İstanbul’da yaz aylarındaki düşük yağış ve artan su tüketimi nedeniyle barajlardaki doluluk oranında kayda değer bir düşüş yaşanıyor. Eylül ayında yüzde 44.38 olan ortalama doluluk oranı, şu an yüzde 33.6’ya geriledi. Özellikle Alibey, Kazandere ve Pabuçdere barajlarındaki doluluk oranı neredeyse dip seviyede bulunuyor. Peki İstanbul’da susuz bir kış yaşamamak için barajlardaki doluluk hangi seviyeye gelmeli? Prof. Dr. Meriç Albay, hurriyet.com.tr’ye anlattı.
#İstanbul BarajlarıHafta sonundan itibaren etkili olan yağmur, İstanbul’un barajlarındaki su seviyesine yüzde 0,61’lik bir artış olarak yansıdı. Peki çok kuvvetli yağış görülmesine rağmen bu kadarlık artış normal mi? İstanbul’da susuz bir kış yaşamamak için barajlardaki doluluk hangi seviyeye gelmeli? Uzmanlarla mercek altına aldık...
#Barajlarİstanbul Üniversitesi'nden (İÜ) bir grup bilim insanı, Marmara Denizi'ne indirdikleri robotik kamera ile yaklaşık 200 metre derinlikte yaşayan canlıları görüntüleyerek örnekler aldı. Güneş ışığının ulaşmadığı bu noktalarda geliştirilen cihaz ile ışık ölçümü de yapıldı. Deniz Biyolojisi Ana Bilim Dalı Öğretim Üyesi Doç. Dr. Bülent Topaloğlu,"Türkiye'de ilk kez sualtı robotu kullanarak bu canlıları görsel olarak kayıt altına alırken, aynı zamanda görüntüleri analiz ederek bir sonuca ulaşmaya çalışacağız" dedi.
#Marmara Deniziİstanbul'da Küçükçekmece Gölü'nde araştırma çalışmaları yürüten Prof. Dr. Meriç Albay çarpıcı uyarılarda bulundu. Prof. Dr. Albay, "Girilmemesi lazım çünkü mikrobik olarak, mikrobiyolojik parametreler bakımından oldukça sıkıntılı. Oradan birçok hastalığı kapmaları söz konusu. Bizim için şu anda oradaki sonuçlar biraz endişe verici gerçekten." ifadelerini kullandı. Doç. Dr. Emine Gözde Özbayram ise, 'Uzun bir süre kirletilmiş bir alan, farklı bakteri çeşitliliği mevcut.' dedi.
#İstanbulİstanbul'da Küçükçekmece Gölü'nde araştırma çalışmaları yürüten Prof. Dr. Meriç Albay çarpıcı uyarılarda bulundu. Prof. Dr. Albay, "Girilmemesi lazım çünkü mikrobik olarak, mikrobiyolojik parametreler bakımından oldukça sıkıntılı. Oradan birçok hastalığı kapmaları söz konusu. Bizim için şu anda oradaki sonuçlar biraz endişe verici gerçekten." ifadelerini kullandı. Doç. Dr. Emine Gözde Özbayram ise, 'Uzun bir süre kirletilmiş bir alan, farklı bakteri çeşitliliği mevcut.' dedi.
#İSTANBULTÜRK Deniz Araştırmaları Vakfı (TÜDAV) ve Çanakkale Onsekiz Mart Üniversitesi, Çanakkale Dardanos'ta taş mercanlarla ilgili çalışma yaptı. Taş mercanların iklim değişikliği ve avcılık nedeniyle yok olma tehlikesi ile karşı karşıya olduğu belirlendi.
#Taş MercanTÜRK Deniz Araştırmaları Vakfı (TÜDAV) ve Çanakkale Onsekiz Mart Üniversitesi, Çanakkale Dardanos'ta taş mercanlarla ilgili çalışma yaptı. Taş mercanların iklim değişikliği ve avcılık nedeniyle yok olma tehlikesi ile karşı karşıya olduğu belirlendi.
#İstanbulTürkiye’de son aylardaki yağışların azlığı ve barajlarda su doluluk oranların düşmesi, kuraklık riskini yeniden ülke gündemine taşıdı. Yağışların önümüzdeki aylarda da mevsim normallerinin dışında seyretme ihtimali kaygı yaratıyor. Peki bu yıl neden kuraklığı şiddetli yaşıyoruz? Barajlarda kaç ay yetecek su bulunuyor? Önümüzdeki günlerde kar yağışı bekleniyor mu? Uzmanlarla mercek altına aldık.
#Kuraklıkİstanbul Boğazı’nın kıyı kesimlerinde görülen denizanası yoğunluğunun nedeninin hava sıcaklığı olduğunu ve Şubat ayına kadar görülebileceğini söyleyen İstanbul Üniversitesi Su Bilimleri Fakültesi Dekanı Prof. Dr. Melek İşinibilir Okyar, "Denizanası balık yumurta ve larvaları üzerinden besleniyor. Aynı zamanda balıkların besini olan mikroskobik hayvansal organizmalar üzerinden de besleniyor. Bu da balık stoklarında bir şekilde azalmaya sebep oluyor" dedi.
#İstanbul Boğazıİstanbul Boğazı’nın kıyı kesimlerinde görülen denizanası yoğunluğunun nedeninin hava sıcaklığı olduğunu ve Şubat ayına kadar görülebileceğini söyleyen İstanbul Üniversitesi Su Bilimleri Fakültesi Dekanı Prof. Dr. Melek İşinibilir Okyar, "Denizanası balık yumurta ve larvaları üzerinden besleniyor. Aynı zamanda balıkların besini olan mikroskobik hayvansal organizmalar üzerinden de besleniyor. Bu da balık stoklarında bir şekilde azalmaya sebep oluyor" dedi.
#Denizanasıİstanbul Boğazı'nın 6 Kasım'da gemi trafiğine kapatılıp 14 saatliğine endüstriyel balık avlama gemilerine açılması kararı iptal edildi. Denizcilik Genel Müdürlüğü'nden yapılan açıklamada, "6 Kasım 2022 tarihinde İstanbul Boğazı'nda uluslararası gemi trafiği rutin olarak devam edecektir" denildi.
#İstanbul BoğazıUlaştırma ve Altyapı Bakanlığı’nın 6 Kasım’da İstanbul Boğazı’nın gemi trafiğine kapatılarak aralarında trollerin de olduğu endüstriyel balık avlama gemilerine açılacağını açıklaması tartışma yaratmıştı. Tarım ve Orman Bakanlığı Hürriyet’e açıkladı: “Gırgır ve küçük balıkçı tekneleri avlanacak, troller için yasak sürüyor.”
#BalıkGeçen yıl müsilaj nedeniyle zor bir sezon atlatan balıkçılar, yeni dönemin heyecanıyla mavi sulara açılırken vatandaşlar, bolluğun artmasını ve ucuz balık yemenin hesabını yapıyor. Peki bu yıl sofralarda en çok hangi balık yer alacak? Fiyatlar ortalama ne kadar olacak? Uzmanlar hurriyet.com.tr'ye anlattı...
#BalıkçılıkYeni balık av sezonu Akdeniz’de 15 Eylül, diğer tüm denizlerde ise 1 Eylül’de başlayacak. Denizlerdeki av yasağının bitmesine sayılı günler kala açıklamalarda bulunan Balıkçılık Teknolojisi ve Yönetimi Anabilim Dalı Başkanı Prof. Dr. Saadet Karakulak hem balıkçıların hem de tüketicilerin bilinçli olması gerektiği uyarısında bulunarak balık boyutlarına dikkat edilmesi yönünde çağrıda bulundu. Karakulak, “Hamsi 9, sardalya 1, istavrit 13, palamut ise 25 santim ve üstündeyse satın alınmalıdır. Bu sayede yasa dışı avcılık önlenebilir” dedi.
#Av YasağıDoç. Dr. Nur Eda Topçu, 20 yıldır sırtında tüp, denizlerin yağmur ormanları olarak bilinen mercanlar için çalışan bir biliminsanı. Fransa’da okyanus bilimi okuduktan sonra Marmara Denizi’nin derinliklerinde ‘mercan adaları’ arayan Topçu, öğrencilerini denizin ‘gizemlerini’ keşfe çıkartıyor.
#Nur Eda Topçuİstanbul'un su kaynaklarından Sazlıdere Barajı'ndaki renk değişimiyle ilgili yapılan incelemenin sonucunu açıklayan İstanbul Üniversitesi Su Bilimleri Fakültesi, İçsu Kaynakları ve Yönetimi Anabilim Dalı Prof. Dr. Meriç Albay, "Barajın küçük bir bölgesinde yoğun şekilde siyanobakteri artışı olduğunu gözlemledik. Su seviyesinin düşmeye başladığı yaz ve sonbahar aylarında halk sağlığı bakımından baraj ve göllerin dikkatle izlenmesi büyük önem taşıyor" dedi.
#İstanbulTürkiye'nin 5. büyük gölü olan İznik Gölü'nde yaşanan siyanobakteri artışı nedeniyle göle girmek geçici olarak yasaklandı. İznik Gölü'nden alınan numuneler İstanbul Üniversitesi Su Bilimleri Fakültesi'ne laboratuvarına getirildi. İstanbul Üniversitesi Su Bilimleri Fakültesi Öğretim Üyesi Prof. Dr. Meriç Albay, "Gördüğümüz kadarıyla Türkiye'de en fazla kirletilen alanlardan biri. Son yıllarda aşırı su çekimi, kontrolsüz şekilde gübre kullanımı ve gölü besleyen derelerin debilerinin düşmesiyle İznik Gölü'ndeki siyanobakteri artışı daha belirgin hale gelmiş bulunuyor" dedi. Siyanobakterinin karaciğer kanserini tetiklediğini söyleyen Albay, "Deride tahriş, karın ağrısı, ishal vs gibi sağlık sorunlarına yol açabilir" uyarısında bulundu.
#İznik GölüTürkiye'nin 5. büyük gölü olan İznik Gölü'nde yaşanan siyanobakteri artışı nedeniyle göle girmek geçici olarak yasaklandı. İznik Gölü'nden alınan numuneler İstanbul Üniversitesi Su Bilimleri Fakültesi'ne laboratuvarına getirildi. İstanbul Üniversitesi Su Bilimleri Fakültesi Öğretim Üyesi Prof. Dr. Meriç Albay, "Gördüğümüz kadarıyla Türkiye'de en fazla kirletilen alanlardan biri. Son yıllarda aşırı su çekimi, kontrolsüz şekilde gübre kullanımı ve gölü besleyen derelerin debilerinin düşmesiyle İznik Gölü'ndeki siyanobakteri artışı daha belirgin hale gelmiş bulunuyor" dedi. Siyanobakterinin karaciğer kanserini tetiklediğini söyleyen Albay, "Deride tahriş, karın ağrısı, ishal vs gibi sağlık sorunlarına yol açabilir" uyarısında bulundu.
#İznik GölüARNAVUTKÖY Karaburun Sahili'nde denizin, rengi turuncuya dönen noktalarından alınan numunelerin laboratuvar sonuçları açıklandı. Renk değişiminin sebebi "alg patlaması" çıktı. Araştırmayı değerlendiren İstanbul Üniversitesi Su Bilimleri Fakültesi Öğretim Üyesi Prof. Dr. Yelda Aktan, "İlkbahar aylarında fitoplankton dediğimiz canlıların aşırı artışıyla bu durum görülebiliyor. Bu maddeler suda renk değişikliğine sebep olabiliyorlar. Müsilaja sebep olan türlerden bu örnek içerisinde göremedik" dedi.
#Karaburun SahiliArnavutköy Karaburun Sahili'nde denizin, rengi turuncuya dönen noktalarından alınan numunelerin laboratuvar sonuçları açıklandı. Renk değişiminin sebebi "alg patlaması" çıktı. Araştırmayı değerlendiren İstanbul Üniversitesi Su Bilimleri Fakültesi Öğretim Üyesi Prof. Dr. Yelda Aktan, "İlkbahar aylarında fitoplankton dediğimiz canlıların aşırı artışıyla bu durum görülebiliyor. Bu maddeler suda renk değişikliğine sebep olabiliyorlar. Müsilaja sebep olan türlerden bu örnek içerisinde göremedik" dedi.
#Karadenizİstanbul Boğazı'nın farklı noktalarında artış gösteren denizanalarına dikkat çeken İstanbul Üniversitesi Su Bilimleri Fakültesi Dekanı Prof. Dr. Melek İşinibilir Okyar, "Denizanasını yoğun olarak gördüğümüz yerlerin, organik kirlilik açısından kirli olduğunu ifade edebiliriz. Denizanaları artışı sonrasında müsilaj olayını görebiliriz" dedi. "Şu anda bizim kıyı sularımızda öldürücü denizanaları yok" diyen Okyar, "Dünyada var. En tehlikeli deniz canlısı Avustralya sahillerinde bulunan bir denizanası türü. Köpek balığından bile tehlikeli. Saniyeler içinde insan öldürebiliyor. Marmara Denizi'nde mor, büyük olan türler var. Bunlar sizi rahatsız edebilir, yakabilir. Özellikle göz, burun, ağız gibi hassas mukozaların olduğu bölgelere değdiğinde size oldukça rahatsız edebilir" diye konuştu. Okyar, denizanası ile temas edilmesi halinde ne yapılması gerektiğini de açıkladı. Bu arada Beylikdüzü'nde kıyıya yakın noktalarda müsilaj benzeri kirlilik dikkat çekti.
#Denizanasıİstanbul Boğazı'nın farklı noktalarında artış gösteren denizanalarına dikkat çeken İstanbul Üniversitesi Su Bilimleri Fakültesi Dekanı Prof. Dr. Melek İşinibilir Okyar, "Denizanasını yoğun olarak gördüğümüz yerlerin, organik kirlilik açısından kirli olduğunu ifade edebiliriz. Denizanaları artışı sonrasında müsilaj olayını görebiliriz" dedi. "Şu anda bizim kıyı sularımızda öldürücü denizanaları yok" diyen Okyar, "Dünyada var. En tehlikeli deniz canlısı Avustralya sahillerinde bulunan bir denizanası türü. Köpek balığından bile tehlikeli. Saniyeler içinde insan öldürebiliyor. Marmara Denizi'nde mor, büyük olan türler var. Bunlar sizi rahatsız edebilir, yakabilir. Özellikle göz, burun, ağız gibi hassas mukozaların olduğu bölgelere değdiğinde size oldukça rahatsız edebilir" diye konuştu. Okyar, denizanası ile temas edilmesi halinde ne yapılması gerektiğini de açıkladı. Bu arada Beylikdüzü'nde kıyıya yakın noktalarda müsilaj benzeri kirlilik dikkat çekti.
#İstanbul