Güncelleme Tarihi:
Türkiye'nin AB katılım müzakerelerinde 22 numaralı "Bölgesel Politika ve Yapısal Araçların Koordinasyonu" faslı; AB Bakanı ve Başmüzakereci Egemen Bağış, Kalkınma Bakanı Yılmaz, AB Dönem Başkanı Litvanya'nın Dışişleri Bakanı Linas Linkevicius ve AB Komisyonu'nun genişlemeden sorumlu üyesi Stefan Füle'nin de katıldığı hükümetler arası konferansta (HAK) açıldı.
Türkiye'nin, AB müzakerelerinde üç yıl aradan sonra yeni fasıl açma girişimine, 26 üye ülkenin desteğine rağmen son dönemde Almanya rezerv koymuştu. Daha önce 26 Haziran'da açılması öngörülen 22'inci fasıl ile ilgili nihai karar, Almanya'nın engellemesi nedeniyle AB Komisyonu tarafından yayımlanan İlerleme Raporu sonrasına bırakılmıştı. Komisyonun olumlu görüş bildirmesi ve Almanya'nın faslın açılmasına itiraz etmeyeceğini açıklamasının ardından 22 Ekim'de düzenlenen AB Genel İşler Konseyi'nden onay çıkmış ve HAK için 5 Kasım tarihi belirlenmişti.
Faslın açılması AB çevrelerinde, "katılım sürecinde kurumsal koridorun yeniden açılmasının" ve "müzakere sürecinin hâlâ hayatta olduğunun göstergesi olarak" görülüyor.
SEKİZ YILDA 33 BAŞLIKTAN 13'Ü AÇILMIŞTI
Türkiye'nin AB ile üyelik müzakere süreci resmi olarak 3 Ekim 2005'te başladı. Sekiz yıllık süreçte Türkiye-AB arasında toplam 33 fasıldan 13 fasıl müzakerelere açılmış, biri (geçici olarak) kapatılmıştı.
Açılmayan 20 fasıldan 17'si, AB Konseyi ve bazı üye ülkelerin siyasi engeline takılarak bloke edilmişti.
BAĞIŞ'TAN İLK DEĞERLENDİRME
AB Bakanı Bağış, daha önce farklı dönemlerde Fransa ve Almanya'nın siyasi engellemeleri nedeniyle gecikmiş bir olumlu adım olan söz konusu faslının açılmasının, Türkiye'ye çok önemli yansımaları olacağını söyledi.
Bağış, AA'ya yaptığı değerlendirmede, "Faslın hayata geçmesiyle birlikte bölgelerdeki kadınlar ve gençler, geliştirilecek projelerle iş gücüne daha çok ve etkin bir biçimde katılacak. Kız çocuklarının okullaşma oranlarında artış hızlanacak. Her yaş, cinsiyet ve etnik kökene sahip vatandaşımız için mesleki ve teknik eğitim verilecek. Özel itina gösterilmesi gereken kimselerin de iş ortamına katılımı sağlanacak" dedi. Bağış, "Bu fasıl bölgeler arası gelişmişlik farklarını ortadan kaldıracağı kadar bölgeler arası kaynaşmayı da destekleyici bir motivasyon sağlayacaktır. Bu anlamda, akan kanı durdurmak, anaların gözyaşlarını dindirmek için başlattığımız çözüm sürecinde bu faslın önemli katkıları olacaktır" şeklinde konuştu.
Bugün Türkiye-AB ilişkilerinde önemli bir miladın yaşandığını belirten Bağış, "2013 yılı sadece Ankara Anlaşmasının 50'nci yıl dönümü olmakla kalmayıp aynı zamanda, Türkiye'nin reformcu kimliğinin öne çıktığı bir yıl olmuştur. Reformlarla geçen böyle bir yılda yine reform niteliği taşıyan müzakerelere yeni ivme kazandırılması güzel bir tevafuk olmuştur" ifadesini kullandı.
"TEK ÇİÇEKLE BAHAR GEÇMEZ"
Bölgesel politika faslının açılışının Türkiye-AB ilişkilerinde "ne seninle ne de sensiz" döneminden "hep birlikte geleceğe" dönemine geçişin başlangıcı olmasını dileyen Bağış, Türkiye'nin AB'ye yük olmaya değil tam tersine AB'den yük almaya geldiğini ve Türkiye'nin üyeliğiyle AB'nin kıtasal bir barış projesinden küresel barış projesine dönüşeceğini vurguladı.
Bağış, tek çiçekle bahar gelmez atasözünü hatırlatarak bölgesel politika faslının devamının gelmesi gerektiğini ve özellikle yargı ve temel haklar ile adalet, özgürlük ve güvenlik fasıllarının önündeki siyasi engellerin kaldırılması çağrısında bulundu.
VİZE MUAFİYETİ
Bağış, konferansın ardından düzenlenen ortak basın toplantısında ise "Bugünkü Türkiye AB standartlarına çok daha yakın bir ülke" dedi.
Bakan Bağış, AB ile Türkiye arasında vize muafiyeti diyaloğu ve geri kabul anlaşması üzerindeki müzakerelerde son aşamaya gelindiğini belirterek, "AB Komisyonu'yla geri kabul anlaşmasını imzalayarak eşzamanlı olarak vize muafiyeti görüşmelerini başlatma konusunda mutabakat sağlamaya çok yakınız" dedi.
FÜLE'DEN "YENİ YAKLAŞIM" VURGUSU
Füle ise "Üye ülkelerin yeni bir yaklaşım benimseyerek, 23 ve 24'ncü başlıkların açılmasının öne çekilmesi önemli" ifadesini kullandı.
GÜL: ÖNEMLİ OLAN...
Ankara'da Norveç Kralı 5'inci Harald'la düzenlediği ortak basında toplantısında konuşan Cumhurbaşkanı Abdullah Gül, AB ile müzakerelerde açılan fasılla ilgili bir soruya, "Diğer fasılların da açılması gerekir. Önemli olan müzakereleri tamamlamak" diye yanıt verdi.
DIŞİŞLERİ’NDEN İLK TEPKİ
Faslın açılmasının ardından Dışişleri Bakanlığı’ndan yapılan yazılı açıklamada ise şöyle denildi:
"AB Genel İşler Konseyi’nin 25 Haziran 2013’te aldığı karar uyarınca, Bölgesel Politika ve Yapısal Araçların Koordinasyonu-22 Faslı'nın, 5 Kasım 2013 tarihinde Brüksel’de düzenlenen Bakanlar düzeyinde Hükümetlerarası Konferans'la (HAK) açılmasını memnuniyetle karşılıyoruz. Yaklaşık üç yıllık bir aradan sonra 22. Faslın açılması müzakere sürecimizin canlandırılması bakımından önemli bir ilk adımdır. Bununla birlikte, ülkemizin katılım müzakerelerinde ilerleme kaydedilmesini teminen siyasi saiklerle engellenen Fasıllar üzerindeki blokajların da biran evvel kaldırılarak diğer tüm Fasılların açılması başlıca beklentimizdir. Türkiye, AB üyeliği yolundaki çalışmalarına kararlılıkla devam edecektir."