Yasemin Boran

Mart ayında neler olacak

5 Mart 2007
Merkür geri gitmeye devam ediyor. Bugün Kova burcunun 25 derecesine gerilemiş olan Merkür bu derecede takılı kalacak ve 8 Mart günü duracak ve sonra ilerlemeye başlayacak. 12 Mart’tan itibaren hızlanmaya başlayacak ve beklenen haberler, iletişim trafiği ve girişimlerde bulunmak için beklenen gelişmeler hız kazanacak. Neptün ile Satürn arasındaki sert etkileşim devam ediyor. Mart ayı boyunca sürecek olan bu kuvvetli etkileşim aslında yıl ortasına kadar devam edecek. Ancak bu ay Jüpiter’in uyumlu etkisi ve Venüs’ün tetiklemesiyle birlikte son derece olumsuz gibi görünen olayların fırsata dönüşmesi mümkün. Ay Tutulmasının dönüştürücü etkisi 11-12 Mart günleri son derece dikkat çekici bir biçimde açığa çıkabilir. Fakat 17-18 Mart günleri ve 31 Mart günü kritik günler olarak değerlendirebilirim. Kova Burcunda ilerleyen Mars mart’ın sonlarına doğru ve özellikle 22-29 Mart günleri arasındaki dönem Neptün-Satürn arasındaki sert etkileşimi tetikleyecek ve endişe uyandıracak nitelikte olayların açığa çıkmasına neden olacak. Finans konularına yönelik meydana gelen ani gelişmeler heyecan uyandırabilir ancak yanılgılardan kaynaklanabilecek sorunların ortaya çıkması endişeleri de beraberinde getirecek. Aynı zamanda Jüpiter’in uyumlu etkisi olayların son derece dikkat çekici boyutlara ulaşacağını işaret ediyor. Büyük zorlukların açığa çıkabileceğini işaret eden gökyüzünün konumu karanlığın içinden doğan ışık gibi yepyeni yıldızların ortaya çıkacağını gösteriyor. Şimdiye kadar kendini göstermeyi başaramamış veya özellikle kendini saklamış olanlar ortaya çıkabilir ve son derece dikkat çekici özellikleriyle etkileyici olabilirler. 17 Mart günü Venüs Boğa burcuna giriyor. Venüs’ün yöneticisi olduğu Boğa burcuna girmesi hem finans, hem de güzellik alanında çalışmaların hareketleneceğini gösteriyor.

18 Mart günü ise Merkür burç değiştirecek ve Balık burcuna girecek ve 30-31 Mart günleri Ay tutulması noktasını tetikleyecek. Gökyüzünün konumu bu günlerde ilginç olayların açığa çıkacağını gösteriyor. Tedbirli davranmak gerekiyor. Mart ayının en önemli diğer astrolojik fenomeni ise 19 Mart günü meydana gelen Güneş tutulması.

Sabırlı olmanız gerekebilir

Sabahın erken saatlerinde duyguları etkileyen ve değiştiren olaylar meydana gelebilir. Ancak güven ve tedbirli olma ihtiyacının yaratacağı dikkatle davranmak mümkün olacak. Gelişmelerin yavaş olması ve beklenen kararların gecikmesi, endişe uyandırabilir fakat sabırlı davranmak gereken bir dönem. Öğleden sonra istekleri gerçekleştirmek için daha güçlü arzular açığa çıkacak. Hava koşullarıyla ilgili endişeler farklı yöntemlerin araştırılması için zorlayabilir.
Yazının Devamını Oku

Gerçek dediğimiz şeyler

2 Mart 2007
Gerçek nedir? Gözümüzle görüp, elimizle dokunduğumuz mu gerçek, yoksa bize gerçek diye öğretilenler mi?.. Bir zamanların gerçeği şimdi hayal gücümüzü zorlayan masallara dönüşmüş bulunuyor. Üstelik gelişen teknolojinin ürünü olan bilgisayar ve bilgisayar marifetiyle yapılan filmler izleyen üzerinde gerçeklik duygusu uyandırıyor. Sonra düşünüyoruz ve izlediklerimizin sadece bir film olduğuna, gerçeklerle ilgisi olmadığına karar veriyoruz. Fakat sonra bir de görüyoruz ki, fantezi olarak baktığımız şeyler gerçekleşmiş. Düşündüğümüz ile mi karşılaşıyoruz, yoksa zaten var olanı mı düşünüyoruz? Bu yolda ilerlemeye devam edersek düşüncelerimiz bir paradoksla kilitlenecek. Gerçeğin ne olduğunu anlamaya çalışırken kendimizi bir paradoksun içinde bulmaya gerek yok. Ben burada sadece sade ve basit bir gerçekle ilgileniyorum. Fakat yalın bir gerçek olan toprağı düşünürken toprak yele karışıyor, suyu düşünürken buhar olup gidiyor. Düşüncelerimi odakladığım noktada her şey ayrışmaya başlıyor ve düşüncelerim kaybolup gidiyor. Tıpkı geçenlerde internet ortamında karşılaştığım makro kozmos ile mikro kozmos karşılaştırmasını yapan film gibi. Uzayın derinliklerine daldıkça kayboluyorsunuz ve toprağın derinliklerine daldığınız zaman da kayboluyorsunuz. Kocaman bir kütle olarak düşündüğümüz dünya uzayın derinliklerinden baktığınız zaman minik bir noktaya dönüşüp görünmez oluyor ve bedeninize baktığınız zaman hücre ve atomdan sonra yok olup gidiyor. Yoksa zihnim bana oyun mu oynuyor? Var dediğim şeyler gözlerimin önünde belirirken yok dediğim şeyler yok olup gidiyor. Ne kadar derin bakarsanız yoklukla karşılaşıyorsunuz. Ve yokluktan var oluyorsunuz. İşte mistiklerin sözünü ettiği duruma bizi teknoloji getiriyor. Ne kadar ilginç! Dün bildiklerimizin bugün bilmediğimiz şeylere dönüştüğünü görüyoruz. Ve daha fazla bildikçe bilinmeyen bir alemin ortasında buluyoruz kendimizi. Ve tüm olan bitenlerin ve gerçek dediğimiz her şeyin zihnimizin içinde olup bittiğini anlayacak duruma geliyoruz.

Tercihinizi doğru yapın

Hayal gücünü uyandıran olayların meydana geleceğini işaret eden gökyüzünün konumu öğle saatlerinde yanılgıların meydana gelebileceğini gösteriyor. Merkür-Pluto arasında meydana gelen uyumlu açı düşüncelerin derinleşeceğini ve değişeceğini işaret ediyor. Yakın çevre ve aile bireyleriyle kurulan iletişim biçimi değişebileceği gibi ortaya atılan iddialar ve alınan kararların kolaylıkla değiştirilmesi mümkün olacak. Buna karşılık ilaç, zehirler, kimyasallarla ilgili gelişmeler alışkanlıkların değişmesi için zorlayabilir.
Yazının Devamını Oku

Başarısızlıktan korkmayın

1 Mart 2007
Yeni bir işe girişirken endişelenmeye başlarız. Acaba olacak mı?, İstediğim gibi olacak mı?, Yapabilecek miyim? Ve buna benzer bir dizi endişe içinde kıvranırız ve bunun sonucunda bir türlü harekete geçemeyiz. Kararsızlıklar içinde en çok bocaladığımız zamanlar, en fazla endişe duyduğumuz zamanlardır. Evet, kararsızlık endişenin kardeşidir. Endişeyi yaratan ise, başarısızlık korkusundan doğan düşüncelerimizdir. İsteklerimiz ve beklentilerimiz artıkça endişelenmeye başlarız. Ne kadar fazla istersek o kadar çok endişeleniriz. İsteklerimize ulaşmak için duyduğumuz arzu düşüncelerimizi etkiler ve büyük bir gerilim yaratır. İşte bu aşamada duygularımızın şiddeti baskı yaratmaya başlar ve harekete geçmemizi sağlayan duygular bu kez bizi hareket edemeyecek hale getirir. Ya da çok yavaş hareket ederiz. Başarılı olmak için ne kadar fazla uğraşırsak, alacağımız sonuçlar o kadar zayıf olur. Çünkü, isteğimizin yaratacağı gerilim yüzünden bizi başarıya götürecek enerjimizi serbest bırakamayız. Sahip olduğumuz gücümüzü tam olarak ortaya koyamayız. İsteğimizden kaynaklanan çeşitli düşünce ve endişeler, enerjimizin üzerinde blokasyon yaratır. "Peki, istek duyacağız fakat, duyduğumuz bu isteğin yarattığı endişeyi nasıl ortadan kaldıracağız?" diye soracaksınız. Bunun tek bir cevabı var. İstedikten sonra artık düşünmeyeceksiniz. Rahat olacak ve kendinizi akışa bırakacaksınız. Endişelenmemek için çabaladığınız zaman korkularınız artar. Halbuki korkularınızla yüzleşmeye hazır olduğunuz zaman rahatlarsınız ve yapmanız gerekenleri kolay yaparsınız. Bir işe başlarken düşünerek endişelenmek yerine, o işi yapmak gerekir. Ya da düşünceyle uygulama aynı anda olmalıdır. Yoksa, inceden inceye düşünmeye başladığınız andan itibaren endişeler de ortaya çıkacak ve hemen ardından beliren kararsızlıklar sonucu bir türlü harekete geçemeyeceksiniz. Düşünmeden olur mu?.. Diyenler çıkabilir aranızda. Elbette ki, olmaz. Önce düşünürsünüz sonra fikrinizi gerçekleştirmek için kuvvetli bir istek uyanır ve harekete geçersiniz. Tekrar düşünecek olursanız vazgeçme noktasına gelirsiniz. Harekete geçeceğiniz sırada sadece yapmanız gerekenlere odaklanmalı, başarılı olup olmayacağınızı düşünmemelisiniz. Bütün duygu ve düşünceniz sadece yapabileceğinizin en iyisini yapmak olduğu zaman zaten başarılı olursunuz.

Radikal değişimler

Meydana gelen olaylar düşüncelerin derinleşmesine ve sistemle ilgili radikal değişikliklere neden olacak. Özellikle bazı fikirlerin değişeceğini işaret eden gökyüzünün konumu isteklerin ortaya konulmasıyla birlikte gelişmelerin hız kazanacağını ve olumlu duyguların uyanacağını gösteriyor. Yeni başlangıçlar yapmak için kuvvetli arzuların uyandığı bir gün. Hem aşk, hem de parasal konulara yönelik heyecan uyandıran gelişmeler meydana gelebilir ve ilişkiler farklı boyutlar kazanabilir.
Yazının Devamını Oku

Ay tutulması meydana geliyor

28 Şubat 2007
Bu yılın ilk Ay tutulması Türkiye’den izlenecek. Cumartesi günü Türkiye saatiyle 23:30’da başlayacak olan Ay tutulması 03:10’a kadar devam edecek. Tutulma, şahikasına saat 00:45’de ulaşacak ve saat 02:00’de çözülmeye başlayacak.

Son derece heyecan verici bu tutulma astrolojik açıdan son derece önemli bir işaret. Çünkü iz düşümü Türkiye üzerinde meydana geliyor ve aynı zamanda Türkiye’nin yıldız haritasını tetikliyor.

Çok önemli bir değişim sürecinin görünür hale geleceğini işaret eden bu tutulma, özellikle tarihin derinliklerinde gizli kalmış değerlerin ortaya çıkacağını, yuvanın, ülkenin ve ataların önem kazanacağını gösteriyor.

3 Mart günü meydana gelen Ay tutulmasının etkileri yaklaşık iki yıllık süreci kapsayacak. Zaten değişim ve dönüşümün meydana gelebilmesi için belli bir zaman sürecine ihtiyaç var ve bu Ay tutulması, Türkiye için dönüşüm zamanının geldiğinin işareti.

Ay tutulmasının meydana geldiği sırada Uranüs döngüsü de tetikleniyor. Türkiye’nin kaderinde kendini yenilemek ve yeniden yaratmak gibi çok özel bir potansiyel var ve bu potansiyelin açığa çıktığı bir zaman içinde bulunuyoruz.

3 Mart günü meydana gelecek Ay tutulması 12 derece Başak burcunda oluşuyor. Bu nedenle Ay tutulmasından 3-9 Eylül günleri arasında doğmuş olan Başaklar ile 1-6 Mart günleri arasında doğmuş olan Balıklar etkileniyorlar. Ayrıca yükselen burç, Ay, Merkür, Venüs ve Mars, 12 derece Başak veya Balık burcunda iken doğanlar da etki alacaklar.

Davranışlarımızı bilinçaltımız yönetiyor. Astrolojik açıdan bilinçaltının yöneticisi Ay ve Ay tutulmasının meydana gelmesi, bilinçaltımızın bilinç düzeyine yükselmesine neden olacak olaylar aracılığı ile kendimizi keşfediyoruz.

Keşfe çıkmak son derece heyecan verici bir macera. Fakat maceradan hoşlanmayanlar için çok zorlayıcı bir durum. Ayrıca macera severler için de aslında pek kolay bir iş değil. Fakat sıkıntılarına katlanmayı bildiğiniz zaman sonuç müthiş bir ödül oluyor. Bilgiye ulaşıyor ve kendinizi yeniliyorsunuz.

Yaşanılan olayları aşama yapmanızı sağlayacak bir fırsata dönüştürebilirseniz, bu sırada kendinizi de dönüştürmeyi başarabilirsiniz. Ay tutulması, dönüşüm zamanının geldiğini işaret ediyor.

Ani öfke patlamaları olabilir

Merkür, Kova burcunda geri gitmeye devam ediyor. Kova burcunun son derecesinde bulunuyor ve 8 Mart’a kadar Kova’nın 25 derecesine kadar gerileyecek ve bu derecede ilerlemeye başlayacak. Bugün öğlene doğru duyguların yoğun olacağını işaret eden gökyüzünün konumu ani öfke patlamalarının olabileceğini gösteriyor. Meydana gelen olaylar heyecan uyandırabilir ve büyük beklentilerin ortaya çıkmasına neden olabilir. Bugün yaratıcılık gerektiren alanlarda ilginç gelişmelerin meydana gelmesi mümkün.
Yazının Devamını Oku

Bedeninizle bütünleşme çalışması

27 Şubat 2007
Önce bedeninizi bir bütün olarak hissetmenizi gerekiyor. Rahat bir biçimde uzanın ve bedeninizi yattığınız yerde serbest bırakın. Kolunuz, bacağınız, yüzünüz ve hatta mümkünse bütün organlarınızı teker teker hissetmeye çalışın.

Acıyan, kaşınan, karıncalanan, cildiniz, kaslarınız, kalbinizin atışı, ciğerleriniz kısacası tamamen bedeninize yönelin ve kuvvetli bir biçimde hissetmeye çalışın. İsterseniz organlarınızı zihninizin içinde resim olarak görmeyi deneyebilirsiniz. Fakat, bunu yapmanız şart değil. Bedeninizi duygu olarak güçlü bir biçimde hissetmeniz yeterli. Kasılmış adalelerinizi tek tek gevşetmelisiniz. Gevşemeye ayaklarınızdan başlayabilir, üst bacaklarınız, gövdeniz ve başınıza kadar bütün bedeninizi saçlarınızın dibine kadar bedeninizin gevşemesine özen göstermelisiniz.

Sonra üzerinizdeki gökyüzüne zihinsel olarak uzanın. Ve kuvvetle gökyüzünü düşünün. Yukarıdan size doğru parlak beyaz renkli bir ışık halinde kozmik enerjinin tam kafanızın üzerinden bedeninize aktığını hayal edin. Aslında zihninizde resim olarak bunu görmeniz şart değil. Daha çok böyle bir enerjinin başınızın üzerinden bedeninize doğru yavaş yavaş yayıldığını hissetmeye çalışın.

Başınızın üzerinden bedeninize akan enerjinin omurganızdan aşağı bacaklarınıza doğru indiğini duyumsayın. Bu enerjinin ayak tabanlarınıza kadar geldiğini ve buradan çıkıp toprağın derinliklerine doğru gittiğini düşünün. Dünyanın merkezine kadar uzandığını hayal ettikten sonra buradan yeşil bir ışık olarak size geri döndüğünü düşünün. Ayak tabanlarınızdan yukarı doğru yayılıp başınıza kadar yükseldiğini hissedin.

Böylece hem kozmik enerji, hem de dünyanın enerjisi tıpkı kan dolaşımı gibi bedeninizde dolaştığını hayal edin. Ve bedeninizin bütün evreni kapladığınızı düşünün.

Başınızdan ayak tabanlarınıza doğru bu enerjileri bir kez daha dolaştırdıktan sonra kıpırtısız ve düşüncesiz bir süre kendinizi öylece bırakın ve hissetmeye çalışın.

Bu sırada uykuya dalabilirsiniz. Bunun önemi yok. Uyandığınız zaman kendinizi son derece zinde hissedeceksiniz. Bedeninizi ve evreni bir bütünlük içinde hissetmek, kişiyi sağlıklı ve çevresine karşı yüksek bir uyanıklık haline getirir.

Düşünceler daha yapıcı

Ev değiştirmek, yuva sahibi olmak, ev içinde yeni düzenlemeler yapmak için güçlü arzuların uyandığını gösteren gökyüzünün konumu ilginç fırsatların ortaya çıkacağını gösteriyor. Karar verilmesi gereken durumlarla ilgili gelişmeler hız kazanacak. Merkür’ü tetikleyen Mars, düşüncelerin daha sağlıklı ve yapıcı olacağını gösteriyor. Özellikle uluslararası organizasyonlar ve farklı sektörleri bir araya getiren büyük organizasyonların bazı aksaklıklar olsa bile başarıyla gerçekleşebileceğini söyleyebilirim.
Yazının Devamını Oku

Başka gerçekler

26 Şubat 2007
Tülay Hanım’ın başına gelen ilginç olay aslında parapsikoloji araştırmaları yapanlar için ender vakalardan biri. Bu olayı ilk duyduğum zaman "Keşke o sıralarda yaşadığı olayı incelemesi için bir enstitüye gitseydi" diye düşünmüştüm. Üstelik olay Amerika’da geçtiği için araştıracak bir uzman bulmak kolay olurdu. Tülay Hanım o sıralarda Amerika’da sağlık problemini çözümlemek için bir doktora gitmektedir. Problem göğüs kafesinin tam ortasında biraz yukarıda bir noktanın yerine getirilmesiyle ilgilidir. Tavsiye üzerine bu konuda uzman bir doktora gider. Doktor kadını masaya yatırır ve usta parmaklarıyla gereken işlemi yapar. Ancak, problem çözülmez. Ve tekrar çağırır.

İşlem yinelenir fakat, değişen bir şey olmaz. Doktor şaşkındır. Zira bu işlemi yapmak onun için çok kolaydır. Daha önce defalarca benzer sorunlarla gelen hastaları tedavi etmiş ve ilk uygulamada olumlu sonuç almıştır. Neden olmadığını kendisi de anlayamaz ve tekrar gelmesini söyler. Bu sırada hastalığının neden geçmediğini sorar ve geçmesi için Tanrıya yakarır. Bu sırada aniden zihninin içinde bir görüntü oluşur. Kendisini bir erkek olarak işkence masasına yatırılmış olarak görür. Ve o sırada biri gelip elindeki mızrağı göğsünün tam ortasına saplar. Ölüm anının bütün duygularını o sırada yaşar. Fakat bu olayın daha ilginç tarafı, göğsüne mızrağı saplayan kişinin, o sırada gittiği doktor olduğunu görmesidir. Zihnindeki görüntü kaybolduktan sonra içinin titrediğini ve korkuya kapıldığını hisseder.

Üstelik bu sırada gittiği o doktorun kendisini yatırdığı masayı hatırlar. Hafif eğimli masada tıpkı görüntüde olduğu gibi doktor ellerini masaya bağlamakta sonra tedavi uygulamaktadır. İçindeki korku büyür. Doktora gider ve önceden olduğu gibi masaya uzanır. Doktor aynı işlemi tekrarlar ve bu kez göğsündeki o eğrilik yerine oturur. Doktor çok tuhaf olduğunu, sanki buraya bir mızrak girmiş gibi göründüğünü söyler. Doktorun eşi dostu ise, doktorun kendisini yaptığı işe niye bu kadar kaptırdığını, kendisini heba edercesine çalıştığını anlayamadıklarını söylemektedirler. Zira vücudunun çeşitli yerlerinden benzer sorunları olan kişiler vakitli vakitsiz gelmekte ve doktor da gıkını bile çıkartmadan sanki hayatını adamışçasına onlara hizmet etmektedir.

Duygusal patlamalar

Ortaya çıkan bazı olaylar radikal değişikliklere zorlayabilir. Özellikle değişim ihtiyacı duyanlar duygusal patlamalar yaşayabilirler. Öğleden sonra bir türlü başlanmamış konuların gündeme gelmesi ve harekete geçmek için kuvvetli arzuların uyanması mümkün. Fakat eskiden yaşanmış olayların ve eski sorunların hatırlanması yeni tedbirli davranmaya zorlayabilir. Geçmişte yapılmış hataların tekrarlanmaması için her türlü önlemi almak için büyük bir gayret gösterilecek.
Yazının Devamını Oku

Mektuplar

23 Şubat 2007
RUMUZ: GELİNCİKMahkemeyle ilgili merak ettiğiniz gelişmeler istediğiniz yönde gelişecek. Aslında oldukça ilginç bir zamana denk gelen mahkeme günü Ay Tutulması’ndan hemen iki gün sonra ve Ay, Başak burcundayken gerçekleşiyor. Sizin de ilişkiler noktasını Başak burcunda duruyor. Zaten uzun bir süredir özgürlük ve değişim arzularının artmış olmalı ve hatta bu duygunun sizi zorluyor olması gerekiyor.

Şimdi hem kendinizi ifade ediş biçiminiz, hem de tarzınız ve davranışlarınız tamamen değişiyor olduğu için isteklerinizi gerçekleştirmeniz kolay olacak. Beklentilerinizle karşılaşmanız o kadar kolay olmasa bile eşinizden sürpriz bir teklif veya yeni bir anlaşma talebi de gelebilir.

Mahkemeniz sorduğunuz tarihte sonuçlanmasa bile bir sonraki duruşmada tamamen sonuçlanabilir. Merkür’ün geri gittiği dönemler, daha önceden başlamış ve bir türlü bitmemiş olan konuların sonuçlandığı zamanlardır. Sizin yıldız haritanız da gökyüzünün bu konumundan etki alıyor ve bitmesini beklediğiniz her türlü konuyla ilgili gelişmeler sonuca doğru gidebilir.

RUMUZ: SEDEF

Yükselen burcunuz Terazi. Doğum anında Ay, Kova burcundayken doğmuşsunuz. Son derece özgür ve yaratıcı bir tabiata sahip, sanat potansiyeli yüksek bir kişisiniz. İlişkiler sizin hayatınızda çok önemli bir yer tutuyor olmalı. Aynı zamanda sahip olma ve sahiplenme duygunuz çok yüksek. Hatta bu konuda hırslı ve tutkulu biri olduğunuzu söyleyebilirim. Farklı konuları öğrenmeye çok meraklı bir yapınız var ve yaratıcı potansiyeliniz de şu sıralarda harekete geçmiş bulunuyor. Değişik konularda bilgi sahibi olmak için karşınıza beklediğiniz fırsatların çıkacağını işaret eden gökyüzünün konumu yılın ikinci yarısı hayatınızda önemli ve radikal değişiklikler yaşayacağınızı gösteriyor.

Aşk hayatınızda farklı gelişmeler meydana gelecek ve idealinizdeki kişiyle karşılaşacaksınız. Yeni tanıştığınız kişiyle ilgili çok fazla hayaller kurabilirsiniz.

Ancak yanılgılar olabilir bu nedenle gerçeklerden uzaklaşmadan hayal gücünüzü yaratıcı bir biçimde kullanacak olursanız, isteklerinizi gerçekleştirmeniz mümkün olacak. Hem aşk, hem de sanat potansiyelinizin harekete geçtiği bu seneyi iyi değerlendirin. Eski dostlarınızla aranızdaki ilişkileri gözden geçirirken katı bir tavır içinde bulunmamaya özen göstermelisiniz.

Değişen duygular

Bir zamanlar fantezi olarak değerlendirilen olayların gerçekleştiğini görmek endişe uyandırabilir. Bir taraftan özgürleşmek için kuvvetli arzular uyanırken öte yandan tedbirli olmak ve güvenli ortam ihtiyacının artacağını işaret eden gökyüzünün konumu duygu ve düşüncelerin değişeceğini gösteriyor. Parasal konulara yönelik farklı projeler geliştirilebilir. Organizasyonlar ve daha önce yarım bırakılmış işlerle ilgili çalışmalar dikkat çekebilir. Bu sırada bazı karışıklıklar olsa bile iyimser ve anlayışlı davranmak mümkün olacak.
Yazının Devamını Oku

İlginç keşifler

22 Şubat 2007
Bugün meydana gelen olaylar karşısında tedbirli, güvenli ve gerçekçi bir tavır içinde sakin davranılacak. Gizli konuların araştırılacağını işaret eden gökyüzünün konumu bilinçaltını etkileyen ve değiştiren fenomenlerle ilgili ilginç keşiflerin ortaya çıkacağını gösteriyor. Şimdiye kadar bilinmeyen veya üzerinde durulmayan konular gündeme gelebilir ve uygulanmakta olan sistemle ilgili çeşitli değişiklikler yapılabilir. Ayrıca geçmişte yarım bırakılmış konuların tamamlanması için harekete geçilebilir.

Kitaplar

MEVLANA’NIN GİZLİ ÖĞRETİSİ

John Baldock tarafından kaleme alınan ve Sınır Ötesi Yayınevi’nden çıkan "Mevla’nın Gizli Öğretisi"nde Mevlana’nın tüm dünyada hayranlık ve ilgiyle takip edilen öğretisi ele alınıyor. Her ne kadar ona karşı büyük bir saygı ve sevgi gösterilse de yurdumuzda Mevlana’nın eserleri yeterince okunup incelenmediği için çoğu zaman hep bir İslam düşünürü olarak tanıtılmış, onun öğretilerindeki ezoterik (Gerçek bilginin gizli aktarımı) ve batıni (İçrek) yön gerektiği kadar açıklanmamıştır. Mevlana’nın bütün dünyada tanınmasındaki en önemli neden Batıni öğretiyi şiirlerle anlatmasındaki ustalığı olmuştur.

Dili oldukça sade ve anlaşılır olmasına rağmen bu sadeliğin arkasında gizlenmiş olan muazzam bir ezoterik kültür bulunmaktadır. Bu yüzden belli bir bilgi birikimine sahip olmayanlarca anlaşılması oldukça zordur. Bu kitap Mevlana’nın ezoterik ve batıni yönü hakkında son yıllarda yapılan geniş bir araştırmanın ürünü olarak karşımıza çıkıyor. Kitap 10 bölümden oluşuyor ve bölümler ilerledikçe Mevlana öğretilerinin ruhsal özüne ulaşmaya başlıyor.

Konu hakkında bilgi sahibi olmak isteyenler için oldukça ilgi çekici bir kitap fakat okurken yazarın hayal gücünü ve yorumunu yansıttığını göz önünde bulundurarak okunmalı.

KUŞ DİLİ KILAVUZU

Simyanın Ayak İzleri

Hermes Yayınevi’nden çıkan ve Mehmet Saltık tarafından kaleme alınan "Kuşdili Kılavuzu" simya ve sembollerle ilgilenenler için ilginç bir kitap. Kitabın giriş bölümünde Pyhtagoras’dan bu yana insanoğlunun kendini bilme çabalarına bir katkısı olma amacıyla gönül okulunda okuyan tüm Sülayman adayları (Bu dünyada ahiret krallığına ulaşmak isteyenler) için yazıldı cümlesi yer alıyor.

İslam tasavvufundan Ortaçağ Avrupası’na kadar simya kültürlerini ve ekollerini inceleyen kitabın içinde dipnotlara geniş bir yer verilmiş ve akademik bir çalışma havasında yazılmış. Her biri başlı başına bir kitap olacak derinlikte olan ve başlangıçtan beri insanlığın ilgisini çeken hatta onları yönlendiren ve yöneten gizli öğretilerin, birbirleri üzerindeki şaşırtıcı yansımaları ve örtüştükleri konular ilgilenenler için kaynak niteliğini taşıyor.
Yazının Devamını Oku