DOLARIN serüveni, aynı zamanda birilerinin akıl almaz zenginleşme serüveni.
Doların TL’ye göre değeri ile TL’ye uygulanan faiz oranı denk geldiğinde, yıllık kazanç yüzde 95’e kadar çıkıyor!.. Hayır, hayır, yanlış okumuyorsunuz, yüzde dok-san-beş oranında kazanç sağlayanlar var!..
Bin dolar bir yılda bindokuzyüzelli (1950) dolar oluyor!.. Bunu yüzbinler, milyon dolarlarla hesaplarsanız, gel keyfim gel!..
Bu ne sihir, bu ne keramet?..
BULUTTAN NEM
Kiraz tatlı çıkıyor, dolar yükseliyor, erik ekşi çıkıyor, dolar düşüyor!.. Müze açılıyor, dolar yükseliyor, kıyıya balık vuruyor, dolar düşüyor!.. Kuyudan adam çıkıyor, dolar yükseliyor, telgrafın teline kuş konuyor, dolar düşüyor!..
Dünyada eşi görülmeyen garip olaylar!.. Dolar buluttan nem kapıyor, buna göre iniyor, çıkıyor. Sonra da, ekonomi tıkırında!.. İlgili-ilgisiz, her olaydan etkilenen döviz varken, bir ekonomi sağlam olabilir mi?..
Olmadığı gibi, işin içinde başka numaralar dönüyor. Dolarla oynayanlar, dolarla oynayıp açıktan zengin olanlar var bu ülkede. Bunların bir bölümü yerli, bir bölümü yabancı.
HESAP ORTADA
Dolardaki son serüven üzerine, Ankara Ticaret Odası geçen hafta bir araştırma yapıyor. Başkan Sinan Aygün de, dolarla oynayarak, elde edilen inanılmaz kazançlara dikkat çekiyor. Hesap müthiş çarpıcı:
Nisan 2003’te bin dolar, o günün kuru olan 1 milyon 615 bin liradan bozduruluyor. Bunun karşılığı olan 1 milyar 615 milyon lira, yüzde 51 faizle bankaya yatırılıyor.
Bir yıl sonra, Nisan 2004’te ana para, faiziyle birlikte 2 milyar 661 milyon liraya yükseliyor.
Bu para ile aynı gün, günün dolar kuru olan 1 milyon 365 bin liradan tekrar dolar alınıyor.
Alınan dolar, 1949 dolar. Yıllık net kár 949 dolar. Bir yıllık kazanç yüzde 95.
Dolar-TL-faiz-dolar tekerlek gibi dönüyor. Arada dolar düştüğü için, kazanç fıstık gibi!..
ON YILDIR BÖYLE
Bir yılda, tasarruftan böylesine tatlı kazanç elde etmek, başka hangi ülkede mümkün?.. Hiçbir ülkede!..
Türkiye’de banka ve döviz sistemi içinde, yani yasal(!) yoldan bir yılda kazanılan para, örneğin Japonya’da 56 yılda, AB ülkelerinde 36 yılda, Amerika’da 34 yılda kazanılabiliyor!..
Bu muhteşem çark on yıldır böyle dönüyor. On yıldır Türk halkı dolar üzerinden sömürülüyor. ATO Başkanı Aygün’ün deyimiyle, ‘rant kokusu alan köpekbalıklarının istilasına uğruyor Türkiye.’
Şimdi, herkes dönüp birbirine, ‘yahu bu dolar neden böyle aniden yükseldi’ diye soruyor!..
Merak etmeyin, belli bir dengeye oturduktan sonra, ağaçlar yaprak dökünce inecek, çamaşır makinesine deterjan atınca yükselecek!..
Tatlı hayat böyle devam edecek!..
AKP’ye gecenin sorusu
ONSEKİZ saat. TBMM’de hiç ara verilmeden, YÖK Yasası’nın kabulü için, inadına bir süre!..
Onsekiz saat içinde, gecenin en anlamlı sorusunu CHP milletvekili Muharrem İnce yöneltiyor. İnce TBMM’deki AKP milletvekillerine:
‘İmam hatip liselerini bu kadar desteklediğinize göre, içinizde kaçınızın çocuğu imam hatiplere gidiyor?..’
Soruya, AKP’den kalkan parmak sayısı çok az!.. Sekiz, onu bulmuyor!.. Belki bazıları kaldırmıyor, bazıları o anda salonda yok, v.s. Muhtemelen çok büyük çoğunluk, çocuğunu imam hatip liselerine göndermiyor. Kendi çocuğunu göndermeyenler, imam hatip, diye neden böyle tutturuyor?.. Hangi amaçla?..
İmam hatip liselerine kimlerin çocukları gidiyor?.. Hangi sosyal ve ekonomik sınıftan gelen ailelerin çocukları?.. İyi bir araştırma konusu.