Biyolojik çeşitlilik üzerinde olumsuz etkiye sahip olan aslan balığını avlama yarışması gerçekleştirildi. Aslan balığının avlanmasını teşvik ederek, popülasyonunun azaltılmasını ve kontrol altına alınmasını sağlamak amacıyla düzenlenen yarışmada Doğa Koruma ve Milli Parklar Genel Müdür Yardımcısı Akif Günkut, "Dünya ekonomisini çok ciddi düzeyde etkiliyor, sağlığı etkiliyor, biyolojiyi çeşitliliği ve habitatı bozuyor" dedi. Peki, Aslan balığı nedir, zararları nelerdir? İşte, o detaylar
#Aslan BalığıÖzellikle görsel açıdan en ilginç balık türlerinden biri olarak aslan balığı gelmektedir. Aynı zamanda bir o kadar tehlikeli balık türleri içerisinde olduğunu ifade etmek mümkün. Peki aslan balığı nedir, özellikleri nelerdir ve yenir mi? Aslan balığı türleri ve nerede yaşar detayları ile derledik.
Verimli toprağı ve Dicle Nehri sayesinde tarih öncesi dönemlerden günümüze kadar birçok ilke ev sahipliği yapmış Diyarbakır. Uygarlıkların doğuşuna ve yok oluşuna tanıklık etmiş, birikimiyle kültürlere ışık tutmuş. Fırat ve Dicle'den ismini alan Mezopotamya’da ‘Bereketli Hilal’ denen bölgenin kuzeye doğru kısmında hilalin ortasında kalan Diyarbakır’ın gizemlerine bakalım…
#DiyarbakırSüveyş Kanalı'nın açılmasının ardından gemilerin Akdeniz’de su boşaltması nedeniyle denizlerimize giren yabancı türlerin sayısı 600’e yaklaştı. Özellikle zehirli aslan balıkları ile balon balıkları Akdeniz için çok büyük tehlike. Haliyle akıllarda birçok soru var. Prof. Dr. Halit Filiz hurriyet.com.tr’ye anlattı…
#Balon BalığıAvivaSa Emeklilik İş Geliştirme Bölümü’nde çalışan Dilek Cuci (32), engel tanımayan engellilerden. 1.5 yaşında geçirdiği çocuk felci hareket yeteneğini yüzde 60 azaltsa da kürek, bisiklet, hatta halterle ilgileniyor, 13 yıldır uzman desteğiyle dalış yapıyor. İlk IDDA sertifikalı Türk dalgıç. 23 yıllık hayalini mayıs başında gerçekleştirdi, Engelsiz Mavi Derneği’nin desteğiyle Kızıldeniz’de daldı. Cuci, “Suyunaltındaki renk cümbüşüne hayran kaldım, pembeyi hiç sevmem, onu bile sevmeye başladım” diyor.
Doğası zengin, halkı yoksul Zanzibar’ın şehirlerinde, evleri kerpiçten, çatıları samandan yapılmış köylerinde önceki hafta Kurban Bayramı coşkusu yaşanıyordu. Rengarenk ipeklilere bürünmüş türbanlı kadınlar, en yeni elbiseleriyle çocuklar ve erkeklerle doluydu otoyollar. Diğer köylerdeki yakınlarını görmek için kilometrelerce yürüyor, akşam köy meydanlarında konserler, panayırlar kurarak eğleniyorlardı. Medreselerde sabahın 7’sinden gece yarısına kadar Kuran okunuyordu. Gökyüzü ve sahiller ise dolunayın hükmü altındaydı. Deniz her fırsatta mercan kayalıklarınca oluşturulan sığlıkların arkasına, sahilden yaklaşık bir kilometre gerilere kaçıyordu. Zanzibarlılar bayramın, turistler dolunay ve sahilin tadını çıkarıyordu.
Orhan Gencebay hayat arkadaşı Sevim Emre’nin yaptığı yemeklere bayılıyor. Hatta çocukluğundan beri kendisine mezarlığı çağrıştıran kerevizi Emre’nin elinden defalarca yemiş. Orhan Baba hiç sevmediği baklayı da iki kez yemiş ama farkında olmadan... Üstelik kendisi nasıl bakla yediğini röportajımız sırasında Sevim Emre’nin itirafıyla öğrendi...
İstanbul Üniversitesi Deniz Bilimleri ve İşletmeciliği Enstitütüsü’nden 15 araştırmacı iki yıl boyunca Datça-Bozburun Özel Çevre Koruması Bölgesi’ndeki deniz canlılarını inceledi. 763 kilometrelik sahil şeridinde 1163 dalış yaptı. Oceanos Projesi kapsamında nesli tükenen canlıları saptadı.