Nobel ödüllü Alman yazar Heinrich Böll ‘Nehir Kıyısı Kadınları’nda, Almanya’nın Ren Nehri kıyılarının Katolik çoğunluklu bir bölgesinde, güçlü erkekler ve eşlerinden oluşan bir grubun hayatlarını diyaloglar ve monologlar aracılığıyla tasvir ediyor. Savaş sonrası ekonomisi hızla gelişen ülkede yönetici pozisyonundaki bu erkekler politikanın ‘pis bir iş’ olduğunu söylerken, kadınlarsa ‘pisliğin’ doğrudan politika anlamına gelmediğini biliyor.
#Heinrich BöllKristof Kolomb’dan önce Amerika kıtasında yazıyı kullanan, matematik, astronomide gelişmiş, özgün mimarisini yaratan yegane uygarlıktı Mayalar. Milattan önce 2000’de kurulmuş, 3 ve 10’uncu yüzyıllar arasında en parlak dönemini yaşamıştı. Güney ve kuzey Amerika’nın birleştiği noktada bulunan şehirleri Avrupalı sömürgeciler tarafından yağmalandı, görkemli Maya Uygarlığı yok edildi. Mayalar’ın öyküsünü merak eden okurumuz, İzmirli gezgin Melih Eriş, Meksika’nın Chiapas Eyaleti’ne gitti. En önemli yerleşimlerinden Palenque, Bonampak ve Yaxchilan’ı gezdi, izlenimlerini yazdı.
Sezer Arslan (25), seyahatin büyük bütçe yerine sadece büyük bir tutku gerektirdiğinin yaşayan kanıtı. “Maceranın sonunu düşünen kahraman olamaz” deyip yollara düşüyor, bir öğün yemek parasına şehirler, ülkeler keşfediyor. Arslan, Aydın Üniversitesi, Uygulamalı İngilizce Türkçe Çevirmenlik Bölümü ikinci sınıf öğrencisi. Aynı zamanda İstanbul Atatürk Havalimanı’nda özel güvenlik görevlisi. Her gece 03.00, öğlen 12.00 arasında elinden yüzlerce pasaport geçiyor.