Başbakan’a hukuki yanıt

ANKARA Barosu’na kayıtlı Av. Sedat Vural kıyı yağmasına ilişkin Başbakan’ın öne sürdüğü açıklamalar karşısında hukuki bazı tespitleri açıklıyor:

Haberin Devamı

“Kıyı yağmasını meşrulaştıran TCK 154. maddesini değiştiren 5841 sayılı Yasa’nın çıkarıldığı tarih 25.02.2009 tarihidir. Yani AKP iktidarının teklif ve onayı ile yasalaşmıştır. Bu yasa ile kamuya ait araziler yağmaya açılmıştır.
Bu yasa ile kamu arazilerinin işgali suç olmaktan çıkarılmıştır. Bu nedenle tamamına yakın kıyı ihlali 7000 davada verilen mahkûmiyet kararları tüm sonuçlarıyla ortadan kalkmış ve görülmekte olan davalar beraat kararı verilerek sonuçlandırılmıştır.
Kamu arazilerinin işgalinin suç olmaktan çıkarılmasıyla, halka ait kıyılar bir avuç otel ve eğlence işletmecisinin özel mülküne dönüştürülmüş halkın anayasal ‘kıyı kullanım hakkı’ nerede ise tüm denizlerde ortadan kaldırılmıştır.
TCK’nın değişiklikten önce geçerli olan 154. maddesi ile bir hakka dayanmaksızın kamuya veya özel kişilere ait taşınmaz mal veya eklentilerini malikmiş gibi tamamen veya kısmen işgal eden veya sınırlarını değiştiren veya bozan veya hak sahibinin bunlardan kısmen de olsa yararlanmasına engel olan kişiler cezalandırılmaktadır. Maddede yaptırım olarak 6 aydan 3 yıla kadar hapis ve adli para cezası öngörülmektedir.
AKP iktidarının çıkardığı 5841 sayılı Yasa ile TCK’nın ‘hakkı olmayan yere tecavüz’ başlıklı 154. maddesindeki ‘kamu’ sözcüğü çıkarılmış, arazi işgalinde 6 aydan 3 yıla kadar uygulanan hapis cezasının kamu arazileri için geçerli olmayacağı hüküm altına alınmıştır.
Anayasa ve toplumsal vicdana aykırı bu yasanın onaylanmaması konusunda yurtsever bir çevreci olarak 2009 tarihinde Cumhurbaşkanlığı makamını göreve çağıran bir dilekçe sunmuştum.
Ama sonuç ortada!”

Haberin Devamı

GÜNÜN SÖZÜ

“Tecrübe çok acımasız bir öğretmen, önce sınavı yapıyor, dersi sonra öğretiyor. (Vernon Law)

Marmaray ile ilgili şaibeler bitmiyor

CHP İstanbul Milletvekili Kadir Gökmen Öğüt, Marmaray ile ilgili çok önemli iddiayı Başbakan’a sordu. Başbakan Erdoğan bu ayın başında Marmaray’ın makinist koltuğuna oturup İstanbul Boğazı’nın altından Avrupa yakasına geçti; yüzyılın projesi olarak açıkladığı Marmaray’ın 29 Ekim’de açılacağını söyledi ancak proje ile ilgili şaibe ve iddialar bitmek bilmiyor.
Daha önce de kamuoyuna yansıyan çeşitli iddiaları Başbakan Erdoğan’a soran CHP İstanbul Milletvekili Kadir Gökmen Öğüt, bu kez de milim sapma olmaması gereken tünel ünitelerinden birinde düşey sapma olduğu yönündeki iddiaları sordu.
Geçtiğimiz mayıs ayında sunduğu önergesindeki sorulara hâlâ yanıt alamadığını ifade eden CHP’li Öğüt, bunlara ilaveten ulusal bir gazetenin yazarının elindeki belgelere dayandırarak Marmaray Projesi ile ilgili köşesine taşıdığı iddiaları gündeme getirdi.
Tamamı 11 üniteden oluşan tüp tünelin 7. ünitesinde 15 santimlik düşey sapma olduğu bilgisinin doğru olup olmadığını soran Öğüt, önergesinde ayrıca şu soruları yöneltti:
-7. ünitedeki düşey sapma ile ilgili DLH İstanbul Bölge Müdürü Haluk İbrahim Özmen’in hatalı yerleştirilen ünitenin sökülüp yenisinin konmasını istemesine rağmen neden yapımcı şirketler gereğini yapmamış, üniteyi baştan yapmak yerine doldurma yoluna gitmiştir?
-Tüneldeki ekleme ve yerleştirmelerin kusursuz olması ve milim sapmaması gerektiği bilgisi ışığında bu şekilde bir sapmanın ne tür sonuçlar doğuracağı hesaplanmış mıdır?
-7. ünitedeki düşey sapma ne zaman ve hangi madde ile doldurulmuştur? Bu dolgu malzemesinin güvenilirliğine ilişkin uzman kişilerce hazırlanmış raporlar var mıdır? Varsa kimler tarafından hazırlanmıştır?
-Yapılan hatanın baştan düzeltilmesi yerine doldurma yöntemiyle düzeltilmesine ve bunun ileride herhangi bir soruna (kaza vs) yol açmayacağına ilişkin ulaşım, tünel, deprem kürsülerinden uzman profesörlerden veya TMMOB’den alınmış bir onay olmadığı doğru mudur? Doğru ise gerekçesi nedir?

Haberin Devamı

Hani futbol sahalarında siyaset yapılmayacaktı?

Sen yapınca doğru ben yapınca yanlış


ÖNCELİKLE belirteceğim; bir ara gözüm Torku Konyaspor-Fener maçına takıldı; o da ne, protokoldeki bazı hazretler Konyaspor atkılarına Mursi resimleri konuşlandırmış. Bitmedi; penaltıyı atan Emre Belözoğlu da secdeye varmazdan önce Rabia işareti yaptı. Yetmedi, aynı işareti, 20.00’de başlayan Çaykur Rizespor–Gençlerbirliği maçında takımına galibiyeti getiren golü atan Sercan Kaya’nın da yaptığına tanık olduk. Gerek Kahire’de gerek dünyanın dört bir yanında ‘Rabia’ işareti, Mursi yandaşlarının toplandığı Rabiatul Adeviye Meydanı’ndan geliyor. Rabia, Arapça’da 4’üncü anlamını taşıyor. İşaret, sağ elin başparmağı avuç içine kıvrılarak kalan 4 parmakla veriliyor. Biliyorsunuz Başbakan Erdoğan, Bursa’daki Mısır ile ilgili değerlendirmeleri sırasında, gerek Kahire’de gerek dünyanın dört bir yanında Mursi yandaşlarının simgesi haline gelen “Rabia” işareti yapmıştı. Erdoğan’ın elini kaldırarak, 4 parmağıyla bu işareti yapması üzerine, törene katılan vatandaşlar da üzerinde “Rabia” simgesi bulunan dövizleri kaldırarak destek vermişti. Eeee, imam cemaat ilişkisi bu olsa gerek. Tam bir organize...
Hani tribünler siyasete alet edilmeyecekti? Nedir bu duruşlar? Nedir, bilinen bir kulüp başkanına kürsülerde parti sloganları attırmalar? Tüm bunlar siyaset değil de nedir? Yarın birileri de, bölücü başını işaret ederse veya bir başka olguyu, örneğin Gezi şehitlerini anmak isterse ne yapacaksın? Doğru, AKP yaparsa doğru, diğerleri yaparsa doğra!
Hiç kimse Mısır’daki insanlık dışı olaylara onay veremez, insan olanın evrensel duruşu budur, fakat sen Gezi eylemlerinin en ufak belirtilerine yasak getireceksin, tribünleri cadı avına dönüştüreceksin, ardından kendi ideolojine ardına kadar tribünleri açacaksın. Bunun adı ayrımcılıktır, bunun adı bölücülüğün ta kendisidir ve toplumu çelik gibi germektir. Özellikle futbolun dinsel araç haline getirilmesi tehlikenin en büyüğüdür. E.B. olarak bilinen kimlik Türkiye’de golden sonra secdeyi ilk getiren kişidir. Irkçı duruşuyla dikkati çeken bu kişi bilmelidir ki, secdeye varacağın yer temiz olmalıdır, balgamlarla kirli zeminde secdeye varmak, bağnazlıktan öte bir anlam taşımaz; gol attın, elini Allah’a aç dua et, nedir secdeye varmalar.
Bir de Samsunspor-İstanbul Büyükşehir Belediyespor maçını bir başka gözleme imkânınız var mıdır?
Şevket ÇORBACIOĞLU

Yazarın Tüm Yazıları