Cinsel Araştırmalar Merkezi, Atina ve Selanik’te 600 kişinin katılımıyla bir anket gerçekleştirdi ve “Son bir ayda cinsel ilişki sıklığında azalma var mı?” diye sordu. Erkeklerle kadınların cevapları birbirlerini tutmuyor
Takvimler ne diyordu hatırlamıyorum ama rahmetli Duygu Asena’nın da katıldığı bir programda Türk erkeklerinin eşlerini aldatmaları tartışılıyordu. Bir ara Türk erkeklerinin yüzde 70’inin eşlerini aldattıkları söylendi ardında da telefon bağlantıları başladı. Aldatılmış kadınlar feryat ediyordu “Boyu posu devrilesice” ya da “Aldatılmış bir kadınım ama çocuklar için katlanıyorum” tarzı edebiyatla... Türk televizyonlarından birinde yayınlanan bu programı izlerken kafam attı ve bir anda Atina’dan arayıp bir cümle, daha doğrusu bir soruyla programa katılmaya karar verdim. Programın yapımcıları “Atina’dan bile izleniyoruz” düşüncesiyle herhalde, beni hemen yayına bağladılar. Herkese merhaba filan dedikten sonra “Sadece bir sorum var, Türk erkeklerinin yüzde 70’i eşini kiminle ya da kimlerle aldatıyor?” diye sordum. Psikolog vardı programda, kadın hakları savunucuları da... İnanır mısınız net bir cevap alamadım. Hani biri de çıkıp, “Herhalde başka kadınlarla” diyemedi. Öyle bir cevap alsam, “Türk kadınlarının yüzde kaçı eşini aldatıyor?” diye ikinci soruyu soracaktım. Onca kış geçti, onca bahar, onca yaz, bazı şeyler değişmiyor ve dünyanın birçok yerinde bu durum aynı. Cinsel Araştırmalar Merkezi, Atina ve Selanik’te 600 kişinin katılımıyla bir anket gerçekleştirdi. Soru, “Son bir ayda cinsel ilişki sıklığında azalma var mı?” Cevaplar şöyle: Kadınlarda yüzde 68 “Evet”, yüzde 32 “Hayır”. Erkeklerde yüzde 43 “Evet” yüzde 57 “Hayır”. Yani kadınlar son bir ayda daha az, erkekler ise daha çok cinsel ilişkiye girdi. Kiminle yahu? Eğer Yunanistan’daki ankette “Eşinizi son bir ayda aldattınız mı?” sorusu da sorulsa sonuç yıllar önce Türk televizyonundaki programda duyduğum “Erkeklerin yüzde 70’i eşini aldatıyor”dan farklı olmayacaktı.
Yunanistan’ın dumanlı hava sahası
Takvimler ne diyordu yine hatırlamıyorum... Bilmem kaçıncı İstanbul teftişimde ilk gördüğümde şaşırmıştım. Önce “Daha neler” ardından da “Halk fakir fukara işte” demiştim kendime... Aynı manzarayı takvimler 2010 yılını gösterdiğinde neredeyse 30 yıldır AB üyesi Yunanistan’da gördüm. Bu defa da önce “Daha neler” ama ardından, “Ekonomik kriz gerçekten büyük” dedim kendime. Papandreu hükümetinin kemer sıkma tedbirleri sigara tiryakilerini vurdu. Daha bir yıl önce 2.5 Euro olan sigara paketi 3.80 Euro’ya çıktı birden. Eylül ayında da 4.20 Euro olacak. Zamlar, kişi başına yılda 2954 sigaranın tüttürüldüğü bu diyarda cepleri etkiledi tabii. Tüketim azaldı, satışlar da... Sigara bayileri cironun azalmasından başka yüzde 8 olan kar oranlarının yüzde 3.5’a düşürülmesinden şikayetçi. Dert bayide ama derman devlette değil, tirkayide. Tıpkı yıllar önce İstanbul’da gördüğüm ve şaşırdığım uygulamayı başlattı bazı Yunanlı sigara bayileri: Tek tek, dal dal sigara satışı. Tanesini halen 20 Cent’ten satıyorlar. Hallerinden memnunlar hem ciro arttı hem 20 sigara tek tek satıldığında, paketten 20 Cent fazla kar bırakıyor. Ekonomik kriz sigara tüketimini azalttı Yunanistan’da. Buna karşı kağıt üstünde 1 Haziran 2009’da başlayan sigara yasağına uyan-aldıran yok. Eylül’den itibaren hükümet işi daha sıkı tutacak diyorlar ama pek zannetmiyorum. Daha geçenlerde İstanbul’dan gelen dostlarımla ekonomik krize inat çarşambadan pazara dolu tek müzikhol olan Poseidon’a gittim. Milleti coşturmakta, hatunları masaların üstüne çıkarmakta rakipsiz Panos Kiamos’un sahne aldığı bu kapalı mekanda en az 1000 kişi vardı ve hemen hepsi paf puf. Havalandırma mükemmel. No problem... Dostlarıma sordum bir yıldır uğramadığım İstanbul’da ne oluyor diye. Sigaralarından derin bir nefes çekip, “Sorma ya” idi cevapları.
Dünyanın en büyük salatası
Önce domates, salatalık ve yeşil biber iri, soğan ise ince dilimlere doğranır. Hepsi çukur bir tabağın içine... Üzerine iri bir dilim feta yani beyaz peynir... Tuz, kekik ve mis gibi bol zeytinyağı: İşte Greek salad. İster rokalı, parmesanlı, ister mozarellalı, ister balzamikolu, ister icebergli yani içinde envai çeşit malzemeli olsun, hiçbir salata Yunanlının ve bu diyarı ziyaret eden turistin sofrasında Greek salad’ın yerini tutamaz. Üstelik yapımı da kolay. Hani çoban salatasıyla kıyaslarsanız, soğanı öldürmek yok; domatesi, salatalığı, biberi minnacık doğramak yok. Yunanlıların bu milli lezzeti geçenlerde jüri üyesi Matira Vara’nın da hazır bulunduğu bir etkinlikle Guinness Rekorlar Kitabı’na girdi. Girit’in İerapetra şehrinde şef Eftihios Blecas yönetiminde dünyanın en büyük salatası hazırlandı. Kullanılan malzeme 6.5 ton domates, 3 ton salatalık, 2 ton biber, 1000 adet soğan, 800 kilo feta peyniri ve 500 kilo zeytinyağı. Neredeyse 14-15 tonluk bu salatanın sığması için 100 metrekarelik özel bir kap bile imal edildi. Koskoca bir gün gerekti salatayı yapmak için. Onlarca ahçı yamak durmadan çalıştı. En sonunda da dünyanın bu en büyük salatası yüzlerce Giritli ve turist tarafından afiyetle yendi.