Güncelleme Tarihi:
Yeni kanser tanı oranlarının dünya ortalaması yüzbinde 200. Türkiye’de bu oran yüz binde 230. ABD ve Batı Avrupa’da ise yüz binde 400’ün üzerine çıkıyor. Türk Tıbbi Onkoloji Derneği Başkanı Prof. Dr. Mahmut Gümüş, “Ülkemizde kanser görülme oranları dünya ortalamasının bir miktar üzerinde, batı ülkelerine göre daha düşük seyrediyor. Genelde kanser görülme sıklığı erkelerde yüzde 15-20 oranında daha fazla” diyor.
ERKEKLERDE AKCİĞER, KADINLARDA MEME
Kanser türlerine baktığımızda Türkiye’de erkeklerde sık görülen kanserler akciğer, prostat, kalın bağırsak ve mide kanseri diye sıralanıyor. Batı toplumlarında bu sıralama prostat kanseri, akciğer kanseri ve kalın bağırsak kanseri şeklinde. Kadınlarda ise bu sıralama batı toplumlarınkine benzer şekilde meme kanseri, akciğer kanseri ve kalın bağırsak kanseri olarak devam ediyor. Kanserin görülme sıklığında batı toplumlarında ve Türkiye’de bir artış eğilimi bulunduğunu belirten Prof. Dr. Gümüş, şunları söyledi: “Bu durumun yegane nedeni nüfusumuzun yaşlanıyor olması. Ülkemiz hâlâ batı toplumlarına göre daha genç bir nüfus ortalamasına sahip. Bu noktada kanserin yarısının 60-65 yaş üzerinde görüldüğünü hesaba katarsak ülkemizdeki kanser sıklığının azlığını bu nedene bağlamak ve nüfusumuzdaki yaşlanmaya bağlı olarak da bu oranda bir artış beklemek doğal. Doğal olarak çevresel faktörler ve özellikle kanserin teşhisindeki farkındalığın yükselmesi de kanserin artışına yol açıyor. Yine de temel artış nedeni nüfusun yaşlanması. Özetle bir artıştan söz edilebilir fakat bir patlamadan bahsetmek yanlış olur.”
İMMÜNOTERAPİNİN ANA ROLÜ ÜSTLENECEK
Kanserle mücadele yüzyılın başında radyoterapinin gelişmesiyle başladı. Kemoterapi alanındaki gelişmelerle birlikte kanserle mücadelede önemli adımlar atıldı ve başarılar sağlandı. Ama hem kemoterapinin etkisinin sınırlı olması hem de yan etkileri nedeniyle hep bir tedavi yöntemi olarak eleştiriler aldı. Prof. Dr. Gümüş, “Henüz kemoterapinin gereksizliği konusunda konuşmak için erken ama gelecek yıllar, hedeflenmiş tedaviler ve immünoterapinin (bağışıklık sistemi tedavisi) kanser tedavisinde ana rolü üstleneceği yıllar olacak” diyor.
BU TESTLER ERKEN YAKALIYOR
Meme kanseri açısından 50 yaşından itibaren yapılacak mamografik değerlendirmeler, kolon kanseri açısından yine 50 yaşından itibaren yapılacak gaitada gizli kan bakılması ve kolonoskopi tetkiki erken tanısı açısından yararlı. Yine cinsel hayatın başlangıcıyla başlayan smear testleri ve yıllık jinekolojik muayenenin rahim ağzı kanserinin erken tanısında yararı büyük. 50 yaş sonrası aile öyküsü ve yakınmaları olan bireylerde yapılacak PSA takipleri de prostat kanserinin erken tanısını sağlayabilir. Yoğun sigara içenlerde ve içmiş olanlarda düşük dozda çekilen göğüs tomografilerinin akciğer kanserini erken tanımadaki rolü ile ilgili olarak önümüzdeki yıllarda daha fazla deneyim sahibi olunacak.