Çatlaktan sızan ışık

EN çok Leonard Cohen, Tom Waits ve Bob Dylan yalıtır, dinlendirir beni.

Haberin Devamı

Gezdirir, ayaklandırarak dinlendirir.

 

Cohen iki konserle İstanbul'da.

 

İlk duyduğumda, "Mutlaka giderim" demiştim.

 

Sonradan yine sıcak mı çok geldi, heves mi eksik kaldı.

 

Üşenme mevsimim miydi yoksa...

 

İş-güç diyeceğim ama böyle bir mevzuda lafı bile olmaz.

 

Gitmedim, sonuçta.

 

* * *

 

Haberin Devamı

"Live in London" DVD'sini izledim, kimbilir kaçıncı kez.

 

74 yaşındaki "sonsuza kadar genç" Cohen'i.

 

Öğretmeninle şarap içtiğini anlatıyor.

 

Kadehini kadehine vururken, "Hala ölmediğim için üzgünüm" demiş öğretmeni.

 

"Şimdi ben de size aynısını söylüyorum" diyor Cohen izleyicilere...

 

"Çok yaşa" sesleri...

 

* * *

 

O söylüyor, ben dinliyorum parmaklarım trampet:

 

"Herkes biliyor zarların cıvalı olduğunu

 

Atarken parmaklarını birleştiriyor herkes

 

Savaş bitti, herkes biliyor bunu

 

İyi çocuklar yenildi, herkes biliyor bunu

 

Herkes biliyor, zaten dövüş hileliydi

 

Teknenin su aldığını herkes biliyor

 

Herkes biliyor, kaptan yalan söyledi

 

Herkeste bu kırıklık var

 

Herkes biliyor..."

 

* * *

 

Teldeki bir kuş, geceyarısı korosundaki sarhoş gibi söylüyor şarkısını.

 

Yarı kurt, yarı melek.

 

"Her erkek denizci olmalı" diyor, "deniz onu azad edene dek"...

 

Gitmedim konsere.

 

Bir kırıklık, bir çatlak, su mu alıyor yoksa tekne.

 

Olsun.

 

"Bir çatlak var herşeyde,

 

Ki ışık böyle sızıyor içeriye"...

Yazarın Tüm Yazıları