Bankaların müşterilerini nasıl zor duruma düşüreceklerini hesaplamadan yaptıkları keyfi uygulamalar çıldırtıyor.
Hesapsızca attıkları adımların yol açacağı mağduriyetler konusunda çağrı merkezlerindeki müşteri temsilcilerini de eğitmemiş olduklarından, müşteriler çözüm için bir muhatap bile bulamıyorlar.
Birden fazla kredi kartı edinip, birini sürekli kullanıp diğerlerini yedekte tutanlardan olduğumu geçenlerde yazmıştım. Çünkü Türkiye’de tek bir kredi kartıyla alışverişe çıkacak olursanız, kasiyerlerin önünde küçük düşmeniz büyük bir olasılık. Limitiniz müsait olmasına rağmen POS’tan onay almadığınızda yanınızda başka bankaların kartlarının olması şart.
Sahip olduğum ve yedekte tuttuğum için zaman zaman kullandığım kredi kartından biri de Finansbank’ınkiydi. Sürekli kulanmayı tercih ettiğim Denizbank’ın kredi kartı sık sık olduğu gibi yine provizyon vermeme arızası çıkartınca Finansbank’ın kartını kullanayım dedim. Ondan da provizyon alamayınca, mağaza sahibinin sanki kart sahtekarıymışım gibi şüpheci bakışları altında utana sıkıla üçüncü bir kartımı verdim.
Eve dönüp Finansbank’ı arayınca, neden provizyon alamadığım anlaşıldı. Meğer Finansbank kredi kartı limitimi kendi kafasına göre düşürmüş. Üstelik bir kez de değil, yıl için de tam iki kez düşürüp limitimi kuşa çevirmiş. Ve daha da beteri, limitimi kafasına göre değiştirmesine rağmen beni haberdar etmeye de tenezzül etmemiş.
Müşteri temsilcisine kredi limitimin neden düşürüldüğünü sordum. Söyleyemeyiz, gizli bilgi dedi. Öğrenmek için nereye başvurmam gerekiyor dedim, hiçbir yerden öğrenemezsiniz dedi. Kızdım, bana layık gördükleri o komik limitli karta ihtiyacım olmadığını, iptal etmelerini istedim. Meğer kartımda 80 YTL civarında bir bonus birikmiş, kartımı iptal edersem bu hak ettiğim 80 YTL’nin de yanacağını söylediler. O kadar kızmıştım ki 80 YTL’lik ödülümü de yakıp, kredi kartımı hemen iptal ettirdim.
İkinci olayı Denizbank’la yaşadım. Çeşitli ödemelerimi Denizbank’ın İnternet Şubesi’nden EFT ile yapıyorum. Acil olarak yapmam gereken bir ödeme vardı. Her zamanki gibi Denizbank İnternet şubesine girip, ödememi yapmaya kalktım ve karşımda bir mesaj: "Cep telefonu numaranız sistemimizde kayıtlı olmadığından SMS doğrulaması yapamadığımız için işleminizi gerçekleştiremiyoruz".
Hemen çağrı merkezini aradım, cep telefonumu bilgimi tacizkar reklam mesajlarından gına geldiği için kimseyle paylaşmadığımı, İnternet bankacılığı işlemlerimde SMS doğrulaması kullanmayacağımı söyledim. Bunun için faksla müracat etmem gerektiğini söyledi. O anda faks gönderme olanağımın olmadığını, yapmam gereken ödemenin acil olduğunu, beni önceden haberdar etmeden kafalarına göre yaptıkları keyfi uygulama nedeniyle ceza faizi ödeme mağduriyeti yaşamak istemediğimi belirttim.
"Müşteri memnuniyeti" bölümüne bağlayacağını söyleyerek beni başından attı. Aktardığı müşteri memnuniyeti hattı da, uzun bir süre boşu boşuna beklettikten sonra otomatik ses kaydıyla tüm temsilcilerin dolu olduğunu söyleyerek, adımı ve telefonumu kaydettikten sonra kapandı. Bıraktığım numarayı da, saatler geçmesine rağmen kimse aramadı.
Ne o?Bankacılık Denetleme Kurulu’na, bankaların müşterilerinin haklarını hiçe sayan bu keyfi uygulamalarını denetleme yetkisinin de verilmesinin zamanı gelmemiş midir sizce de?...
Bodrum’un en özel lezzetlerine ek
Hürriyet Cuma "En İyi 10"da geçen hafta "Bodrum’un en özel 10 lezzeti" vardı.
Jüri’nin seçtiklerinden Yalıkavak Akvaryum Restoran’ın Lahos Tandırı, Yunuslar Fırını’nın poğaçasına ben de tam not verirdim.
Ancak listede olmayan öyle iki özel Bodrum lezzeti vardı ki, bu iki lezzetin olmadığı bir "Bodrum’un en özel 10 lezzeti" asla tam olamaz.
Bu lezzetler Gümüşlük Mimoza Restoran’ın Kalamar Köftesi ile GöltürkbüküDivan Palmira’nın şefi Çağla Önal’ın Ahtapot Izgarası.
Mimoza’ın Kalamar Köftesi, ızgara kalamarın makineden geçirilerek kıyma haline getirilmesi ve çeşitli baharatlarla yoğrularak tekrar ızgara edilmesiyle yapılıyor. Sakız kıvamındaki köfteyi her çiğneyişinizde içinden damağınıza lezziz suların fışkırdığını hissediyorsunuz.
Palmira’nın Ahtapot Izgarası’nın klasik Ahtapot Izgaralar’dan farkını bıçağı dokundurduğunuz anda, tereyağ gibi kesilmesinden itibaren anlamaya başlıyor ve ağzınıza atar atmaz asit/şeker/tuz/umami dengesi tanrısal bir el değmiş gibi dengelenmiş tatların damağınızda lokum gibi erimeye başlamasıyla büyüleniyorsunuz.
Bodrum’a gittiğinizde bu dört muhteşem tadı tatmadan sakın dönmeyin.