Aile üyeleri çok genç yaşta birbiri ardına kansere yakalanıp hayatını kaybediyordu. Olağan sebepler durumu açıklamaya yetmiyor, doktorlar bile "şanssızlık" demekten başka bir çare bulamıyordu. Ta ki bir onkolog bir testten bahsedene kadar...
#KanserUzmanlar kanserin, dünyada ve Türkiye’de sebebi bilinen ölümler arasında kalp ve damar hastalıklarından sonra ikinci sırada yer aldığını belirtiyor. Doç. Dr. Ozan Akıncı “50 yaş altı kanser vakaları son 30 yılda daha da artmıştır. Dünya Sağlık Örgütü’nün verilerine göre ülkemizde 50 yaş altı kanser vakası oranı yüzde 66’dır” dedi.
#Ozan AkıncıMEME kanserlerinde başarı oranı her geçen gün biraz daha artıyor. Bu güzel gelişmede tıptaki ilerlemeler kadar farkındalığın artmasının da önemli payı var. Meme kanserine karşı farkındalık arttıkça erken teşhis olasılığı da yükseliyor. Bu da kuşkusuz tedavinin şansını artıran faktör. Ege Üniversitesi Tıp Fakültesi Radyoloji Anabilim Dalı Öğretim Üyesi Prof. Dr. Ayşenur Oktay bakın neler söylüyor:
#1AMERİKA’DA yayınlanan bir dergide yer alan bilgileri paylaşan Onkoloji Uzmanı Prof. Dr. Hakan Karagöl, 1900 yılında kansere yakalanmış hasta sayısı ve 60 yaş üstü nüfusun oranı ile 2000 yılındaki aynı oranlar karşılaştırıldığında; yaşlı nüfus artışının 3 kat olduğunu, kanser görülme sıklığının ise 12 kat arttığı söyledi.
#4 Şubat Dünya Kanser GünüServiks kanseri, rahim ağzının yani rahimin vajinaya açılan boyun kısmının kötü huylu hastalığını ifade etmektedir. Dünya üzerinde her 2 dakikada birinin ölümüne neden olmaktadır. Dünya genelinde meme ve akciğer kanserinden sonra kanserden ölümlerin 3. nedeni olmakla beraber 45 yaş altı kadınlarda en sık görülen 2. kanser türüdür.
#Serviks (Rahim Ağzı) KanseriMeme dokusu içinde belli bir düzen içinde olan sağlıklı hücre çoğalmasının, bu hücrelerin genetik yapılarındaki bozulma nedeniyle kontrolden çıkması sonucu, hem olduğu yerde aşırı çoğalma hemde kan, lenf denilen beyaz kan dolaşım sistemi ve hem de dökülme yolu ile başka organlara yayılması ile gelişen bir hastalıktır.
#Meme KanseriKORONAVİRÜS nedeniyle birçok insan hastaneye gitmekte endişe duyarken kanser hastaları tedavilerine devam etmek zorunda. Genel Cerrahi Uzmanı Prof. Dr. Halil Alış, koronavirüs sürecinde kanser hastalarının izolasyona her zamanki kadar dikkat etmesi gerektiğini ve C ile D vitamini düzeylerini yüksek tutması gerektiğini belirtti. Salgın sürecinde sık sık dikkat çekilen bu iki vitamine vurgu yapan Prof. Dr. Alış, " C ve D vitamininin yüksek dozlar ile alınması direncinizin yükselmesi ile sonuçlanacaktır” dedi.
#Prof. Dr. Halil AlışGenel Cerrahi Uzmanı Op. Dr. Sarper Işıksel, tiroid dokusundan az hormon salgılanan erişkinlerde yorgunluk, halsizlik, kabızlık, yaz günü bile üşüme, çalışma isteğinin kaybolması, saç dökülmesi, tırnak kırılması, cilt kuruluğu olduğunu ifade ederek bu belirtilerin guatr habercisi olabileceğini dile getirdi.
#Guatr HastalığıSon yıllarda kanser görülme sıklığı artmıştır. Dünya genelinde 2008 yılında kanser tanısı konulan hasta sayısının 12 milyon kişi iken 2018 yılında bu sayının 18 milyon kişiye ulaştığını ifade eden Tıbbi Onkoloji ve Fitoterapi Uzmanı Prof. Dr. Hakan Karagöl, bu artış ile ilgili yanlış kanıları anlattı…
#Genel SağlıkDünya Sağlık Örgütü (DSÖ) verilerine göre, 2018'de kanser vakaları en büyük hastalık ve ölüm nedenleri arasında yer aldı. Geçen yıl dünyada yaklaşık 18,1 milyon yeni kanser vakası ortaya çıkarken, 9,6 milyon kişi de kanserden yaşamını yitirdi.
#Dünya Sağlık ÖrgütüDünyada yılda 14 milyondan fazla insana kanser tanısı konuyor. Dünya Sağlık Örgütü verilerine göre sigara ve şişmanlık kanserin nedenlerinin yarıdan fazlasını oluşturuyor. Hareket azlığı, alkol, güneşten korunmama, kötü beslenme, hava kirliliği kansere yol açan diğer faktörler.
#GazetehaberleriTürk Radyasyon Onkolojisi Derneği, kanser hastalığının erken tanısının konulabilmesi, tarama programlarının sağ kalıma katkısının belirlenebilmesi, tedavilerin başarıları ve gelecekteki projelerin belirlenebilmesi için doğru istatistiklerin önemli olduğunu bildirdi.
Patoloji Dernekleri Federasyonu Erdener Özer katıldığı bir toplantıda Kazım Koyuncu'nun "Beni Çernobil değil Türkiye'deki sistem kanser etti" ifadesini kullanarak kanser tehlikesine dikkat çekti. Öte yandan toplantıda Türkiye'nin, son verilere göre kanser ilaçları için yaklaşık 457 milyon lira ödediği, bu rakamın Sağlık Bakanlığının yıllık bütçesinin yaklaşık beşte birine denk geldiği belirtildi.