Yaşar Sökmensüer

Tekel işçileri ve Sakarya Baladı

7 Ocak 2010
"TUTTUM hey dedim aldım sokakları,<br><br>Bayındır, Devrim, Adakale Sokağı'nı hey dedim aldım<br><br>Baktım Sakarya Sokağı Karanfil Sokağı'na bakıyor<br><br>Karanfil Sokağı yattı yatacak baktım."

* * *

Sakarya'daydım geçen akşam.

Ayazdı...

Bayındır Sokak'ta TEKEL işçilerini gördüm.

Aklımdan İlhan Berk'in yukarıda aktardığım dizeleri, Sakarya Sokağı Baladı geçti.

Tam 24 gündür o sokaktalar gece-gündüz.

Değil sesleri, sloganları... Artık nefesleri bile duyuluyor yanlarından geçerken.

Ayazda kısa kısa öksürükleri...

Yazının Devamını Oku

Sokak ve zaruret

6 Ocak 2010
ERAY Görgülü'nün sokak müzisyenleri ile röportajı büyük yankı yarattı.

Okurumuz, sendeyolla sitemizde yazıları/şiirsel metinleriyle de tanıdığımız Esma Aras, konuyla ilgili bir ileti yollamış.

Renkli, önemli gözlemlerini aktarmak istiyorum:

"2002'nin noel arifesinde Dublin'deydim ve yeni yılı orada karşıladım.

En ünlü caddeleri Grafton ve Henry Street yaya bölgesi olarak düzenlenmiş, araç trafiğinden arındırılmıştı.

Sağlı sollu uzanan mağazaların ve alışveriş merkezlerinin, büyüklü küçüklü dükkanların hemen hepsi ışıl ışıldı, yeni yıl konseptine uygun olarak.

Sokaklar süslenmişti.

Üstelik Grafton Street'in sonunda o ünlü St. Stephen's Green'e açılan meydana çıkıveriyordunuz.

Dev bir noel ağacı karşılıyordu sizi.

Yazının Devamını Oku

Sokak haklıdır

5 Ocak 2010
ERAY Görgülü her hafta, birbirinden renkli kent röportajları yapıyor.

Sokaklarda, kentte görünen ama "iç dünyası" pek bilinmeyen konukları ağırlıyor "Bir Başka Pencereden" köşesinde.

 

Ayın görünmeyen yüzüne bakıyor.

 

Ankaragücü taraftarlarıyla "kale arkası"ndan yaptığı içten, dört dörtlük söyleşinin ardından, Öğrenci Kültür Merkezi talebiyle "nöbet tutan" ODTÜ'lü gençlerle birlikteydi.

 

Dün de sokak müzisyenlerini/sanatçılarını taşıdı Ankara Hürriyet'e...

Yazının Devamını Oku

Kızılay’ı düşünmek

3 Ocak 2010
ON üç yıldır Ankara’da yaşayan öğretmen bir okurumuzdan ileti aldım.<br><br>Kutluğ öğretmen eğitimini burada tamamlayınca Ankara’ya yerleşmiş. Aslen İzmirli.
Yaşamı kıyıda geçmiş.
Ama bir çok hemşehrisinin aksine Ankara’yı çok seviyor.
Çankaya Belediyesi’nin “Yeni Bir Kızılay Düşünüyorum” forumunu Ankara Hürriyet’te yayınlanan haberlerden izlemiş.
Düşüncelerini, bir kentli olarak eleştirilerini şöyle aktarıyor:
“Ankara’ya hiç mi hiç yakışmayan Kızılay’ın mutlaka güzel projelerle yenilenmesi lazım.
Çok zor olduğunu biliyorum ama mutlaka yapılabilir.
Her tarafı hiçbir estetiği ve kişiliği olmayan binalar çevrelemiş, otobanı aratmayacak trafik yüzünden karşıya bile geçemiyoruz.
Binalar tabelalardan gözükmüyor.
Kaldırımlar yerlerinden çıkmış. Kaldırımlara bile arabalar park etmiş.
Dilenci ve işportacı dolu her yer.
Hala neden bekleniyor anlamıyorum.
İstanbul Fatih Belediyesi’nin yaptığı bir çalışma geliyor aklıma.
Yeni yapılan binaların dış cepheleri tarihi yarım adaya uygun olarak düzenleniyor.
Hatta yıpranmış binaların bile dış cepheleri kaplamalarla tarihi görünüme kavuşturulmuş.
Benzer bir çalışma bence yapılacak en iyi hizmetlerden birisi olur.
Düşünüyorum da Ulus’ta cumhuriyet döneminde yapılan o tarihi binalar, Kızılay’la birleşiyor ve Çankaya’ya doğru uzanıyor.
Ankara başlı başına mucizedir. Ankara’nın kendisi bir eserdir.
Dünyada böylesine kısa sürede gelişen ve büyüyen başka hiçbir şehir yoktur.
Güzel projelerle Ankara yenilenebilir, yapılan hatalar giderilebilir.”
* * *
Çankaya Belediye Başkanı Bülent Tanık’ın “Herkesi yeni ve yaşanabilir bir Kızılay için düşünmeye çağırıyorum” çağrısının ardından hemen her gün okurlardan Kızılay ile ilgili iletiler geliyor.
Gerçekten Kızılay’ın can çekişen bedenine bakıp, herkes önce düşünmeli.
Sonra istemeli, kuvvetle istemeli...
Meydanıyla, yaya bölgeleriyle, mimari dokusuyla yakışıklı, yeniden delikanlı bir Kızılay’ı.
Bir Başkent’in yaşayan/yaşanan merkezini yeniden istemeli.
Yazının Devamını Oku

Masada bir yıl

2 Ocak 2010

“ADAM yaşama sevinci içinde

Masaya anahtarlarını koydu

Bakır kaseye çiçekleri koydu

Sütünü yumurtasını koydu

Pencereden gelen ışığı koydu

Bisiklet sesini çıkrık sesini

Ekmeğin havanın yumuşaklığını koydu

Adam masaya

Yazının Devamını Oku

Kıymetli bir yıl dileğiyle

1 Ocak 2010
AUGGIE 13 yıl boyunca her sabah aynı saatte, aynı açıdan, aynı yerin fotoğrafını çeker.

Brooklyn'de her sabah açtığı tütün dükkanının fotoğrafını...

Çektiği binlerce fotoğraf aynı gibidir ilk bakışta.

Her günü birbirine benzer geçen bir ömür gibi...

Oysa aynı değildir.

Çünkü fotoğrafın çekildiği her an farklıdır.

Mevsimiyle, o "an"dan geçen, sonraki fotoğrafta artık olamayan ya da fotoğrafa yeni katılan insanlarıyla...

O fotoğraflar külliyen bir ömrün albümüyse, "hayat" fotoğraflardaki farklı "an"lardır aslında.

* * *

Yazının Devamını Oku

DMC'de gecegece

31 Aralık 2009

"SAÇLARINI kestir kısacık,

Odanın şeklini değiştir.

Çık dışarı, görsün şehir...

Aslında bu çok zevkli bir iştir.

Saçlarını dik yukarıya,

Biraz ufkunu geliştir.

Çık dışarı, görsün şehir...

Yazının Devamını Oku

Halk Ekmek'in lezzet sepeti

30 Aralık 2009
DÜN çok farklı bir yılbaşı armağanı aldım.

Ve çok lezzetli...

 

Ankara Büyükşehir Belediyesi Halk Ekmek'ten bir "yılbaşı sepeti".

 

Özenle seçilmiş ve düzenlenmiş, nostaljik bir ekmek sepeti aslında.

 

Sepeti kök boyayı andıran doğal, parlak renkleriyle oyalı bir yazma örtüyordu.

Yazının Devamını Oku