ÖSS’de tüm soruları yanlış cevaplayıp eksi puan alarak sınav sistemini protesto etmeye çalışan kurnaz Lemancının zekasının, bu işin altından kalkmaya yetip yetmediği henüz belli değilmiş.
Zaten önemli de değil.
ÖSS sınavında tüm sorulara yanlış cevap vermek hiç de sanıldığı kadar zor bir iş değil.
Tüm sorulara doğru cevap vermek, tüm sorulara yanlış cevap vermeye göre karşılaştırılamayacak kadar daha zor.
Buna rağmen sınavda tüm sorulara doğru yanıt verenler çıktı. Ama sınav sistemini, ancak lümpenlerin bir şey sanacağı bir eylemle protesto etmeye çalışan Leman çalışanı büyük olasılıkla çuvalladı.
Bu Lemancılar geçen sene de lümpen yalakası bir protesto yapmaya kalkışmışlardı.
"Vatandaş donuna sahip çık" diyerek, halkı denize donla girmeye çağırmışlardı.
Neyse ki lümpenler bile itibar etmemişlerdi bu abuk çağrıya.
Tıpkı bu seferki gibi sadece medya itibar etmişti bir tek lümpenleri etkileyebilecek türden bir eyleme.
ÖSYM Başkanı Ünal Yarımağan, medyatik bir adayın ucuz kahramanlık çabası diye yorumlamış kolay rekor denemesini.
"Tüm soruları yanlış yapmak son derece kolay, çok bilgi de gerekmez", demiş ÖSYM Başkanı.
Haklı, yerden göğe kadar haklı...
ÖSS sınavına giren en bilgisiz adayın bile kolayca yapabildiği bir şeydir cevap şıkları arasından en olmayacağını elemek.
Her sorunun cevap şıkları arasında ilk bakışta kolayca elenebilecek, saçma bir şık mutlaka vardır.
Popülist eylemcinin takıldığı çok az sayıda da atma şansı var. Beş şık içinde yanlış şıkkı tutturma olasılığı yüzde 80 ne de olsa.
Sınav sistemini protesto etmek için tüm soruları yanlış yanıtlamaya çalışmak, trafik kazalarını protesto etmek için bir günde yüz kaza yapmaya kalkışmaya benziyor.
Suçu sınav sistemine atmak işin en kolayı.
Eğitim sistemi çökmüş, sınav sistemini eleştiriyoruz.
Suçu Türkiye’nin yıllardır belki de en iyi, en adil çalışan kurumlarından biri olan ÖSYM’ye atmaya çalışıyoruz.
Lemancılara bir önerim var. Bu seneki eylemde de başarılı olamazlarsa seneye iki eylemi birleştirsinler. ÖSS’ye donla girmeye kalkışsınlar. Türbanla girilememesini protesto ediyoruz desinler.
Yılın Saftoriği seçildi sıra ’Yılın Geyiği’nde
Onpunto.com’da açtığım Yılın Saftoriği anketi sonuçlandı. Birinci açık ara farkla, oyların yüzde 42’sini kapan Hülya Avşar oldu. Hülya Avşar’ı Yılın Saftoriği yapan özelliği bilip bilmeden her şey hakkında konuşması.
İkinciliği herkesi saftorik sanacak kadar saftorik olduğu gerekçesiyle Maliye Bakanı Kemal Unakıtan; üçüncülüğü ise Özhan Canaydın’ı tekrar başkan seçen Galatasaray Kongre Üyeleri kazandı.
OnPunto.com’dan Özer Asan ilk ankete olan yoğun ilgiden etkilenmiş olacak ki anketleri devam ettiriyor.
Yeni ankette Yılın Geyiği seçilecek.
OnPunto’nun ön adayları arasında Erol Köse-Gülşen aşkı, Doğa Bekleriz’in kulaklarını tutkalla yapıştırması, Tuğçe Kazaz’ın Hıristiyan olması, Rahşan Ecevit’in solu birleştirme turları, First Hanım Emine Erdoğan’ın kıyafetleri, Sibel Can’ın tangası gibi seçenekler bulunuyor.
Aday önerilerinin toplanma aşamasında olan ankete kendi adaylarınızı önermek için onpunto.com adresini ziyaret edebilirsiniz.
Yaşarken ölü ilan edildi
Geçen cuma Hürriyet’te bir ilan yayınlandı. İlk Türk otomobili Anadol’un üretilmesinin 40. yıldönümü vesilesiyle, kuruluşunu Anadol’a borçlu Pressan şirketince verilmiş bir ilandı.
İlanda Anadol’un üretilmesini mümkün kılan ve artık aramızda olmayan bazı isimler de vefayla anılıyordu.
Yalnız bir sorun vardı. Vehbi Koç, Bernar Nahum, Erdoğan Gönül, Sami Kurtul, Orhan Kabatepe isimleriyle birlikte anılan Oğuz İnözü ölmedi, yaşıyor.
Oğuz İnözü 1964’te Ford Otosan’a girdiğinde Anadol yüzde 20 yerli parça ile üretiliyormuş. Erdoğan Gönül ile kafa kafaya verip, çalışıp çabalayıp yerli parça oranını yüzde 42’ye çıkartmışlar. Bunun için de Türkiye’de yedek parça imalatçılarının kurulmasına ön ayak olmaları gerekmiş.
İnözü’nün Anadol’un tasarımına da katkısı var. İlk Anadol’larda kriko otomobilin altına tasarım hatası nedeniyle ancak yere yatılarak yerleştirilebiliyormuş.
İnözü’nün tasarım değişikliğiyle lastik değiştirmek gerektiğinde elbiselerin kirlenmesine katlanma zorunluluğu ortadan kalkmış.
Nereden nereye...
Sakat arabasıyla belediye otobüslerine kolayca binilecek günleri de görebilirsek acaba kimleri anacağız?