- AB Bölgeler Komitesi Türkiye Çalışma Grubu Başkanı Lehmann: - "Bizim Suriye ve Iraklı mülteciler konusunda işbirliğimiz de gerekli, Türkiye'nin bu noktada göstermiş olduğu çabalar ve 1,5 milyon kadar Suriyeliyi ülkesinde ağırlamasını takdir ediyoruz" - CHP Genel Başkan Yardımcısı Ağbaba: - "Bizim belediyelerin de tüm belediyelerin de katılımcı demokrasi anlamında sivil toplum kuruluşlarını, meslek örgütlerini çok önemsemesi gerekiyor"
Avrupa Birliği, üç yıl aradan sonra Türkiye ile müzakerelerin yeniden başlatmaya dün onay verdi. AB Dönem Başkanı Litvanya, 22 numaralı “Bölgesel Politika ve Yapısal Araçların Koordinasyonu” faslının tüm AB ülkeleri tarafından onaylandığını ve bu fasıl ile ilgili hükümetler arası konferans toplantısının 5 Kasım’da yapılacağını açıkladı.
Dışişleri Bakanlığı, AB Komisyonu tarafından hazırlanan 2013 Türkiye İlerleme Raporu ve Genişleme Stratejisi Belgesi hakkında, "Ülkemizde son bir yıl içerisinde gerçekleştirilen siyasi reformlara geniş şekilde yer verilen raporda, hükümetimizin demokratikleşme ve siyasi reformların devamı konusundaki kararlılığının vurgulanması, bu çerçevede açıklanan Demokratikleşme Paketi'ne, yargı reformuna ilişkin atılan adımlara ve devam eden yeni Anayasa çalışmalarına işaret edilmesi memnuniyet vericidir" değerlendirmesini yaptı.
CHP Genel Başkan Yardımcısı Faruk Loğoğlu, "CHP, 22. faslın derhal açılmasını isterdi. AB'nin bu ara kararı, elbette faslın hiç açılmaması kararından daha iyidir. Ancak gönül arzu ederdi ki AB, başta gençler olmak üzere Türkiye'de demokrasi, temel hak ve özgürlükler ve insanların onur ve yaşam tarzlarına saygı talep edenlerin yanında yer alsın ve onlara destek versin" dedi.
Dışişleri Bakanı Ahmet Davutoğlu’nun bugün gerçekleştirdiği Fransa ziyaretinin çok önemli bir yönü ortaya çıktı. Fransa Dışişleri Bakanı Laurent Fabius, Davutoğlu’na Avrupa Birliği ile müzakerelerde “Bölgesel Politika ve Yapısal Araçların Koordinasyonu” konulu 22’nci faslı açacaklarını bildirdi. Davutoğlu da Ankara'ya dönüşünde bu açıklamayı teyit etti.
Tam tamına 2,5 yıldan beri Türkiye-AB ilişkilerinde hiçbir müzakere başlığı açılmıyor, açılamıyor. Bir ‘blokaj’ durumu mevcut. Bu durumu aşabilmek için AB Komisyonu, ‘pozitif gündem’ diye bir ‘açılım’ yarattı. En azından bu gündeme binaen, ‘Fransa, Kıbrıs Rum Kesimi’ tarafından açtırılmayan başlıklar, gayrı resmi olarak müzakere ediliyor, vize konuları tartışılıyor vs…