalsın istersiniz?
- ‘İnandığın şey için harekete geç’. Umudu dışarda aramaya gerek yok; çünkü umut sensin. Yapabilirsin! Bu bir kadın filmi değil, değişimin kendisi olan 9 kadının hikâyesinden yola çıkan, umudu yaymayı amaçlayan bir insanlık belgeselidir.
KİM BU KADINLAR?
Berna Şen (Türkiye’nin ilk kadın F-16 pilotu)
Bütün kadınlar yapabilir mi?
Bir komutanım uçuştan sonra, “Berna, tamam, sen bunu yaptın ama bütün kadınlar yapabilir mi? Sen buna kefil olabilir misin” diye sormuştu. “Komutanım, siz bütün erkeklere kefil olun, ben de bütün kadınlar olacağım” diye yanıtladım.
Altın Mimir (Avukat)
Mühim olan çiçek serpmek...
Annem, babama erkek çocuk vermek uğruna sağlığını tehlikeye attı, dokuz çocuk doğurdu. Babama bir erkek çocuktan beklediği her şeyi verme ihtiyacı duydum. Annemin ve diğer kadınların hayatını değiştirmem gerektiğine inandım. Çünkü mühim olan; mutluluğa giden yola serpilmesi gereken çiçekleri serpmekti.
Gülsüm Kav (Doktor, tıp etiği uzmanı, Kadın Cinayetlerini Durduracağız Platformu’nun kurucusu)
Mutlaka kazanacağız
Bugün işlenen cinayeti yarın unutuyoruz. Bu toplum alzheimer oldu. Hiçbir kadın kardeşimizin saçının bir teli zarar görmeyinceye kadar mücadelemize devam edeceğiz ve mutlaka kazanacağız.
Nuran Erden (duvar ressamı)
Türkiye’yi boyayacağım
Çeşme’nin haritasında köyümüzün adı yoktu. Kadının adı yok gibi... Köyümün tanınması için köydeki evlerin duvarlarına resimler yaptım. Köy bittikten sonra Türkiye’yi boyayacağım.
Nazmiye Muslu Muratlı (Halterci)
Yapabileceğime inandılar
Türkiye’de erkek sporu olarak bilinen halterde iki kere üst üste dünya rekoru kırdım. Kilomun yaklaşık üç katını kaldırabiliyorum. Engelli hayatım çok güzel geçti. Ailem beni hiç eksik bir birey olarak görmedi. Yapabileceğime hep inandılar.
Aslı Elif Tanuğur (Gıda mühendisi)
Asla pes etmem
Oğlumun hastalığı nedeniyle arı sütüne ihtiyaç duydum. Bağışıklığını güçlendirmesi için... Türkiye’de üretilmiyordu. Ben ülkemizde de üretilmesini sağladım. Arıya âşığım, ortaya çıkan faydaya âşığım. Bunu sürdürebilmek için elimden geleni yapıyorum. Asla pes etmem.
Nuran Eryılmaz (Girişimci)
Kızlarımı ezdirmedim
Kars’ta; “Kızını ez, kazını ezme” diye bir deyim var. Ben bunu değiştirdim. Hem kızlarımı ezdirmedim hem de kazımı para ettim. Kadınları ekonomiye kattım.
Ece Apaydın (Müzik öğretmeni)
YouTube’da 550 bin kez tık’landı
Çocuklarda iz bırakacak bir şey yapmak istedim. Ama enstrümanımız yoktu, imkânlarımız sınırlıydı. Ben de bardakları kullandım. Çocuklarla hazırlandığımız performans YouTube’da 550 bin kez izlendi.
Ümmiye Koçak (Oyun yazarı, yönetmen)
Kadına karşı şiddeti anlattığım ‘Yün Bebek’ filmiyle New York Avrasya Film Festivali’nde ‘En İyi Kadın Sanatçı’ ödülünü aldım. Oyunlarımızı 30 bin kişi izledi. Yola çıkarken ilk izni kayınvalidemden aldım. İpler onun elindeydi çünkü. O izin verince kocamın sesi çıkmadı. Şimdi herkes bize güveniyor.
NEREDE İZLEYEBİLİRSİNİZ?
Belgeselin ilk halk gösterimi; 6 Mart’ta Hatay, Eski Meclis Binası’nda. 8 Mart’ta Doğan Kitap’ın ‘Kadın Güçlüdür’ organizasyonunda gösterilecek. Aynı günün akşamında Başkent Üniversitesi’nde olacağız. Bu belgesel, kadın-erkek olabildiğince çok insana ulaşsın istiyorum. Şu parti, bu parti ayrımı yapmadan her belediye halk gösterimleri yapsın, sinemalarda izleyiciyle buluşsun, en büyük arzum bu.