Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan, Suriye'de Beşşar Esad rejiminin İdlib'de düzenlediği kimyasal silah saldırısında 9 aylık Aya ve Ahmed isimli ikiz bebeklerini, eşini ve ailesinden 13 üyeyi kaybeden Suriyeli Abdülhamid el-Yusuf ile görüştü. Erdoğan, aileye başsağlığı dileklerini ilettirken, Abdülhamid el-Yusuf da teşekkür ettiği Cumhurbaşkanı Erdoğan'ı alnından öptü.
#ErdoğanCumhurbaşkanı ve AK Parti Genel Başkanı Recep Tayyip Erdoğan, partisinin Sakarya 8. Olağan İl Kongresi'nde açıklamalarda bulundu. Cumhurbaşkanı Erdoğan, "Birileri çıkıp ileri geri konuşuyor. Ne diyorlar? 'Türkiye'nin Suriye'de ne işi var?' Bunu diyecek kadar kendi tarihini bilmeyenleri kültür ve medeniyet değerlerimizden yoksun olanları görüyoruz. Kimi bu soruyu cahilliğinden, mevcut CHP yönetimi gibi olanların çoğu da tamamen ideolojik fanatizmden soruyor. Şimdi gördün mü, niçin bizim oralarda olduğumuzu? Şimdi gördünüz mü bizim niçin Suriye'de olduğumuzu? Ne oldu şimdi? Suriye'nin başındaki nerede?" ifadelerini kullandı. Erdoğan, "Altmış bir yıllık zulmün arkasından Baas rejimi düşerken Esad pılını, pırtısını toplayıp bir gecede kaçmak zorunda kaldı" dedi.
#Recep Tayyip ErdoğanEmine Erdoğan, ev sahipliğini yaptığı ve çeşitli ülkelerin lider eşleriyle buluştuğu ‘Filistin İçin Tek Yürek’ zirvesinde, İstanbul’dan dünyaya seslendi: “Bu vahşeti durdurmak için hangi kritik ölüm eşiğini bekliyorsunuz? 40 gündür devam eden bu utanç döneminden sonra hangi hakla dünyada barışı ve adaleti, insanlığın evrensel değerlerini savunacaksınız?”
#Emine ErdoğanCumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan'ın eşi Emine Erdoğan, "Filistin İçin Tek Yürek" temalı Lider Eşleri Zirvesi'nde yaptığı açılış konuşmasında "Filistin'deki haksız işgal sona ermelidir. Hiçbir ideoloji masumların canından değerli değildir" dedi. Emine Erdoğan, zirvenin ardından gerçekleşen ortak basın toplantısında yaptığı konuşmada, "Filistinlilerin ve İsraillilerin çocuklarını huzur ve güven içinde yetiştirebilecekleri iki devletli bir çözüm diliyoruz" ifadelerini kullandı.
#Emine ErdoğanMekke döneminde inmiştir. 60 âyettir. Sûre, adını ilk âyette geçen “ez-zâriyât” kelimesinden almıştır. Zâriyât, esip savuran rüzgârlar demektir. Sûrede başlıca, öldükten sonra hesap için toplanma, inkârcıların ahirette karşılaşacakları azap, mü’minlere verilecek mükâfatlar, Allah’ın varlığını ve birliğini gösteren kevni deliller konu edilmektedir. Zariyat Suresi Oku - Zâriyât Suresi Anlamı, Tefsiri, Türkçe ve Arapça Okunuşu (Diyanet Meali)
#Zariyat Suresi OkuTvnet’teki Derin Tarih programında Atatürk’e ve manevi kızı Afet İnan’a, internetteki bir videoda da annesi Zübeyde Hanım’a hakaret edilmesine tepkiler çığ gibi büyüdü. Savcılık televizyonda hakaret eden Süleyman Yeşilyurt ile internetteki videoda Atatürk'e küfür eden Hasan Akar hakkında gözaltı kararı çıkarttı.
#Atatürk'e HakaretSuudi Arabistan ile Mısır'ı Kızıldeniz üzerinden bağlaması planlanan 15 kilometrelik köprü projesi kriz yarattı. Mısır'ın bu proje için Akabe Körfezi'nin ağzındaki iki adayı Riyad'a teslim edecek olmasına ülkede büyük tepki var. Üstelik ada teslimi için İsrail'in de onayı gerekiyor.
#MısırCumhurbaşkanı Abdullah Gül, resmi ziyaret için bulunduğu İsveç'in başkenti Stockholm'de, İsveç Kralı Carl XVI. Gustaf tarafından resmi törenle karşılandı. İsveç'te Prenses Lilian'ın ölümünün ardından Türk heyetinin isteği üzerine, kente asılan Türk bayrakları da yarıya indirildi.
Osmanlı ve Mısır’da modernleşme/Batılılaşma süreci aynı dönemde başladı. Her iki ülkede de askerler modernleşme ve ulus-devlet inşasının dinamosu oldu. Tıp, mühendislik, haberleşme, tarım, tekstil, matbaa, gazete, tercüme, sanat faaliyetlerine kadar pek çok alanda kazandırılan yeniliklerin tamamı orduda yapılan reformun doğrudan neticeleriydi. Peki, Türk ordusu ile Mısır ordusunun bu benzerliği/öncü kimliği ne zaman, nasıl farklılık gösterdi?
Kültür ve Turizm Bakanlığı'nın 100 yıllık arşivinde kimsenin el sürmediği filmleri tabederek internet sitesinde yayınlama düşüncesi tarihi bir hazineyi gün ışığına çıkardı. Ulu Önder'in 1936'da kaydedilen görüntüsündeki gerçek ses tonu dinleyenleri şaşırttı. Kayıtların yapım aşamasında olduğu için henüz yayımlanmadığını en kısa sürede Kültür ve Turizm Bakanlığı'nın internet sitesinde yayınlanacağı öğrenildi.
Ne Osmanlı-Türk romancılığı ne de reyting rekorları kıran diziler üzerinde yeterli özgün çalışma yapılıyor. Aşk-ı Memnu dizisinin neden bu kadar seyredildiğini nedense kimse tahlil etmedi. Keza dizi gibi, Eren Talu-Defne Samyeli ilişkisinin de gündem yaratması üzerinde duruldu. Oysa bunlar yapılmadan ne Aşk-ı Memnu romanının yazıldığı ve çok beğenildiği II. Abdulhamid’in baskıcı rejimi, ne de Aşk-ı Memnu dizisinin çok seyredildiği Ergenekon’un yarattığı korku toplumu analiz edilebilir. Kafanız mı karıştı; halbuki tüm bunların basit bir yanıtı var.
Milli şair Mehmet Âkif’e soruyorlar, “Tarih tekerrür eder mi?” Şair şöyle yanıt veriyor: “Hiç ibret alınsa tekerrür eder mi?” Mehmet Âkif bugün hayatta olsaydı, son yıllarda yaşadığımız olaylar hakkında ne düşünürdü? Ergenekon soruşturması, darbe iddiaları, ıslak imza, kozmik oda, Balyoz planları, EMASYA tartışmaları vs... Şair kuşkusuz derdi ki, “Ama biz bunların benzerini aynen yaşadık.” Nasıl mı? Okuyacağınız bugün yaşadıklarınızdır...
Bugünlerde seçim havasına girmiş Türkiye ‘de meydanlarda ,medyada ve açık oturumlarda ,verilen demeçlerde seçmen kitlesine bazı mesajların iletilmeye çalışıldığını görmekteyiz: Ayrıca değişik platformlarda “Osmanlıcılık”,”Türkçülük”,”İslamcılık”,”Garpcılık” ,”Atatürkçülük” gibi türlere ayrılarak incelenebilecek ideolojik ve kimi anlamda siyasi düşüncelerin canlandırıldığı gözlemlenebilmektedir.