Güncelleme Tarihi:
Dernek tarafından yapılan yazılı açıklamada, bazı basın organlarında, kanserle ilgili yaşam sürelerine yönelik yayınlarda, Sağlık Bakanlığının internet sitesinde yer alan “Türkiye'de Kanser Kontrolü 2014” başlıklı rapora dönük eleştirilerde bulunulduğu ifade edildi.
KANSERİN ERKEN TANISI İÇİN SAĞ KALIM BİLİNMELİ
Söz konusu yayınlarda, “raporda yer alan bazı kanser türlerinde ortalama sağ kalım verilerinin hastalar üzerine olumsuz etkilerinin bulunduğu ve bunun hak ihlali olduğu” iddialarının yer aldığı belirtilen açıklamada, “Kanser hastalığının erken tanısının konulabilmesi ve erken tanı için yapılan tarama programlarının sağ kalıma katkısının belirlenebilmesi, ayrıca kanser tedavilerinin başarılarının gözlenmesi, gelecekteki projelerin belirlenebilmesi doğru istatistiklerin sağlanabilmesi ile oluşmaktadır” denildi.
Türkiye'de ilk kanser kayıtlarının İzmir'de, Kanser İzlem Denetleme Merkezi'nin (KIDEM) öncülüğünde tutulduğu ifade edilen açıklamada, KIDEM'in bu verilerinin tüm Türkiye'deki kanser istatistiklerini yansıtmasının olanaksız olduğu ifade edildi.
"BİRÇOK GELİŞMİŞ ÜLKEDE BU İSTATİSTİKLER PAYLAŞILIYOR"
Kanser Daire Başkanlığının son yıllarda yaptığı çalışmalarla kanser kayıt sisteminin tüm Türkiye'yi içermeye başladığına dikkat çekilen açıklamada, şunlar kaydedildi:
“Kanser Daire Başkanlığı elde ettiği sonuçları objektif olarak internet sitesinde yayınlamaya başlamış, bu da bilgi isteği olan kişilerin bilgiye kolay ulaşmasını sağlamıştır. Tablonun altında kanserlerdeki ortalama sağ kalımın evreye, yaşa, ek hastalık yüküne ve tümörün biyolojik yapısına göre değiştiği özellikle belirtilmiştir. İnternet ortamında çok sayıda doğru olmayan bilgilerin verildiği göz önünde bulundurulursa bu tür bilgilerin resmi bir kurumdan ve doğru olarak verilmesi çok önemlidir. Bu tür istatistikler dünyanın birçok gelişmiş ülkesinde Dünya Sağlık Örgütü (WHO) ve Amerikan Ulusal Kanser Enstitüsü (NCI) gibi kuruluşlar tarafından da toplumla paylaşılmaktadır.”
"VERİLER KANSER POLİTİKALARINA IŞIK TUTUYOR"
Türk Tıbbi Onkoloji Derneğinden yapılan açıklamada da bir ülkenin kanser konusunda doğru sağlık politikaları geliştirebilmesi ve tedavisini en etkin şekilde, kendi ülke koşullarına uygun olarak sağlayabilmesi için kendi istatistiksel verilerini bilmesi gerektiği vurgulandı.
Sağlık Bakanlığı Kanser Savaş Daire Başkanlığının son yıllarda yaptığı çalışmalarla bu konuda önemli bir eksiği ortadan kaldırdığı ifade edilen açıklamada, son raporda, Türkiye'de kanser görülme sıklığı verilerine ek olarak, sağ kalım verilerinin de yayınlandığı kaydedildi.
DÜNYA SAĞLIK ÖRGÜTÜ "ÖLÜM ORANI" BAŞLIĞIYLA VERİYOR
Bu raporda sağ kalım sürelerinin genel ortalamayı yansıttığı, hastanın yaşı, tümörün evresi, tümörün biyolojisi ve hastanın ek hastalıklarına göre değişkenlik gösterebileceğinin açıkça belirtildiğine dikkat çekilen açıklamada, şu ifadelere yer verildi:
“Bu önemli verilerin bizlere ulaşmasını sağlayan bu çalışmalara imza atmış bir daire ve çalışanlarının bu şekilde itibarsızlaştırılması bizi üzmüştür. Bu tür istatistiksel veriler dünyanın birçok gelişmiş ülkesinde DSÖ ve Amerikan Ulusal Kanser Enstitüsü gibi itibarlı kuruluşlar tarafından da çekinmeden toplumla paylaşılmaktadır. NCI'ın halka da açık olan web sitesinde bu tür istatistikler her bir kanser için '5 yılın sonunda kaç hasta hayatta kalır' başlığı altında verilmektedir. DSÖ'nün web sitesinde de bu veriler 'mortalite=ölüm oranı' başlığı altında verilmektedir. Kanser politikalarına ışık tutan bu verileri değerlendirirken tüm bunların göz önünde bulundurulması daha sağlıklı olacaktır.”