Gerçek nedir? Gözümüzle görüp, elimizle dokunduğumuz mu gerçek, yoksa bize gerçek diye öğretilenler mi?..
Bir zamanların gerçeği şimdi hayal gücümüzü zorlayan masallara dönüşmüş bulunuyor. Üstelik gelişen teknolojinin ürünü olan bilgisayar ve bilgisayar marifetiyle yapılan filmler izleyen üzerinde gerçeklik duygusu uyandırıyor. Sonra düşünüyoruz ve izlediklerimizin sadece bir film olduğuna, gerçeklerle ilgisi olmadığına karar veriyoruz. Fakat sonra bir de görüyoruz ki, fantezi olarak baktığımız şeyler gerçekleşmiş. Düşündüğümüz ile mi karşılaşıyoruz, yoksa zaten var olanı mı düşünüyoruz? Bu yolda ilerlemeye devam edersek düşüncelerimiz bir paradoksla kilitlenecek. Gerçeğin ne olduğunu anlamaya çalışırken kendimizi bir paradoksun içinde bulmaya gerek yok. Ben burada sadece sade ve basit bir gerçekle ilgileniyorum. Fakat yalın bir gerçek olan toprağı düşünürken toprak yele karışıyor, suyu düşünürken buhar olup gidiyor. Düşüncelerimi odakladığım noktada her şey ayrışmaya başlıyor ve düşüncelerim kaybolup gidiyor. Tıpkı geçenlerde internet ortamında karşılaştığım makro kozmos ile mikro kozmos karşılaştırmasını yapan film gibi. Uzayın derinliklerine daldıkça kayboluyorsunuz ve toprağın derinliklerine daldığınız zaman da kayboluyorsunuz. Kocaman bir kütle olarak düşündüğümüz dünya uzayın derinliklerinden baktığınız zaman minik bir noktaya dönüşüp görünmez oluyor ve bedeninize baktığınız zaman hücre ve atomdan sonra yok olup gidiyor. Yoksa zihnim bana oyun mu oynuyor? Var dediğim şeyler gözlerimin önünde belirirken yok dediğim şeyler yok olup gidiyor. Ne kadar derin bakarsanız yoklukla karşılaşıyorsunuz. Ve yokluktan var oluyorsunuz. İşte mistiklerin sözünü ettiği duruma bizi teknoloji getiriyor. Ne kadar ilginç! Dün bildiklerimizin bugün bilmediğimiz şeylere dönüştüğünü görüyoruz. Ve daha fazla bildikçe bilinmeyen bir alemin ortasında buluyoruz kendimizi. Ve tüm olan bitenlerin ve gerçek dediğimiz her şeyin zihnimizin içinde olup bittiğini anlayacak duruma geliyoruz.
Tercihinizi doğru yapın
Hayal gücünü uyandıran olayların meydana geleceğini işaret eden gökyüzünün konumu öğle saatlerinde yanılgıların meydana gelebileceğini gösteriyor. Merkür-Pluto arasında meydana gelen uyumlu açı düşüncelerin derinleşeceğini ve değişeceğini işaret ediyor. Yakın çevre ve aile bireyleriyle kurulan iletişim biçimi değişebileceği gibi ortaya atılan iddialar ve alınan kararların kolaylıkla değiştirilmesi mümkün olacak. Buna karşılık ilaç, zehirler, kimyasallarla ilgili gelişmeler alışkanlıkların değişmesi için zorlayabilir.