Cift Dilli Yayin
cift-dilli-yayin’a ait tüm site haberleri
ABD planı ‘çözüm’ PKK/HDP ile CHP’nin Türkiye’nin bölünme stratejisi
PKK ve siyasi kolu HDP-YSP yönetimi ile PKK/HDP’li Selahattin Demirtaş’ın Kemal Kılıçdaroğlu’na destek açıklaması sadece seçime yönelik basit bir işbirliği değil amaç birliğini yansıtıyor. PKK/HDP’li Sırrı Süreyya Önder dün açıkladı: “Yeni bir çözüm süreci bekliyoruz. CHP neden yapmasın?”
#ABD
Türkçe seçmeli ders olsun, anneler eğitime dahil edilsin
TBMM’de kurulan ‘Alt Komisyon’, yurt dışında yaşayan Türk kadınlarının sorunlarına karşı, ‘çift dilli anaokullarının açılması, annelerin de eğitime dahil edilmesi, Türkçe’nin seçmeli ders olarak müfredatta yer alması, Avrupa’da antisemitizm örneğinde olduğu gibi İslamofobinin de özel bir suç türü olarak tanımlanması’ gibi bir dizi öneri sundu.
#Avrupadan Haberler
Cumhuriyetin 91’inci yılında 91 sembol kadın
Türkiye Cumhuriyeti bugün 91’inci yaşını kutluyor. Bu kutlu günde tarihte iz bırakan ‘Cumhuriyet kadınları’nı hatırlıyoruz. Sanatta, sporda, siyasette hep öncü oldular. Kimi bilimde çığır açtı, kimi söylediği şarkıyla gönlümüzde taht kurdu. Ülkemizi ileriye taşıdılar. İşte Cumhuriyet’in sembolü 91 kadın...
Rumca yayın 50 yıl sonra yeniden hayat buldu
Türkiye sınırlarında basılan son ‘Rumca’ kitabın basım tarihi 1962’yi gösteriyor. Dile kolay, Türkiye’deki yayın hayatında önemli bir yeri olan Rumca yayın, bir eser yayımlamayalı tam 50 yıl oldu. Ta ki 4 Haziran 2012’ye kadar. Yorgo Benlisoy, Ana Maria Aslanoğlu, Marilena Leana, Stefo Benlisoy, Haris Theodorelis-Rigas ve Seçkin Erdi’den oluşan yedi arkadaş bir araya gelip, İstos Yayınları’nı kurdular. Fahişe Çika, İstanbul Rumları ve Kazancakis’in ilk defa Türkçeye çevrilen Çileci isimli eseriyle yayın hayatına başlayan İstos Yayınları’nı, Seçkin Erdi ve Haris Theodorelis-Rigas anlattı...
Hızlan: Edebiyat'ta ayrım olmaz
Duisburg Essen Üniversitesi'ndeki anadili sempozyumuna katılan Hürriyet Yayın Danışmanı Doğan Hızlan, Almanya'daki Türk kökenli yazarların eserlerini Göçmen ya da İşçi Edebiyatı olarak tanımlamanın yüzeysel olduğunu söyledi. Hızlan, bu eserlerin Türk Edebiyatı'nın da bir öğesi olarak görülmesi gerektiğini belirtti.