Paylaş
Gezdirir, ayaklandırarak dinlendirir.
Cohen iki konserle İstanbul'da.
İlk duyduğumda, "Mutlaka giderim" demiştim.
Sonradan yine sıcak mı çok geldi, heves mi eksik kaldı.
Üşenme mevsimim miydi yoksa...
İş-güç diyeceğim ama böyle bir mevzuda lafı bile olmaz.
Gitmedim, sonuçta.
* * *
"Live in London" DVD'sini izledim, kimbilir kaçıncı kez.
74 yaşındaki "sonsuza kadar genç" Cohen'i.
Öğretmeninle şarap içtiğini anlatıyor.
Kadehini kadehine vururken, "Hala ölmediğim için üzgünüm" demiş öğretmeni.
"Şimdi ben de size aynısını söylüyorum" diyor Cohen izleyicilere...
"Çok yaşa" sesleri...
* * *
O söylüyor, ben dinliyorum parmaklarım trampet:
"Herkes biliyor zarların cıvalı olduğunu
Atarken parmaklarını birleştiriyor herkes
Savaş bitti, herkes biliyor bunu
İyi çocuklar yenildi, herkes biliyor bunu
Herkes biliyor, zaten dövüş hileliydi
Teknenin su aldığını herkes biliyor
Herkes biliyor, kaptan yalan söyledi
Herkeste bu kırıklık var
Herkes biliyor..."
* * *
Teldeki bir kuş, geceyarısı korosundaki sarhoş gibi söylüyor şarkısını.
Yarı kurt, yarı melek.
"Her erkek denizci olmalı" diyor, "deniz onu azad edene dek"...
Gitmedim konsere.
Bir kırıklık, bir çatlak, su mu alıyor yoksa tekne.
Olsun.
"Bir çatlak var herşeyde,
Ki ışık böyle sızıyor içeriye"...
Paylaş