Katy Perry hastasıyım!

Tek cümlem var aslında ona dair; dokunabildiğin ve dokunduğunda hayallerinin gerçek olduğuna inanabileceğin gerçek bir yıldız!

Bir konserde insan; güzellik, gözlerden fışkıran samimiyet ve doğallığa bakarak ağlar mı?

Ağladık yahu resmen!

En küçüğünden en yaşlısına herkesi kendine kilitledi.

Herkes rengarenk ve en önemlisi kendini içinden geldiği gibi koyvererek gelmişti. Ne yaş, ne baş hiçbir şeyin öneminin kalmadığı bir dünya yaratmış Katy Perry
bize. Hayal dünyası, pamuk şeker dünyası, adına ne dersen de.

Aklından geçen neyse o olabiliyorsun onunla. Olduğun gibi olabilmenin değerini hissettiriyor sana.

Katy Perry’e ne bakmaya, ne izlemeye, ne onunla dans etmeye, ne şarkılarını söylemeye, ne de çığlık atmaya; hiçbir saniyesine doyamadık. Hayatımın “en”lerinin en başına oturdu.

Sahneye seyirciler arasından bir sürü genç çıkardı. Whitney Houston’dan “I Wanna Dance With Somebody” şarkısını onlarla söylerken, o genç kızların halini size anlatamam. Ben bile kahroldum keşke beni seçseydi diye!

Hatta bir ara utangaç bir kıza “Facebook sayfana fotoğrafımızı koymak ister misin?” diye sordu, kız şokta, titriyor tabii, “Ver sen bana şu telefonu, ben titremiyorum çekerim” dedi ve çekti. O kız ayrı, biz ayrı koptuk! Döndü sonra hepimize, “İnsanların hayallerini gerçekleştirmeyi seviyorum!” dedi.

Kalbim cız etti işte. Ben de seviyorum, herkesin hayalleri gerçek olsun istiyorum. Oysa dünya size ikiyüzlü olmayı salık veriyor. Saçmalama diyor...

Katy Perry’de beni en çok etkileyen şeylerden biri de ne oldu biliyor musunuz?

O da iflah olmaz bir hayalperest, o da hayaller ve masallar dünyasında yaşıyor, o da sonsuz aşka inanıyor, o da iflah olmaz bir umutlu ve o da mutluluk saçmak istiyor.

Ve ve ve o da olduğu gibi onu kabul edecek, onu eksiltmeden çoğaltacak, ona inanacak birine aşık olmak ve “sonsuza dek mutlu yaşamışlar” cümlesini kendisi için söyleyebilmek istiyor.

İnsan inanırsa olur elbet...

Olsun.

Yonca
“E.T.”

Uzaydan gelen Felix

Uzaydan atlayan Felix var ya hani, taaa o yükseklikten dünyaya paraşütle atlayan deli adam hani... Geçen hafta o da Dubai’deydi.

Dünya Paraşüt Şampiyonası’na gelmiş tabii. Tüm paraşütle atlayanların “babası” malum.

Adam uzaydan atladı ya, sanki o yüzden çok uzun boylu bir dev olması gerek diye hayal etmişim, görünce şoka girdim.

Minnacık bir adam çıktı ayol Felix!

Benden kısa, ufak tefek bir adamcık.

O kadar şaşırdım ki!

Hani siz de onu bir dev gibi hayal ettiyseniz diye söyleyeyim dedim.

Bu kadar yani. Bir şey olduğundan değil.

Ha şimdi madem artık bunu biliyoruz, dağılabiliriz.

Yonca
“gülÜver”

Bol tuzlu Usher

Paraşüt Şampiyonası’nın kapanış konseri için Usher da Dubai’deydi.

Katy Perry’den önce Usher çıktı sahneye.

Arkadaşlar, Usher’ın çok ciddi bir ter sorunu var.

Sahneye yakın olanlara resmen acıdım, çünkü Usher her hop dediğinde fena bir ter banyosu yaptılar.

Hani sanki tazyikle ter sıktı herkesin üstüne.

Olur da konserine gidecek olursanız şemsiyenizi alın derim.

Ve Katy Perry’yi, izledikten sonra Usher için çok üzgünüm Necla.

Yonca
“sulu”