BABA VE OĞULLARI

Şair anne Gülçehre ile yazar baba Seyyar, 1963’te Özbekistan’ın başkenti Taşkent’te dünyaya gelen oğulları eli kalem tutup babasının kitaplarını boyamaya başlayınca, “Bu çocukta yetenek var, ressam olmalı” diye kararı vermişler.

Haberin Devamı

Roman ve şiirle karışmış ortamda doğan Firdevsi Feyzullah, bir anlamda ailenin görsel boyutunu tamamlamış. Şiirsel lirizmi, tablolarında sürrealistik duygulara taşıyan Firdevsi Feyzullah’ın, kendisi gibi ressam olan ikiz oğulları Behzat ve Hüseyin ile üçlü konsept olarak hazırladıkları çalışmaları “Baba ve oğulları” adı altında Galeri Soyut’ta (Hilal Mah.) sergileniyor. En ince ayrıntısına kadar özen gösterdiği için resim üretmesi oldukça uzun bir zamana yayılan Firdevsi Feyzullah’ın bu sergisinde kara kalem desen çalışmalarına da hayran kalacağınızı söyleyebilirim. “Bu ilginç sergiyi 20 Kasım’a kadar gezebilirsiniz” duyurusunu yaptıktan sonra, artık hayatını ve çalışmalarını harmanlaması için sözü Firdevsi Feyzullah’a bırakmanın zamanı geldi diye düşünüyorum:

ŞANSIM AİLEM

Haberin Devamı

“Bendeki resim yeteneğini annemle babam keşfetmiş, şansımı onlara borçluyum. Belki de insanın hayatı o noktada başlar. Çok büyük etken de küçükken annemin portresini yapan bir ressam oldu. Onun çalışmasına bakarken beyaz tuvalin nasıl üç boyuta dönüşmesini görmekle hayaller orada başladı. Bugün annemin portresini yaparken o hayaller yanı başımda beni o günlere götürüyor.

BALERİNLER

Şimdi hayaller ilhama dönüştü. Soy ağacından gelen müzisyen, tiyatrocu, balerinlerin olması seçtiğim temalara yol açtı. Bale serisi uzun yıllardır üzerinde durduğum ve geliştirdiğim konulardan biri. O uçuşan şiirsel tüllerin arasındaki kah balerinlerin, kah bale pabuçlarının dansı gerçeküstü düşsü bir aleme götürüyor. Akşam ışığında yanan mumların aşk mektupları ile örtülmüş geceleri, kitapların arasındaki kalan sırlar onların duygularını, tutkularını, üzüntülerini ve özlemlerini keman eşliğinde tamamlıyor.

KADINAĞAÇLAR

Bir gün ormanda gezerken yapraklarını dökmüş, soyunmuş, dizi dizi ağaçlara bakarken, sanki kendimi amazonların ülkesinde hissettim ve “Kadınağaç” temasını yarattım. Sonra onların tuvaldeki kahramanlık rolleri başladı. Kadınların kolları vücutta sürreal ağaçlara dönüşürken, aşk entrika hikayeleri sürdü. Yaprak detayı bu seride gelişti ve sembol olarak başka temalarda rolünü devam ettiriyor. Genelde yapraklar kurumuş halleri ile gözükmekte. Bu da mazide, yaşanmış havasını yansıtmakta.

Haberin Devamı

SATRANÇ SERİSİ

Bir de çoğu çalışmalarımda yaprak veya satranç taşlarına rastlarsınız. Bu figürler artık imza sıfatını taşıyor. Tüm yarattığım serilerde bu iki detayın yeri ve görevi var. Yaprak dişiyi, satranç taşları da erkeği temsil ediyor. “Bale” serisine ara verip “Satranç” serisini geliştirerek gündeme getirmek çabasındayım. Hayatımız bir oyun ve hepimiz orada bir oyuncuyuz. Asırlarca bu böyle gelmiş, böyle de gidecek. Değişen sadece mekan ve zaman. Satranç oyununda hayatımızın oyunu sanki, bir yanlış müdahale her şeyi alt üst eder. Yarattığım kompozisyonlarda satranç figürlerine dönüşen kadınlar ise bir biriyle olan kurnaz oyunları sergileyecekler.”

Haberin Devamı

KENTTE NE VAR?

Şefik Bursalı, İbrahim Balaban, Nevzat Akoral gibi usta ressamların eserlerinin de açık artırmaya çıkacağı RC Müzayede 3 Kasım’da Mesaplaza’da (Çayyolu) yapılacak. Nevzat Can’dan Atatürk portreleri (13 Kasım’a kadar-Stillife Sanat/ Hilal Mah.), Cumhuriyet için (31 Ekim’e kadar-Cumhuriyet Kültür Merkezi/Çankaya), Miklos Farago-Zahit Büyükişleyen (8 Kasım’a kadar-Güler Sanat/Beysukent), Fatih Karakaş (7 Kasım’a kadar-Dışişleri Bakanlığı/Balgat) Svetlana İnaç (12 Kasım’a kadar-Sevgi Sanat/Çankaya), Hasan Taşdemir (11 Kasım’a kadar-Doku Sanat-Çankaya), Yusuf Katipoğlu (9 Kasım’a kadar-Fırça Sanat/Hilal Mah.), Abbas Ketizmen (20 Kasım’a kadar-Erge Sanat/CEPA AVM), Tolga Akalın (6 Kasım’a kadar-Parme Sanat/Or-An), Ülke Yalım Günay (9 Kasım’a kadar-Gözde Sanat/A.Ayrancı), Karma Sergi (31 Ekim’e kadar-Krişna Sanat/Kavaklıdere)

Yazarın Tüm Yazıları