Paylaş
Dikkat ettiniz mi?
Türkiye’nin her yerinde çok kalabalık kutlandı.
Bunun önemli bir nedeni var.
Kadına yönelik şiddet giderek artıyor ve bu olaylar toplumun daha fazla tepkisini çekiyor.
Sadece son iki ayda öldürülen kadın sayısı 47 olmuş...
Şiddet gören ve istatistiklere giren kadınların sayısı son birkaç yıl öncesine göre 17 kat artmış.
Ya istatistiklere girmeyenler...
Ya sesini duyuramayanlar...
Ya kendini yapayalnız hissedenler...
Ya kaderine razı olup öldürülmeyi bekleyenler...
***
Türkiye’de güzel şeyler olmuyor değil. Ekonomi büyüyor, umut veren çok olay yaşanıyor.
Ama gelin görün ki; bizleri kahreden, karamsarlığa iten, gelecek umutlarımızı törpüleyen çok şey de oluyor.
İşte bunların başında çocuklarımıza ve kadınlarımıza yönelik şiddet geliyor.
Son aylarda çok kadın hikayesi dinledim.
Ve her dinlediğimde bir erkek olarak utandım, söyleyecek söz bulamadım.
Şunu söylemeliyim.
Türkiye’de kadına şiddeti önlemek için kadına değil, erkeğe odaklanmak lazım.
Hürriyet Kelebek 8 Mart günü olağanüstü güzel yazılarla çıktı.
Ve başlığında dedi ki…
“Kadın gücünü fark etmeli...”
Kesinlikle katılıyorum.
Kadın gücünü bilmeli ve böyle hareket etmeli...
Daha güçlü bir dünya için kadın ve erkeğin el ele, kol kola olması lazım.
YAPABİRSİN
Yeter ki inan
ÖNCEKİ gün meslektaşım Tuluhan Tekelioğlu’nun yeni belgeseli “Yapabilirsin”i izledik.
Belgeseli çok beğendim.
“İnandığın şey için harekete geç, o güç zaten sende var” mesajı çok güçlü veriliyor.
Dokuz kadının hepimize umut aşılayan hikayesini dinledik.
Kim mi bu kadınlar?
Ev hanımıyken altın bileziklerini satarak girişimciliğe başlayan ve kaz yemeğini turizme kazandıran girişimci Nuran Özyılmaz...
Ailesinin tüm itirazlarına rağmen endüstri mühendisliği bölümünde okurken silahlı kuvvetlere giren ve Türkiye’nin ilk kadın F 16 pilotu olan Berna Şen Özmen...
2016 Paralimpik Olimpiyatları’nda dünya rekoru kırarak Halter şampiyonu olan Nazmiye Muslu Murat...
2001 yılında köy kadınlarının yaşadıklarını tüm dünyaya göstermek için Arslanköy Kadınlar Tiyatro Topluluğu’nu kuran ve tarlada çalışarak biriktirdiği para ile kadına karşı şiddet sorununu anlatan “Yün bebek” filmini yazıp yöneten Ümmiye Koçak...
Hemşirelik okurken İstanbul Hukuk Fakültesi’ni kazanan ve bugün Türkiye’nin en tanınan avukatları arasında yer alan Altın Mimir...
2010 yılında “Kadın Cinayetlerini Durduracağız Platformu”nu kuran Gülsüm Kav...
Adıyaman Fevzi Çakmak Ortaokulu’nda müzik öğretmeni olan ve engelli öğrencilerin de içinde bulunduğu 400 kişilik bir orkestra kuran Ece Apaydın...
Zeytin toplayarak geçimini sağlayan ve köy evlerinin dış cephelerine grafiti yapan 54 yaşındaki Nuran Erden...
Oğlunun rahatsızlığına çözüm bulmak amacıyla Türkiye’de üretimi olmayan propolisi kendi temin eden ve Türkiye’nin ilk yerli propolisini bir dünya markası haline getirmek için SBS Bilimsel BioÇözümler’i kuran Aslı Elif Tanuğur...
İyimserliği aşılamak gerek
BİZİM meslek öyledir.
Bırakılmaz, bırakılamaz, bıraktırılamaz...
Tuluhan Tekelioğlu, aktif gazeteciliği birkaç yıl önce bıraktı ama yazmaktan, çizmekten uzak duramadı.
Çok başarılı belgeseller yapıyor, önemli sosyal sorumluluk projelerini yürütüyor.
Diyor ki...
“Umuda çok ihtiyaç duyduğumuz günlerden geçiyoruz. Umut veren bir belgesel çekmek, insanlara iyimserlik aşılamak istedim. Bunu da ancak kadınlardan yola çıkarak yapabilirdim. Çünkü kadın varsa, imkânsız yoktur. Oysa bugünlerde sadece şiddet mağduru gibi gösteriliyorlar. Bunu yıkmak lazımdı. İyimserliğin cesaretle buluştuğunda neler başarılabildiğini anlatmak istedim. Hepsi zorluklara göğüs germişler. Asla karamsar değiller, tam tersine neşeli ve kararlılar.”
Eline sağlık Tuluhan...
Paylaş