*
2004 belediye seçimi öncesinde, memlekete aniden bereket gelmiş, Eskişehir’de bir milyar ton kömür rezervi bulunmuştu. Maraş’ta 20 sene yetecek kadar, Konya’da 70 milyar dolar değerinde kömür rezervi bulunmuştu. İzmir’de, ben diyeyim iki milyar ton, sen de üç milyar ton kömür rezervi bulunmuştu.
*
2007 genel seçimi öncesinde, doğalgaz fışkırması yaşanmış, Edirne’den Ankara’ya, Sinop’tan Diyarbakır’a, Akdeniz’den Marmara’ya, Allah sizi inandırsın, Tuz Gölü’nde bile doğalgaz bulunmuştu.
*
2009 belediye seçimi öncesinde, sıra petrole gelmişti. Manisa’da petrol bulundu, Niğde’de petrol bulundu, Isparta’da petrol bulundu, Gaziantep’te petrol bulundu, hepsi en yüksek graviteliydi. Antalya sahilinde, kıyıya çok yakında petrol bulundu. Karadeniz kıyılarında bulunanı en az 40 sene yetecek kadardı.
*
2010 referandumu öncesinde, Giresun’da altın rezervi bulundu, Balıkesir’de altın rezervi bulundu, Uşak’tan Erzincan’a kadar boydan boya altın rezervi çıktı. Diyeceksiniz ki, hep altın mı çıktı? Mutlaka “evet” çıkması, hiç olmazsa “yetmez ama evet” çıkması gerekiyordu. O yüzden, Kütahya’da bir milyar ton bor rezervi bulundu, beş bin sene yetecek kadardı. Çanakkale’de, Malatya’da, Sivas’ta, Eskişehir’de toryum bulundu. Van Gölü’nde uranyum bulundu; tabanı komple uranyum yatağı çıktı. Kayseri’de dokuz trilyon dolarlık neptünyum bulundu. Gerçi, neptünyum’un doğada bulunabilecek maden gibi bi dalga olmadığı ortaya çıktı ama, olsun. Arada, Ağrı’da Nuh’un gemisini bile buldular.
“Terörist yetişmediği için mi, anarşist yetişmediği için mi imam hatip okullarını kapattınız?”Başbakanımız tarif etti...
“İmam hatip okullarındaki yoksul Anadolu evlatlarına vebalı muamelesi yaptılar. Halbuki bu gençler, barışın, kardeşliğin mücadelesini veren, sevgiyi kuşanmış gençlerdir.”Başbakanımız kefil oldu...
“İmam hatipli gençlerin olduğu yerde, husumet olmaz, çatışma olmaz, asla hukuksuzluk olmaz, hakka tecavüz olmaz, öldürme olmaz, yaralama olmaz.”Başbakanımız yüreklendirdi...
“İmam hatipli gençler, her türlü baskıya, sindirmeye, tuzağa rağmen zafere ulaşacaktır.”Başbakanımız dua etti...
“Ya Rabbim, sen bu gençlerin yolunu açık et, milleti bu gençlerden mahrum etme, milleti bu gençlerimizle şereflendir, bizleri de bu gençlerimizle yol yürüyenlerden eyle ya Rabbi!”
*
Polisin 1 Mayıs’ta gaz bombası kapsülüyle kafasını patlatarak komaya soktuğu... Valinin, marjinal grup üyesidir, tam bir radikal mensuptur dediği Dilan’ın “imam hatip lisesi” öğrencisi olduğu ortaya çıktı iyi mi.
*
Antalya’nın simgesiydi.
Kafasına kurşun sıkmışlar.
*
Sinop’ta köpekleri öldürüp çöp kamyonunda preslediler. Edirne’de Selimiye etrafındaki güvercinlere zehirli yem verdiler. İstanbul Florya’daki akvaryumda vatoz’un kafasına pet şişeyle vuruyorlar. Olta getirmediklerine şükretmek lazım... Sakarya Hendek’teki hayvanat bahçesinin midilli cinsi küçük atları kayboldu, fındık bahçesinde kemiklerini buldular; kilosu 8 liradan kasaba satmışlar. Midillilerden önce tavşanları yemişler, iki de papağan araklanmış. İzmir Kuş Cenneti’nde pelikan’ları mangal yaparken yakalanmışlardı. Flamingoların hazmı zormuş. Bolu’da şarampolde ayı bulunmuştu, ayı çıplak... Postu yok. Meğer anlaşıldı ki, asfalta çıkan ayıya çarpmışlar otomobille, bakmışlar ki ölmüş, heba olmasın, postunu yüzüp oturma odasına sermişler. Antalya hayvanat bahçesinden maymun çaldılar. Polis otelleri falan bastı, acaba animatör mü yaptılar diye... Ara tara, birini evcil hayvanların satıldığı dükkânda buldular, öbürü hâlâ yok. Ankara’nın da piton’u kayıptı, piton Pakize, dört metreydi, bir ay bulamadılar, ahali iyice huylandı, Melih Gökçek buyrun size Pakize diye bi pitonu getirip koydu yerine... Piton pitondu ama, Pakize mi, orası şüpheli, en az bir metre kısa, boydan tutmuyor. Ne sürünen kurtuluyor elimizden, ne uçan, ne kaçan... Kuş gribinde tavukları çukurlara doldurup diri diri yaktılar. Kastamonu’da kene’leri imha edeyim derken evini yakan bile oldu. Köyü zor kurtardılar. Karaburun’da caretta’mız vardı, önce sol ayağını kestiler, sonra 20 metre derinde cesedini buldu dalgıçlar, boynuna beş kiloluk kaya parçası bağlamışlardı. Kuşadası’nda iki, Didim’de üç caretta’nın kafasını taşla ezdiler. Bodrum’da ağır yaralı olarak buldular bir tanesini, canını kurtarmıştı ama, kör etmişlerdi. Darıca’da da yaşayıp yaşamadığını kontrol ederken timsah’ı öldürmüşlerdi kafasına taş atarak... Kurban bayramında boğa’ya tüfekle ateş eden var. Eşeğe tecavüz eden var. Abant’ta beygire tecavüz eden mühendis yakalanmıştı. Her hafta sonu gelip, ısrarla aynı beygiri kiralamasından şüphelenmişlerdi. Sahile ha bire kurşunlanmış yunus vuruyor. Milas’ta balık çiftçiliğindeki çipuraları oksijensizlikten boğarak öldürmeyi başardık. Domuz’dan çiğköfte yakalandı. Sucuklar, nallı kuzu... Uçak için deve kestiler. Ankara’da narkotik köpeklerini otomobilin içinde unuttular, camlar sıkı sıkıya kapalı, sıcaktan, havasızlıktan can verdiler. Denizli’de at heykelini sünnet ettiler, malum yeri fazla büyük diye.
*
Anayasa Mahkemesi işi gücü bıraktı, CHP’nin kedisi Şero’yu suçlu buldu... 15 lira 44 kuruşluk kedi kumu ve süt almak suretiyle, devleti zarara uğrattığı tespit edildi. Şerorist oldu.
*
Garfield şüpheli şahıs oldu.
İşçi sendikası başkanı, akil adam.
*
Az bile dövüyorlar bu işçiyi.
*
KESK Başkanı akil mi? Akil.
Hak-İş Başkanı akil mi? Akil.
Türk-İş Başkanı? O da akil.
*
Sene 1933. Yıldız Uçman.
İlk kadın paraşütçümüz, 1935.Naciye Toros.
Planörle uçan ilk kadınımız, 1936.
Eribe Hürkuş.
Öbürü, Galatasaray’da kaptandı. Kaptan olanı jübile yapıp, İngiltere’ye kursa giderken... Öbürü, yurda dönüyor, Galatasaray’da yardımcı antrenör oluyordu.
*
25 senelik hikâyedir bu.
“Kaderin tahterevallisi”dir.
*
Mustafa Denizli, direksiyonuna oturduğu Galatasaray’a şampiyonluk kazandırırken... Fatih Terim, Ankaragücü’nde ve ikinci ligdeki Göztepe’de şans arıyor, başarısız oluyordu.
*
Mustafa Denizli, şansını yurtdışında deneyip, Almanya’nın ikinci lig takımına giderken... Fatih Terim, başına geçtiği ümit milli takım’da başarılı oluyordu.
*
Başbakanımızın rakı’dan anlamadığı... 2 milyar 100 milyon dolara satılan rakı’yı sadece 292 milyon dolara vermesinden belliydi!
*
Ayranla bu kadar oluyor tabii.
*
Milli içkimiz, rakıdır.
Üstelik, rakıyı resmen milli içki ilan eden, AKP hükümetidir. Rakıyı milli içki olarak tescilleyen Türk Patent Enstitüsü Başkanı’nı o makama AKP atadı. Türk Patent Enstitüsü Başkanı’nın eşi de AKP milletvekiliydi. Dolayısıyla... “Rakı balık Ayvalık” gibi, zincirleme reaksiyonla AKP’nin millisidir rakı.
*
E, ister istemez insanın aklına “muz cumhuriyeti” geliyor tabii.
*
Hikâye değil...
Yaşanmış olaydır.