Yılmaz Özdil

Aziz basın

3 Temmuz 2012
Maç başladı...

Aziz Yıldırım sahada.

*

Yayaya şaşaşa.

Türk futbolunun mimarı.

Ekonomik mucize yarattı.

Yazının Devamını Oku

$uriye

1 Temmuz 2012
TC-DAP<br><br>Devletimizin viaypi uçağı.

60 milyon dolarcık.

*

TC-ATA
Devletimizin viaypi uçağı.
38 milyon dolarcık.

*

TC-ANA

Yazının Devamını Oku

Sınıra sevkıyat devam ediyor

30 Haziran 2012
Gazeteciliğe başladığım dönemlerde, henüz medyum sektörü gelişmemişti. Şopar ablaların mendilde baktığı bakla falı seviyesindeydik. Tarot’tan filan kimsenin haberi yoktu. Bi gün, yazı işleri müdürüm yanına çağırdı, bundan böyle burç’ları sen yazacaksın dedi. Doğrusu hiç şaşırmadım... Medyum değildim ama, bu tür angaryaların çömezlere kakalandığını bilecek kadar astrolog’dum.

*

Gündüz habere koşuyor, akşam mesai bitiminde, benim gibi çömez bi arkadaşımla beraber oturuyorduk bilgisayar başına... O arkadaşımın babası doktordu. O nedenle “Profesör Susan Steward” olma görevi ona verilmişti. Susan Steward’ın kim olduğunu bilmiyorduk ama, profesör olmadığını, yabancı dergiden araklanıp, köşe yazısına monte edilen sarışın bi gözlük mankeni olduğunu biliyorduk en azından... Çünkü gazetem vizyon sahibiydi, “Profesör Mehmet Öz sektörü”nün getirdiği tirajı ilk keşfedenlerdendi. “Fındık yiyin, ıspanak suyu için, amuda kalkın” gibi sağlık tavsiyelerini, babasına danışarak, o arkadaşım yazıyordu.

*

Aslına bakarsanız, isimsiz-sıfatsız yazılan burç’ların bana verilmesine şükrediyordum... Bi başka çömez arkadaşıma, at yarışı tahminleri için “Beyaz Yele” olma görevi verilmişti.

*

Neyse... Hangisi yengeç’tir, hangisi terazi’dir, gününe ayına bakmadan, Allah ne verdiyse döşeniyordum. “Negatif ilişkilerden uzak durun, bugün bi sürprizle karşılaşacaksınız, kıskanılıyorsunuz, Jüpiter’in etkisine dikkat” filan... Oğlak olduğum için, öyle bi oğlak yazıyordum, aklınız durur. Herkes oğlak olmak istiyordu. Müdür balık’tı... Ne karaktersizliği kaldı balık’ın, ne cimriliği, cinsel sorunları olduğunu yazıyordum. Meğer okuyormuş... Bi akşam üstüme saldırdı, kendi kaderimizle oynamamak için, mecburen değiştirdik balık’ın kaderini.

*

İki sene kadar yazdım burçları, sonra yeni bi sektör gelişti, altı ay kadar rüya işine girdim, para görmek iyidir, fatura görmek üç vakte kadar falan... Neticede, altıma yeni çömezler geldi, çayda dem meslekte kıdem, kurtuldum, yazı işlerine, yurt haberleri sayfalarına geçtim.

Yazının Devamını Oku

Peri masalının en güzel perisi

29 Haziran 2012
Neslihan...<br><br>Naz, Nilay, Eda

Ergül, Esra, Gözde

Güldeniz, Neriman

Selime, Polen, Gülden

Gizem, Büşra, Özge

Yazının Devamını Oku

Atış serbest

28 Haziran 2012
Manşetlerde patlamış...

Şöyle vururuz.

Böyle vururuz.

Hele bi yaklaş filan...

*

İftar topudur bu.

*

Yazının Devamını Oku

Pilot

27 Haziran 2012
Her Türk evladı gibi pilot olmak isterdim çocukken...

İstemek yetmiyor tabii, zeka istiyor, yetenek istiyor. Bu yaşımda bile, henüz radyonun nasıl çalıştığını kavrayamadığım için, olamadım haliyle. Ama, rahmetli dedem öyle olsun istediği için, bir pilot’un adını taşıyorum. Maalesef sadece, F104 kokpitindeki siyah-beyaz fotoğrafıyla tanıştığım... Ben bebekken, motosiklet kazasında hayatını kaybeden komşumuz Yüzbaşı Yılmaz ağabeyin adıdır adım.

*

Sanırım, sırf bu kişisel sebeple, her pilot hadisesinde paraşütsüz kalırım...

Çakılır moralim.

*

Ve, hâlâ merak ediliyor...

Yazının Devamını Oku

Gereken yapılacak

26 Haziran 2012
Ahali merak ediyor:

“Ne yapılacak?”

*

Kardeşim...

Laftan anlamıyor musunuz!

*

Cumhurbaşkanımız ne dedi?

Yazının Devamını Oku

Bu işin vebali war!

24 Haziran 2012
Sene 1996.<br><br>Kardak krizi yaşanıyor, Ege’de it dalaşı yapılıyor, hedefe kilitleyen “seni vurdum” diyerek, savaş oyunundaki üstünlüğünü kanıtlıyor, Türk F16’sı Sakız Adası civarında Yunan Mirage’ıyla kapışıyordu... Ki, Mirage harbi harbi vurdu F16’mızı, Magic füzesiyle!

*

Kurmay Yarbay Osman Çiçekli fırlatma koltuğunu çekebildi, Yüzbaşı Nail Erdoğan atlayamadı, şehit oldu.

*

(İki çocuk babası yüzbaşımızın cenazesi hâlâ çıkarılmadı. Çakıldığı yer, 450 kulaçtı. Türkiye’nin o derinliğe ulaşabilecek kabiliyeti yoktu. Yabancı sivil uzmanlarla temasa geçildi. 4 milyon dolar istendi. Oo-ooo, çok para denildi herhalde ki, ödenmedi maalesef... Yüzbaşımızın ailesi, söz konusu 4 milyon dolar ve tazminat için, Avrupa İnsan Hakları Mahkemesi’ne dava açtı. Çırpınıyorlar. Bildiğim kadarıyla, henüz bi neticeye varılamadı.)

*

Yarbayımız ise, vuruş anında yanmıştı, ağır yaralıydı ama, bayılmadı, bir saatten fazla denizde kaldı, Yunan helikopteriyle kurtarıldı, Sakız hastanesine götürüldü. Mirage’ın pilotu Yüzbaşı Thanos Grivas ziyarete geldi, “pardon” dedi, “emniyeti açık unutmuşum!”

*

Yetkililerimiz tarafından utanmadan “arıza” denilerek, Türk halkından gizlenen bu gerçek... “Hain” damgası yemeyi göze alan Yunan gazeteci Panos Koliopanos tarafından ortaya çıkarıldı. “Kanıt” fotoğraf yayınlandı. Türk F16’sını düşüren Yunan Mirage’ının burnuna “Türk bayrağı” çizilmişti.

Yazının Devamını Oku