Bitkilerin tüm yararlarına karşın yanlış kullanımları halinde sağlığımızın düşmanları haline dönüşebileceğini unutmamak gerekiyor. Medikal Onkoloji ve Fitoterapi Uzmanı Prof. Dr. Hakan Karagöl, yararları bilimsel çalışmalarla ispatlanmış bitkisel ilaçların, diğer hastalık gruplarında olduğu gibi kanser tedavisinde de önemli bir yeri bulunduğunu belirtti.
#KanserÇağın vebası metabolik hastalıklar, her yıl dünyanın yüz binlerce kişinin ölümüne yol açıyor. Ancak bu hastalıklardan korunmak aslında oldukça kolay. Hafta içi yayımlanan bir araştırma da bu konuda çok çarpıcı veriler ortaya koydu.
#BeslenmeBirçok televizyon kanalında mucize ‘bitkisel ilaç’ diyerek ve ünlü doktorları montajlayarak satış yapan sahtekârlar yaşlı insanları hedef aldı. 87 yaşındaki Ahmet Öztürk de kandırılan kişilerden biri... “Arkadaşım önerdi denemek istedim” diyen Öztürk, “İlacı denedim, hiç bir şey olmadı. Hapların üzerinde etikette yoktu” dedi.
#Bitkisel İlaçKanser hastası ve yakınları en çok istismar edilenlerin başında geliyor. Yaşanan panik, modern yöntemlere duyulan kuşku ve yan etki endişesi, “doğal olan zararsızdır” inanışıyla birleşince, bitkisel (ve bazı hayvansal) kökenli tıp dışı tedavilere yönelim artıyor.
#BitkiselTürkiye 2010 yılında aile hekimliği ile tanıştı. Son yıllarda ise sürekli "koruyucu hekimlik" kavramı dile getiriliyor. Koruyucu hekimliğin Türkiye'de geliştiği, bunun en önemli ayağının aile hekimliği olduğu belirtiliyor. Peki ama koruyucu hekimlik denilen şey nedir? İyi bir doktor hastasını iyi tedavi eden doktor mudur yoksa hastası "hasta olmayan" doktor mudur?
Muhafazakar bir televizyon kanalında dört yıldır cinsel konularla ilgili program yapan üroloji uzmanı Prof. Dr. İhsan Karaman ‘Cinsel Sağlıktan Mutlu Aileye’ kitabıyla cesur bir çıkış yaptı. Ünlü İslam hukuku profesörü ve babası Hayrettin Karaman’ın önsözünü yazdığı kitapta muhafazakar camia için tabu olan birçok konuya cesaretle değiniliyor
Türkiye Halk Sağlığı Kurumu Derneği (T-HASAK) Yönetim Kurulu Başkanı Prof. Dr. Hikmet Pekcan, kanserin genetik özelliklerin yanı sıra çevre koşullarıyla da doğrudan bağlantılı olduğunu belirterek, “Cep telefonu kullananlarda, kullanılan kulakta ve kullanılan taraftaki beyin bölgesinde kanserin daha sık görüldüğü gözlendi” dedi.
Sonuna ‘it’ takısı alan sözcükler çoğunlukla enfeksiyon belirtir. Örneğin bir organ seçin, diyelim prostat bu organın enfeksiyonuna prostatit deriz. Ya da bademciklerin tıptaki adı tonsil’dir. Bademcik iltihabına tonsillit diyoruz. İşte bir istisna selülit. İsmine bakınca bir iltihabi durum olarak algılanır ancak gerçekte selülit bir enfeksiyon değildir. Tıptaki adı hidrolipodistrofi’dir. Cilde yakın olan yağ dokularının günlük enerji kaynağı olarak kullanılmamaları sonucu ortaya çıkan bir şekil bozukluğudur. Selülit oluşmasında birçok etken sayılabilir ancak en büyük etken kadın olmaktır. Östrojen hormonunun selülite yol açması bu bozukluğun bluğ çağında ortaya çıkmasına yol açar. Hamilelik ve menopoz da selülitin ortaya çıktığı dönemlerdir.