Hayır demeyi bileceksin demek moda olmuş

Olmuş da...

Haberin Devamı

Hayır diyemeyen,

 

Hayır diyemediği için başına gelmedik kalmayanlar ne yapsın peki?

 

Bazılarımız da böyle...“Hep evet diyeceksin, hiç hayır demeyeceksin!” diye diye büyütülmüş işte!

 

Herşeye körü körüne “evet” diyen cinsten insan çok bizde.

 

L

 

Keşke içimizde azıcık Fransızlık olsa...

 

Keşke!

 

Fransızlara ne sorsanız mutlaka “Evet ama...” derler, ki bu “Hayır” demeye hazılandıklarını ya da “Hayır ama..” deyip evet dermiş gibi yapıp yine hayır diyebileceklerinin ihtimalini gösterir.

Haberin Devamı

 

Fransızlar hayır demeyi bilen insanlara en güzel örnektir.

 

Herşeye muhalif olabilirler.

 

Her konuda greve gidebilirler.

 

Her konuyu yüzyıl sorgulayıp tartışabilirler.

 

Hayatta sorgulamadıkları, tavır koymadıkları, şüphelenmedikleri, eleştirmedikleri şey olmadığından, marka yaratmakta üstlerine yoktur.

 

İnsanın kendi sorunlarını kendisinin çözmesi gerektiğini, çözümlerin insanın kendi elinde olduğunu her seferinde yüzünüze çarpıverirler. Örneğin bir keresinde Paris’ de kaldığımız otelde, tuvalet kağıdının azlığından şikayet edince, bana “Daha az tuvalete çıkarsınız olur biter!” dediler.

 

Birey, bireycilik, bireysellik kavramlarına çok önem verirler.

 

Bireye önem verirler.

 

Haberin Devamı

Nitekim bireye önem vermeyenler, topluma da önem vermezler. Kendini birey olarak önemsemeyenler de, kimse tarafından önemsenmezler...

 

Fransız kafelerindeki, yuvarlak, sırtı restorana yüzü yola ve insanlara dönük masalar, neredeyse hep tek kişiliktir. Bir insan, bir kitap, bir kahve, bir kadehlik yer, tek başına oturup okuyup düşünüp kendi başına keyif almak için planlanmış gibidir. En azından bana öyle gelir...

 

Bizdeki sürü psikolojisi, orada geçersizdir...

 

Konuya Fransız kalmak böyle bir şeydir; soru işaretlerinden korkmadan muhalif olmak halidir.

 

....

 

Pazartesi Pazartesi derdim;

 

Yeri gelmişken bize; hayır demenin, sorgulamanın, çözümleri düşünerek kendi içimizden çıkarmanın yapılabilir ipuçlarını vermektir...

Haberin Devamı

 

....

 

Ben bu yazıyı yayına girsin diye göndermek zorunda olduğum sırada, seçim sonuçları hala belli olmamıştı bu sefer, her nedense...!

 

Neden ki, iki seçim arasındaki bu büyük fark nedir ki?

 

Acaba, sonuçlar rahatsız edici gibi mi olunca, bilgisayarlar çöküverdi ne?

 

Hah işte!

 

Eğer öyleyse, biz de bu sefer “Hayır!” deriz.

 

Biz de Fransız kesilir,

 

Sorgularız!

 

Ortaya manipüle edilmiş sonuç çıkar gibi olursa,

 

İtirazımızı eder,

 

Hakkımızı sonuna kadar ararız!

 

Yonca

“evet”

Yazarın Tüm Yazıları