Bu manşetler bir ay önce, 14-15 Kasım tarihlerinde. Çünkü, aynı tarihte Sevilla’da Uluslararası Atlantik Ton Balıklarını Koruma Komisyonu (ICCAT) toplanıyor. Japonya konuyu oraya götürmek istiyor.
Olay, sadece orkinos avlama ve satmayla sınırlı kalmıyor, Türkiye ile Japonya arasında diplomatik soruna dönüşüyor. Ankara-Tokyo hattında karşılıklı yazışmalar.
60-75 MİLYON DOLAR
Orkinos Akdeniz ve Ege’de göçmen balık türlerinden biri. Bizim için pek makbul değil ama, Japon mutfağında aranan bir balık. Dünyada en büyük orkinos tüketicisi ülke Japonya.
Biz de, Japonya’ya yılda 60-75 milyon dolarlık orkinos ihraç ediyoruz. Bu amaçla, son yıllarda orkinos çiftlikleri kuruluyor. Gırgır tekneleriyle yakalanan yavru orkinoslar bu çiftliklerde besleniyor. Belli bir boy ve ağırlığa gelince, pazarlanıyor.
Sözü edilen ICCAT, orkinos avcılığını kurallara ve ülke kotalarına bağlıyor. Yani, avlanma mevsimi, miktarı ve balığın büyüklüğü sınırlanıyor. Nedeni, bir yandan tüketirken, diğer yandan orkinos türünü korumak.
Bu kurallara uymayan ülkelere, ICCAT para cezası ve avlanma yasağı getiriyor.
TÜRLERE ZARAR
Kuralları uygulamak ve denetimleri yapmakla Tarım Bakanlığı sorumlu. Başta Av ve Yaban Hayatı Koruma Vakfı, çeşitli sivil toplum kuruluşları Tarım Bakanlığı’nı bu yönde uyarıyor.
Bakanlığı balık avcılığını ve çiftliklerini denetlemeye, stok tespitleri yapmaya ve ülkelere verilen kotaları korumaya çağırıyor. Ama, nafile!..
Hır burada çıkıyor. Japonlar, Türkiye’nin yetişkin orkinos yakalayarak, türlere zarar verdiğini ve kotayı aştığını öne sürüyor. Ve bazı Japon firmaları Türkiye’den orkinos alımını durduruyor.
Japonya şikayetini Sevilla’daki ICCAT toplantısına da getiriyor. Ancak, oradan Türkiye aleyhine bir karar çıkmıyor. Bununla birlikte, Ankara-Tokyo hattında sorun henüz bitmiş değil, çünkü satışlar yavaşlıyor.
BALİNA ATAĞI
Orkinosta sesini yükselten Japonya’nın kendisi ciddi faul yapıyor. Balina avında.
Birkaç gün önce TV’lere de yansıyor. Çevreciler okyanusta bir Japon gemisiyle çatışıyor. Japonlar tam anlamıyla türlere zarar vererek, kuralsız balina avcılığı yapıyor. Ayın suçu Norveç ve İzlanda da işliyor.
Orkinosa karşı balina, şimdi Türkiye’nin kozu. 2005 Türk-Japon Orkinos Savaşı sürüyor.
TÜSİAD Erdoğan’la tanıştı
BOĞAZ’da anlı şanlı bir lokanta. 2002 seçimlerinden bir hafta kadar önce. Anlı şanlı beş-altı işadamı ve kadını. Hepsi de TÜSİAD’lı. Hepsini çok iyi biliyorsunuz.
Yemekte kime oy vereceklerini tartışırken, ortak bir fikir çıkıyor: Tayyip Erdoğan’a!..
AKP’ye oy veren TÜSİAD’lı o ünlü guruptan biriyle konuşuyorum dün. Çok kızgın:
"Tayyip Erdoğan’ın gerçek yüzü, gerçek kişiliği ortaya çıktı. Yıldızları döküldü. Demokrasiyi sadece kendisi için istiyor. Başka fikirlere tahammülü yok. Mustafa Koç suç işlemedi. Sözleri zaten önceden hukuk süzgecinden geçti."
Pahalıya mal olsa da, atasözünün tersine, son pişmanlık fayda veriyor, TÜSİAD Erdoğan’ı tanımış oluyor.
MHP’ye davet var, SHP’ye yok
KIBRIS’ta ulusalcı tavrı cansiperane savunan Deniz Baykal önceki gün Rauf Denktaş’ı TBMM’ye davet ederken Bülent Arınç’la işbirliği yapıyor.
TBMM’de Denktaş’ın konuşmasına Süleyman Demirel’in yanı sıra, Devlet Bahçeli’yi, Murat Karayalçın’ı, Yaşar Okuyan’ı, Mümtaz Soysal’ı davet ediyor.
Konuşmadan sonra Baykal bir yemek veriyor. Bazı haberlerin tersine, Baykal yemeğe Bahçeli’yi davet ediyor ama, Karayalçın’ı etmiyor.
Şaşmak yanlış. Çünkü, artık CHP ile MHP ulusalcı çizgide buluşuyor. SHP ile sosyal demokrat çizgide buluşmak, Baykal için daha uzak.