Ege Cansen: Transferciliğin sonu fukaralıktır

Ege CANSEN
Haberin Devamı

YILBAŞININ yaklaşmasıyla birlikte, devletin yeni yıl bütçesi hakkında kelam etmek, her iktisat yazarının görevidir. Benim iktisat okumaya başladığım 50'li yıllarda da, ‘‘iktisadi tahlil’’, ‘‘bütçe tahlili’’ ile eşanlamlıydı. Muhalefetin en gözde milletvekilleri, bütçe tahlili ve tenkidini iyi yapanlar arasından çıkardı. Rahmetli Ekrem Alican, 60'lı yıllarda Meclis'te yaptığı bütçe tahliliyle, bir anda ülkemizin beklediği ‘‘kurtarıcı iktisatçı’’ haline gelmişti. Ben de o zaman ‘‘İşte Alican ortada, yapın onu maliye (daha iyisi iktisat) bakanı, ülkemizin iktisadi meseleleri bitsin’’ diye düşünmüştüm.

* * *

Turgut Özal'ın ünlü ‘‘transformasyon’’ devriminden sonra, Asım Can Gündüz adında bir müzisyen, Amerika'dan anavatana döndü. Türkçe'yi bir tuhaf konuşan bu tombul ve sevimli gitarist, ‘‘Gelmeden önce Türkiye çağ atladı diye duydum; geldim bir gördüm ki çağ atladık diye millet birbirine atlamış’’ dedi. Türkiye'nin iktisadi ‘‘düzen’’ini, bundan daha iyi açıklayan bir ifade olamazdı.

* * *

Bütçenin herhangi bir memlekette ve özellikle Türkiye gibi ağır devletçi bir felsefeye sahip bir ülkede, total iktisadi sistem içindeki önemini inkár etmek mümkün değil. Benim kamu maliyesi hakkında bilgim kıt, tecrübem de sıfır olduğu için bu sahaya pek girmem. Belki de bu yüzden, bütçe rakamlarının ince tahlilinin bir önemi olduğuna inanmıyorum. Özellikle, kamu maliyesinin saydam olmadığı ve gerçekleşmelerinin, bütçeden daima saptığı bir yerde, iktisatçıların bütçe taslaklarından çıkardıkları bir sürü yüzdeyi, inceden inceye yorumlamalarını biraz gereksiz buluyorum. İlk maliye hocam Esat Tekeli, ‘‘Bütçe aslında bir rakamlar dizisi değil, hükümetin niyetini ortaya koyan el kitabıdır’’ derdi. Öyleyse, bütçe tahlili, bu el kitabının ‘‘satırlar arasını’’ okuma sanatı olmalıdır.

* * *

Bizde hükümetlerin iktisadi bağlamda esas görevi, ‘‘milli geliri tekrar dağıtma’’dır. Seçmenlerinden, ‘‘merkezi hükümet bütçesinden mümkün olan en büyük payı yöremize yönelt’’ diyen bir ‘‘vekáletname’’ (mandal) ile Meclis'e gelen milletvekilleri, her gün, her vesileyle, temsil ettikleri yöre ve kesimler lehine bir ‘‘transfer harcaması’’nı bütçeye sokma peşindedir. Yatırım talepleri, ihaleler, vilayet olma istekleri, kadro tahsisleri ve son olarak yaşadığımız ‘‘sayım yolsuzluğu’’ hep bu gayeye yöneliktir.

Bunda ne yanlışlık var, diye sorabilirsiniz. Eğer ek transfer harcaması taleplerine eşit miktarda ‘‘fedakárlık yapmaya hazır’’ yöre ve kesimler ismen saptansa, bir sakınca yok. Ama Meclis'teki bütçe tartışmaları, ‘‘olandan alma, olmayana sen ver Allahım’’ duasıyla bitmektedir. Lakin Tanrı'nın, bütçe yapımına bu şekilde ‘‘destek vermesi’’, kurmuş olduğu nizamın diyalektiği ile bağdaşmaz.

SON SÖZ: Herkes rákib (binen) ise, herkes merkeptir (binilen.)

Yazarın Tüm Yazıları