Sallan gitsin

SABAH 05.42’ydi.

Güne gözyaşıyla uyandı Çubuk sakinleri.

Sekiz yıl önce, 7 Haziran 2000’de.

Deprem aralarından birisini almıştı.

On yedi yaşındaki Ali Yılmaz’ı.

"Yepyeni" apartman 5.9 şiddetindeki depremle yerle bir olmuştu.

Çubuk’ta sadece o bina yıkıldı.

Depremden 2 yıl önce yapılan ve sadece 1 yıldır oturulan o "beton" bina.

Ve uykuda yakalandı depreme Çubuk.

* * *

Bala’da yaşadık artarda depremleri.

Ardından önceki gece 02.01’de Çubuk’ta.

Bu kez 4.9 büyüklüğünde.

Uzmanların değerlendirmeleriyle biliyoruz, Ankara için şiddeti 6’nın üstündeki depremler pek olası değil.

Yani paniğe gerek yok.

Ama bazı binalar değil sarsıntıyla, neredeyse rüzgarla bile yıkılacak gibi.

Bunu geçmişte Çubuk’ta da yaşadık, Çankırı’da da.

Üç cana mal oldu, 7 Haziran 2000 depremi.

Hepsine uykuda yakalandık.

* * *

Ya yine 6 şiddetinde bir deprem yaşanırsa.

Deprem uzmanı Prof. Dr. Süleyman Pampal, Kızılay, Sıhhiye, Yenimahalle, Demetevler, Batıkent, Etimesgut, Sincan ilçelerinin alüvyonlu bir zemin üzerinde bulunduğunu hatırlatıyor.

Ve olası bir depremin bu bölgeleri daha şiddetli etkileyeceğini...

Başı eğik, eğreti duran apartmanlar yok mu bu bölgelerde.

Böyle bir teste, deneye hazır mıyız?

Yaşam boyunca bir kez karşılaşılacak böylesi bir deneye...

Uykuda mı yakalanacağız yine.

* * *


Sekiz yıl önce Çubuk’ta, Çankırı’da yıkılan o binaları kim yaptı?

Kim ruhsat verdi?

Bedeli kim ödedi?

Bilmiyorum.

Deprem sallıyor ama bu sorular sallamıyor kamuoyunu.

"Salla gitsin" anlayışını da mı uyarladık depreme.

"Sallan gitsin" gibilerinden...
Yazarın Tüm Yazıları