Karaköy, 3 yıl içinde modern limana kavuşacak

Türkiye Denizcilik İşletmeleri'nin genç ve dinamik genel müdürü Erkan Arıkan, limanlarımızın çağın çok gerisinde olduğunu belirtti.

Arıkan, arkadaşımız Yener Süsoy'a Karaköy’ün en geç 3 yıl içinde 21'inci yüzyılın ihtiyaçlarına uygun, çağdaş bir liman haline geleceğini söyledi. Arıkan, Galataport Projesi'nin yeni bir çekim merkezi oluşturacağını da belirtti.

Çarkçı Erkan’ın deniz macerası

Asker olan babam tarafından kökenimiz Konya. Ben Erzurum'da dünyaya geldim. İlkokulu Ankara'da okuduktan sonra Çorlu Lisesi'ni, ardından Yıldız Teknik Üniversitesi Gemi Makina Mühendisliği'ni bitirdim. 1981'de askerliğimi bitirdikten sonra bekar olmanın verdiği bağımsızlıkla hemen Gemi Adamı cüzdanı aldım. Çarkçı olarak görev yaptığım uluslararası kargo gemileriyle Sri Lanka'dan Japonya'ya, Brezilya'dan Singapur'a kadar 45 ayrı ülke gördüm. Annemin rahatsızlığı çok ağırlaşınca ortalama 6-10 ay arası süren bu seferlere gidemez oldum. O sırada TDİ'ye girdim, şu anda başında olduğum kurumun Truva dışındaki bütün gemilerinde çalıştım. Bu nedenle işletmemizde çalışan her görevdeki arkadaşlarımının sorunlarını çok iyi bilirim. 1992'de karaya geçtim, Kıyı Emniyet ve Kurtarma İşletme Müdürlüğü'nden sonra atandığım TDİ Genel Müdür Yardımcılığı görevinden 2000'nin başında buraya geldim.


Liman standartlarımız çağın çok gerisinde

Akdeniz çanağının bir ayağıyız ama, Akdeniz Kruvaziyer Limanları Birliği'nin henüz üyesi değiliz. Bu çok eski birliğin yapısına baktığımız zaman İsrail, Kıbrıs Rum Kesimi, hatta İtalya'nın iskele sayılacak limanlar dahil bütün Akdeniz ülkeleri üye. Türkiye birliğe üye olabilmek için şimdilik yeterli şartlarda değil. İlk giriş ücreti 6 bin dolar kadar, ayrıca liman bazında da bazı ödentileri var. Bazı standartlar var, onları da yakalamak zorundayız. Hizmet standartlarının yükseltilmesini istiyorlar, hizmet tarifelerini rekabet olarak değil birbirini destekleyici olarak belirliyorlar. Biz de girmek için müracaat etmeye hazırlanıyoruz, araştırmasını daha yeni yapabildik.


Kaptanın maaşı benden çok


TDİ hep zarar eden bir kuruluş olarak görülürdü ama, biz geçen seneyi 15 trilyon karla kapattık. Şu anda devletin sırtında yük olmadağımızı gururla söylüyorum. Bunu gerçekleştirmek için yaptığımız önemli tasarruflardan biri, Denizyolları filosunda ekonomik ömrünü kaybeden gemileri çıkarmamız oldu. Kurumumuzda şu anda toplam 4700'ün üzerinde personel çalışıyor. Şehir Hatları kaptanlarının maaş dışında mesaileri ve 4'ü sendikadan olmak üzere 8 ikramiyeleri vardır; maaşları benden yüksek. Bir kaptanın bana maliyeti 1 milyar 900 milyon, eline ortalama 1 milyar 400 milyon geçer. Alın teri, göznuru ile kazanıyorlar, Allah hepsine daha çok versin.


Galataport’ta neler olacak


Uluslararası düzeyde çağdaş bir kruvaziye limanı ve ticaret merkezi olacak. Kruvaziye gemilerle İstanbul'a gelen yolcular yük taşımacılığından doğan kaotik ortamdan kurtulacak.

Sedat Hakkı Eldem'in imzasını taşıyan Tarihi Tophane Meydanı canlanacak, deniz ve çevre ile bütünleşecek. Bölgeye gün boyu canlılık gelecek, mimari ve tarihi doku ön plana çıkacak. Bugüne kadar duvarların arkasında kalan kimsenin bilmediği tarihi saat kulesi de ortaya çıkacak, İstanbullu özgürce denizle buluşacak.

1995'de Turizm Alanı ilan edilen bölge, Beyoğlu Kent Turizmi Projesi kapsamında pilot bölge olarak ele alınmış olacak.

Geçen yıl 2. Derece Tarihi Eser olarak tescil edilen üç bina restore edilerek otel gibi yeni fonksiyonlarla İstanbul'a kazandırılacak.

Projenin gerçekleşmesi en çok 3 yıl sürecek, bu süre içinde mevcut limancılık fonksiyonları aynen devam ettirilecek.

Bugünkü antrepo binalarının üçü, üzerleri şeffaf bir çelik örtü geçirilerek giydirilecek. Arka tarafları denizle birleştirilerek bir kanal haline getirilecek, böylece bir ada görüntüsü ortaya çıkacak. Bu alanın çevresinde lokantalar, fast food merkezleri, barlar, publar olacak.

Bugün kirlilikten görünmeyen köşede cep marinası olacak, ayrıca deniz taksi durağı olacak.

Kanaletin bir köşesinde Barcelona ve Osaka'daki dev akvaryumların bir benzeri olacak.

Yolcular gemilerden körükler içinden geçip yürüyen bantlarla pasaporttan geçtikten sonra alt kattaki dev otoparkta kendilerini bekleyen otobüslere binecek.


İstanbul’un deniz ulaşımında Koordinasyon eksikliği var


İstanbul'da deniz aracı az değil, sorun bunlar arasında koordinasyon olmaması. İstanbul'da deniz ulaşımında üç birim var, hepsinin de başı farklı. Ben kamuyu temsil ediyorum, İDO belediyeye bağlı, öteki de özel sektör. Yoğun olan yerlerde birbirimize paralel hatlar oluşturarak aslında birbirimizi öldürüyoruz. Bir de bilet mutlaka entegrasyonu olmalı.

Fenerbahçe gemisini sponsorlarla baştanbaşa onarılıp restoranlardan seminer salonlarına kadar, düğünden konferansa her türlü fonksiyonda kullanılabilecek hale getiriyoruz.
Yazarın Tüm Yazıları