Paylaş
Bu başarı 1977’de dağlara taşlara, “Karaoğlan” yazılarının yazıldığı seçimlerden tam 47 yıl sonra CHP’nin birinci parti olması demekti.
Bu ibre yukarı doğru devam ettiği takdirde CHP’nin iktidara yürüyüşünün ayak sesleri duyulabilirdi. Ama tam tersi oldu. Ağustos ayından itibaren CHP’de gerileme başladı. Kasım ayında ise CHP, yüzde 30’un altına düştü. AK Parti ise birinci parti konumuna yükseldi. AK Parti nasıl birinci parti oldu, CHP neden ikinci parti konumuna düştü? Bu sorunun cevabının araştırılması gerekiyor.
GENAR’IN ANKETİ
Şimdi önümde üç anket duruyor.
1- İhsan Aktaş’ın başkanı olduğu GENAR’ın 17-23 Aralık tarihleri arasında yaptığı anket sonuçları
AK Parti yüzde 33.3
CHP yüzde 28
BETİMAR’IN SONUÇLARI
2- Gürkan Duman’ın başkanı olduğu Betimar Araştırma’nın 11-12 Aralık tarihleri arasında yaptığı araştırmanın sonuçları
AK Parti yüzde 33.6
CHP yüzde 27
AREDA SURVEY ARAŞTIRDI
3- Yusuf Akın’ın genel müdürü olduğu Areda Survey’in 24-25 Aralık tarihleri arasında yaptığı araştırmada ise
AK Parti yüzde 33.6
CHP yüzde 30.1 çıkıyor.
Üç anketin sonuçları incelendiğinde CHP, 7 ay içerisinde 11 puan kaybetmiş durumda. CHP’deki gerilemenin ağustos ayında başladığı dikkate alındığında ise 5 ay içerisinde ortalama olarak her ay 2 puan kaybettiğini gösteriyor.
CHP NİYE GERİLİYOR
CHP neden geriliyor, AK Parti’deki yükseliş nereden kaynaklanıyor sorularına cevap bulmak için İhsan Aktaş, Gürkan Duman ve Yusuf Akın’la konuştum.
LİDER FARKI
Ortaya şu tespitler çıktı.
1- Liderlik. Cumhurbaşkanı Erdoğan’ın güçlü liderliği AK Parti’yi yukarıya çekerken, Özgür Özel CHP’yi eritiyor.
NORMALLEŞME
2- Özgür Özel, normalleşme sürecini doğru yönetemedi. Kemal Kılıçdaroğlu normalleşmeye karşı savaş açarken Özgür Özel’in zikzakları normalleşmenin hedefine ulaşmasını engelledi.
CHP İÇİ KAVGA
3- CHP’de iç kavga erken başladı. Parti enerisini kendi iç mücadelesine harcadı. CHP’de Kemal Kılıçdaroğlu, Özgür Özel, Ekrem İmamoğlu ve Mansur Yavaş olmak üzere dört eksen oluştu. CHP’nin bir bacağına Kılıçdaroğlu diğer bacağına Özgür Özel yapışmış aşağıya doğru çekiyorlar.
ADAYLIK YARIŞI
4- Ekrem İmamoğlu ile Mansur Yavaş arasındaki Cumhurbaşkanı adaylığı rekabeti erken patlak verdi. İmamoğlu ve Yavaş, şehirlerin sorunlarına odaklanmak yerine Cumhurbaşkanlığı yarışına girdiler. Anketlerde Mansur Yavaş’ın önde çıkması, Ekrem İmamoğlu cephesinde huzursuzluğa neden oldu.
5- Ekonomi ve hayat pahalılığının birinci sorun olmaya devam ettiği bir süreçte CHP alternatif politikalar üretemedi. ‘Çare CHP’ dedirtemedi.
SURİYE POLİTİKASI
6- Suriye’deki gelişmelerin etkileri tam olarak anketlere yansımadı. Suriye’deki olumlu gelişmeler sürdükçe bunun çarpan etkisi yapacağını düşünüyorum. Ama başta Suriye olmak üzere dış politikadaki gelişmeler, Erdoğan’ın liderliğini ön plana çıkardı. Erdoğan’ın liderliğinin küçük partiler tarafından kabul edilmesi AK Parti’nin oylarını olumlu yönde etkiledi.
ÖZGÜR ÖZEL’İN KUR’AN VE NAMAZ GAFI
CHP genel başkanlarının en çok dikkat etmesi gereken noktalardan biri dini konulardır. CHP’nin bu konuda geçmişteki karnesi kötü olduğu için çok dikkatli bir dil kullanmaları gerekir. Çünkü yanlış bir dil kullandıkları takdirde CHP’nin geçmişteki kötü uygulamaları ortaya dökülüyor. ‘Ezanı Türkçeye çevirdin, Kur’an okunmasını yasakladın, camileri ahıra çevirdin’ gibi suçlamalarla karşılaşıyorlar. Onun için CHP’nin dini konulardan uzak durması yok eğer girecekse de çok dikkatli olması gerekiyor. Ama Özgür Özel ise sanki tam tersi bir durum varmış gibi dini konulara girmeyi çok seviyor. Hatta dini konular üzerinden polemik üretmeye çalışıyor.
EMEVİ CAMİİ’NDE NAMAZ
MİT Başkanı İbrahim Kalın, Şam’ı ziyaretinde Emevi Camii’ni ziyaret edip, şükür namazı kıldı. Emevi Camii’nde namaz kılınması bizim Suriye tartışmalarının baş köşesinde yer aldığı için siyasallaştırılmaya çalışıldı. Ama İbrahim Kalın bunu bir rövanş için yaptığı görüntüsü vermedi. Her Müslüman bu tür sembol olan camileri ziyaret ettiğinde 2 rekat şükür namazı kılar. İbrahim Kalın ise bizim kültürümüzde yer alan bir ibadeti yerine getirmiş oldu. Suriye’de Baas rejimi çökmüş, Esed kaçmış, Özgür Özel ise İbrahim Kalın’ın kıldığı şükür namazına kafayı takmış.
ŞÜKÜR NAMAZININ KAZASI OLMAZ
Ama Özgür Özel, buradan bir polemik üretmeye çalıştı. “Erdoğan’ın Emevi Camii’ndeki namazının kazasını yapmak MİT Başkanı’na düşmez” dedi.
1- Namaz üzerinden polemik yapılmaz.
2- Şükür namazının kazası olmaz.
3- Birisi bir diğerinin yerine namaz kılmaz. Birisi diğerinin kaza namazını kılamaz.
4- Bizim insanımız MİT Başkanı’nın Şam’a gidip, Emevi Camii’nde şükür namazı kılmasını sever.
FETİH SURESİNİN OKUNMASI
Sanki namaz gafı yetmemiş gibi Özgür Özel bu kez de Cumhurbaşkanı Erdoğan’ın Fetih suresini okumasını diline dolandırdı. Özgür Bey, bu millet Kur’an-ı Kerim okuyan cumhurbaşkanını sever. Hele hele zalim Esed rejiminin yıkılmasından sonra Fetih suresinin okunmasını daha çok sever.
“Hani Suriye’nin toprak bütünlüğüne saygılıydık, o zaman nereyi fethettin? Fethettiğin toprak senin olur, Türkiye haritası değişmedi” dedi.
Suriye’deki 61 yıllık Baas rejimi çökmüş, Esed kaçmış, Türkiye’nin desteğiyle Suriye muhalefeti ülkenin yönetimini üstlenmiş. Buna bir şükür ifadesi olarak Fetih suresi de okunur hatta hatim de indirilir.
EYYY ÖZGÜR ÖZEL
Benim önerim CHP Genel Başkanı’nın dini konular üzerinden polemik üretmekten kaçınması. Çünkü dini konular CHP açısından mayınlı arazi gibidir. Namaz kılınmasından ve Kur’an-ı Kerim okunmasından rahatsız olan CHP algısı tazelenmiş olur.
Dini konulara çok hâkim olan Cumhurbaşkanı Erdoğan, “Eyyy Özgür Özel sen Şam’da Emevi Camii’nde namaz kılınmasından, benim Fetih suresini okumamdan neden rahatsız oluyorsun” diye sorar.
Paylaş