Güncelleme Tarihi:
Ülkemiz, yağış rejimlerinin düzensizleştiği ve kuraklık riskinin yükseldiği sıcak bir sonbahar mevsimi geçiriyor. Bu durumdan en çok etkilenen şehirlerin başında da İstanbul geliyor.
Uzmanlar, İstanbul'daki ve çevre illerdeki kuraklığın devam etmesi halinde, 2024’ün felaket yılı olabileceğine dair uyarılarda bulunuyor. Bu süreçte özellikle İstanbul'un ihtiyacını karşılayan barajlardaki su miktarı endişe verici.
Son 10 yılın Kasım ayı verilerine bakıldığında, İstanbul’a su sağlayan barajlardaki doluluk oranı bu yıl ilk kez yüzde 20’nin altına düşerek korkutucu bir seviyeye geldi.
Hafta sonu başlayan ve pazartesi de etkili olan yağmur, aylardır devam eden düşüş trendini bir nebze olsun tersine çevirdi. İstanbul Su ve Kanalizasyon İdaresi Genel Müdürlüğü verilerine göre pazartesi yüzde 16,47 olan baraj doluluk oranı, salı günü 17,08 olarak ölçüldü. Yani yüzde 0,61’lik bir artış kaydedildi. Ancak yağışın kuvvetli olmasına rağmen barajlardaki doluluk oranındaki artışın yüzde 1'i bile bulmaması, beklentileri tam olarak karşılamadı.
Peki, neredeyse durmadan yağan yağmur sonrası bu kadarlık artış normal mi?
‘MELEN-YEŞİLÇAY SİSTEMİNDEN SAĞLANAN SU OLMASAYDI BU ARTIŞI DA GÖRMEK MÜMKÜN OLMAYACAKTI’
Konuyla ilgili görüşlerine başvurduğum İstanbul Üniversitesi Su Bilimleri Fakültesi İçsu Kaynakları Yönetim Anabilim Dalı Başkanı Prof. Dr. Meriç Albay, “İki günlük yağış sonrası barajlarda ortalama doluluk oranının yüzde 0,61’lik artış göstermesi beklenen bir durumdur. Aslında Melen-Yeşilçay sisteminden sağlanan su olmasaydı bu artışı da görmek mümkün olmayacaktı” dedi ve ekledi:
“İstanbul’a her gün yaklaşık 3,1 milyon metreküp su verildiği unutulmamalıdır. 2-3 gün süren yağmurlar öncelikle toprak tarafından emilmekte, daha sonra akışa geçmektedir. İstanbul’da şehre verilen su miktarı ve su havzalarının amacına uygun olarak korunamadığı düşünülürse yüzde 0,61’lik artışın önemi daha iyi anlaşılır.”
İstanbul’un önemli su kaynaklarından olan Sazlıdere Barajı’nın doluluk oranı geçtiğimiz yıl bu tarihlerde yüzde 40 iken bu yıl aynı tarihlerde yüzde 2,92’ye geriledi. Baraja İSKİ tarafından geçtiğimiz günlerde Şamlar'dan su takviye edildi / Fotoğraf: İHA
‘BARAJLARIN DOLULUK SEVİYESİNİN ARTMASI İÇİN KAR YAĞIŞININ OLMASI GEREKİYOR’
“İstanbul gibi büyük metropollerde barajlardaki doluluk seviyelerinin kayda değer oranlarda artması için yeterli miktarda kar yağışının olması beklenir” diyen Prof. Dr. Albay, “Kar yağışı zamana bağlı olarak eriyerek akışa geçtiği için bir yandan günlerce barajlara su taşırken öte yandan da akiferi (yer altı su kaynakları) de beslemeye devam eder. Yani kar yağışı sadece yüzey sularını değil, yer altı sularını da besler" dedi.
Prof. Dr. Albay sadece İstanbul’un değil birçok büyük şehrin 2024 yazını su varlığı bakımından sorunsuz geçirebilmesi için, düzenli sıklıkta yağmura ve Aralık-Şubat aylarında yeterli miktarda kar yağışına ihtiyaç olduğunu da sözlerine ekledi.
9 Mart 2018’de İstanbul'un üç büyük barajında doluluk oranı yüzde 100 olarak ölçülmüştü. O yıl yoğun sağanak yağmurun ardından barajlardaki toplam doluluk oranı yüzde 90'ı aşmıştı. Hatta "Barajlar doldu, taşıyor" haberleri gündemde yer almıştı. Benzer bir durum Nisan 2022'de de yaşanmıştı. O dönem İstanbul Su ve Kanalizasyon İdaresi (İSKİ) verilerine göre yağmur ve kar yağışlarının ardından baraj doluluk oranı yüzde 88,59 olarak açıklanmıştı. Bugüne baktığımızda, kış ve bahar döneminde bu doluluğu yakalamamız çok zor görünüyor.
2024’ÜN EKİM AYINA KADAR BARAJ DOLULUK ORANININ YÜZDE 60’LARDA OLMASI ŞART
“Şu anda İstanbul’daki barajlarının ortalama doluluk oranının yüzde 17 olması kar yağışına olan ihtiyacı elzem haline getirdi” diyen Prof. Dr. Albay, “İstanbul’un günlük su ihtiyacı göz önüne alınırsa barajların sadece yağmur sularıyla dolmasının imkânsızlığı anlaşılır. İstanbul ve birçok büyük şehrin 2024’ün Ekim ayına kadar susuzluk sorunu yaşamaması için barajlardaki ortalama doluluk oranlarının en azından yüzde 60’larda olması beklenir. Aksi halde içme suyu tedarikinde sorunlar yaşayabiliriz” ifadelerini kullanıldı.
Prof. Dr. Albay'ın uyarılarının ardından kış mevsiminde bizi nasıl bir havanın beklediğini sorduğum Meteoroloji Mühendisleri Odası Başkanı Fırat Çukurçayır, “Mevsimsel tahminler ve modellere bakıldığında bahar dönemine kadar hava sıcaklıklarının mevsim normallerinin üzerinde geçeceğini söylemek mümkün” dedi.
Fırat Çukurçayır, şu bilgilerin altını çizdi:
-- Konuya yağış olarak bakacak olursak, şimdiden kesin ifadeyle konuşmak çok doğru olmaz. Yani "Kar yağar mı? Ne kadar yağar? Ne kadarı yüzeyde kalır? Barajlara etkisi ne olur?" gibi sorulara bugünden cevap vermek hem sağlıklı olmaz hem de pek bir şey ifade etmez.
-- Ama yine de modellere bakıldığında Ocak, Şubat ve Mart ayları için mevsim normallerinin üzerinde yağış beklendiğini söylemek mümkün. Marmara Bölgesi, mevsim normallerinin üzerinde yağış alacak gibi duruyor. Fakat bu durum şimdilik sadece ‘yağış’ olarak açıklanabilir. "Yağmur çok görülecek" ya da "Kar fazla olacak" gibi anlamlar çıkarmak doğru olmaz. Öte yandan ben kar yağsa bile çok uzun süre yüzeyde kalacağını düşünmüyorum.
Avrupa Komisyonu'na bağlı Copernicus İklim Değişikliği Servisi verilerine göre, küresel hava sıcaklığı yaz mevsiminde, 1991-2020 yıllarındaki yaz ortalamasının 0,66 derece üzerine çıkarak 16,77 dereceyle rekor kırdı. Yazı geride bıraksak da yüksek sıcaklıklar etkisini sürdürmeye devam ediyor. Bu durum Türkiye’yi de derinden etkiliyor.