Efe’ye geçen haftaki muayenede koyulan son teşhis, eklemde sıvı azalmasıydı. Ağrı kesici tedavisine başladık ama pek etki etmedi, bizimki aksak Timur gibi dolaşmaya devam etti ve ayak maceraları bitmedi
Bir akşam yürüyüş sonrası ayakları yıkanırken bileğine dokunduğumuzda ağlayınca, sorunun diz ekleminde değil, bilekte olduğunu düşündük. Yarın yine veterinere gidelim bari derken, “iyi olacak hastanın ayağına doktor gelir” misali, geçen haftaki yazıyı okuyan hekim Hakan Ruhbaş aradı. Ertesi gün bizim oraya gelecekmiş, alıp bakarım deyince Efoş’a yol gözüktü, istikamet Bakırköy, PetPark. Sabah evden çıkarken ufak ufak topallıyordu ama nispeten mutluydu. Eve döndüğünde ise büyük bir utanç kaplamıştı ruhunu. Muayenede geçen hafta çekilen röntgenler tekrar incelendi, elle muayene yapıldı ve yeni teşhis kondu: Doku/bağ gevşemesi. Duyduğumda, aklıma ilk gelen düşünceye büyük bir kahkaha eşlik etti. Çünkü yakın zamanda doğum yapmış bir kadın olarak doku/bağ gevşemesini sadece hamilelikle ilişkilendirebiliyorum. Hamileliğin son aylarında vücuttaki eklemler ve bağlar, doğumu kolaylaştırmak için esniyor. Bilek burkulmaları, eklem ağrıları falan oluyor. “Ne o, hamile miymiş bizimki” deyiverdim. Değilmiş tabii. Ya koltuktan, yataktan atlarken bileğini burkmuş ya da sokakta gezerken boşa basmış ve bileği dönmüş. Nasıl olduğu bilinmese de, durum ortada. Zavallı Efoş’u utandıran, burkuk bileği değil ama. Sol ön bacağı, omzuna kadar sarılı. Hem de mosmor bir bandajla! Bir hafta böyle kalacak. Mor bandajın komikliği bir yana, tahta bacaklı gibi duruyor oğluşum. Omzundan tırnağına kadar hiçbir girintisi çıkıntısı olmayan, mor bir tahta bacak! Bence çok sempatik gözüküyor ama o hiç mutlu değil. Utandığı o kadar belli ki. Kafası hafif eğik, gözlerini kaçırarak bakıyor bize. Bacağını bükemediği için çok zorlanıyor aslında. Koltuğa ve yatağa çıkamıyor. Yattığı yerde rahat eşelenemiyor. Yardımla yatağa çıktığında ise hayatı daha da zorlaşıyor çünkü yorganın kıvrımları bükemediği ayağına takılıyor. En üzücüsü de merdiven çıkarken. Bugün sevgilim yardım etti resmen basamakları tırmanmasına. Efoş’un iyileşeceği umudu içimizi rahatlatıyor ama öte yandan çifter çifter veteriner ziyaretleri bizi insani olarak zor durumda bırakıyor. Sanki bir veterinere güvenmiyormuşuz gibi oluyor. Tabii ki öyle değil. Efe’nin muayene masasına çıktığı tüm doktorlara güvenimiz tam. Ama iyileşmedikçe alternatif arıyor duruyor, karışınıza çıkan önerilere kapalı olmuyorsunuz. Amaaan, alt tarafı bir köpek işte diyenler için yazıyorum bu kısmı: Bunu bir de insan üzerinden düşünün. Çocuğunuz, sevdiğiniz hasta ve iyileşmiyor. Bütün yollar müstahak değil midir?