Yalçın Bayer: Yeter! Söz milletin






Yalçın BAYER
Haberin Devamı

Milletvekilleri bastırıyor

SİLİVRİ'deki 4.2 trilyona cezaevi yapılması için kamulaştırılan tarlanın peşini İstanbul milletvekilleri bırakmıyor.

ANAP Milletvekili Prof. Aydın Ayaydın, Adalet Bakanı Hikmet Sami Türk'ün cevaplandırması için Meclis Başkanlığı'na verdiği soru önergesinde şunları soruyor:

- İstanbul İli Silivri İlçesi, İstanbul'un ve Trakya Bölgesi'nin turizm ilçesi görevini üstlenmiştir. Yaz aylarında İstanbulluların büyük bölümü Silivri'de ikamet etmektedir. Silivri'nin hem turizm, hem de tarım arazisi üzerinde bakanlığınızca bin dönüm arazi istimlak edilmek suretiyle F tipi cezaevi yapılması gündemde midir? Eğer gündemde ise, bunun turizm ve tarım alanında değil, şehre daha uzak bir bölgede planlaması düşünülemez mi?

- F tipi cezaevi yapılması düşünülen bin dönümlük arazinin metrekaresi için 4 milyon lira takdir edildiği doğru mudur? Oysa şu anda aynı bölgede metrekaresi 2 milyon Türk Lirası'na arazi satılmaktadır. Dolayısıyla devletin göz göre göre zarar etmesini doğru buluyor musunuz?

- Silivri halkının ve yaz tatilini burada geçiren binlerce ailenin huzurunu kaçıran, bölgenin turizm alanını tehlikeye sokan bu uygulamadan vazgeçilmesi düşünülebilir mi?

DSP İstanbul Milletvekili Ahmet Güzel ise Maliye Bakanı Sümer Oral'ın yanıtlamasını istediği soru önergesinde şu sorulara yer verdi:

- Üç bin metrekarelik alan ve ilgili mahkeme kararının Hazine avukatlarınca temyiz edilmesi doğru mudur?

- Gerçekten temyiz edilmemişse sebepleri nelerdir?

- Mahkeme kararını temyiz etmeyen bu Hazine avukatları veya avukatlara temyiz etmeyin kararını veren yetkililer hakkında soruşturma açmayı düşünüyor musunuz?

İMARSIZ VE RUHSATSIZ MI?

Bir iddia daha... Adalet Bakanlığı, Silivri'de yer ararken; altyapının olması ve arazi eğiminin % 2-3'ü geçmemesi şart koşuluyordu. Ama özel şahıstan alınan tarlanın elektriği ve suyu var mıdır diye bakılmamış. Harita mühendislerinin tespitine göre, Alipaşa Köyü'nde kamulaştırılan tarlanın iki ucunda 58.5 metre kod farkı var. İki uç arasındaki ortalama eğim % 5.8'dir.

Nerede kaldı % 2-3 eğim koşulu!

Bayındırlık Bakanlığı'nın bölgede bir planı olmadığına göre, Silivri Cezaevi, Tekirdağ F tipi gibi imarsız ve ruhsatsız mı yapılacaktır?

Haberin Devamı

‘Devlet' depreme karşı akıllanmıyor

MÜVEKKİLEM Rahime Bulut'un, Bolu'nun Başkavaklar Mahallesi'ndeki gayrimenkulüne deprem sonrası 2000 yılı içinde bina yapmak için vaki müracaatına ‘‘yapı denetim kuralları oluşmadığı’’ gerekçesiyle izin verilmedi. Aynı süre içinde devlet binaları inşaatları devam etti ve yapıldı. Nihayet 2000 yılı son aylarında bodrum üzeri iki kat inşaat izni verildi. İnşaat birim fiyatının % 8'i civarında yapı denetim kuruluna ücret ödeme zorunluluğu getirildi. Bunun anlamı, 4 daireli bir bina için fazladan 8 milyar lira ücret ödenmesi zorunluluğudur.

Soruyorum; devlet binaları 3-4 kat yapılırken, özel şahıslar 2 katla sınırlandırılıyor. Nedenini sorduğumuz Afet İşleri Genel Müdürlüğü, ‘‘Zorunlu ihtiyaç, yer yokluğu veya sair nedenlerle sadece devlet binalarına fazla kat yükseltme izni verdiklerini’’ söylüyor.

Bu çifte standart uygulaması değil de nedir? Özel inşaatlar neden cezalandırılıyor? Bu bölgede yapılan iki katlı binaların çevre teşekkülü nedeniyle bacaları çekmiyor, TV antenleri çalışmıyor. Bu şartlarda insanlar buralarda nasıl oturacaklar?

Sorunu çözecek yetkili merci arıyoruz.

Av. Reşat BULUT-BOLU

Köpekleri kim vurdu?

‘EMİNÖNÜ'nde sürek avı’ başlıklı (21.5.2000) yazımız üzerine, Eminönü Belediyesi bir açıklama yaptı. Silahla köpek öldürülmesi olayında belediyelerinin hiçbir ilgisinin olmadığı, böyle bir olayın vuku bulması halinde de yasal takibinin polisin yetkisinde olduğu belirtilen açıklama şöyle:

‘‘Köpek itlafı konusunda belediyemiz ile Büyükşehir arasında yapılan protokol gereği başıboş köpekler ilçe sınırlarımızdan alınarak Alibeyköy Hayvan Rehabilitasyon Merkezi'nde kısırlaştırılarak sahiplendiriliyor. Bu hayvanların ilaç ve diğer masrafları belediyemizce karşılanmaktadır. Köpekleri kimin öldürdüğü konusunu ise araştırıyoruz’’

İyi güzel de bu köpekleri kim öldürdü? Tinerciler köpekleri öldüren bu ekiplere saldırdığında polis devreye girmedi mi? Eğer Eminönü'nde önüne gelen köpek vurabiliyorsa biraz oturup düşünmek gerek!

Haberin Devamı

Fondaki bankalarda siyasetçi torpili

FONDA birleştirilen bankalarda personel seçimi hakkaniyet ölçüsünde yapılıyor mu? Torpil ve siyasetçilerin etkisi var mı? Varmış...

Aşağıda Türkiye'nin batı bölgesindeki bir kentte işten çıkartılan bir personelin anlattıkları bunun örneği... Nasıl ayrımcılık yapıldığını görelim:

‘‘Ben Yaşarbank .... şubesinde tahsildar olarak çalışıyordum. Banka birleşmeleri sırasında işten çıkarıldım. Hem 'siyaseti, ekonomiden ayıracağız' diyorlar, hem de hálá işlerinde kalabilmek için siyaseti her şeyin içine sokuyorlar. Beni çıkardıkları bankada emekli oldukları halde halen çalışan, hatta askerliğini bile yapmamış insanlar var.

Eşim çalışmıyor; ben de halen işsizim. Partilerden torpillerini bulanlar işlerinde kaldılar. Kadın, hem emekli maaşı hem de çalıştığı bankadan 1 milyar civarında maaş alıyor. Bankaların birleştirileceği söylendiği zaman 'her şeyin adaletli olarak yapılacağını' söylemişlerdi. Maaşları fazla olanlar çıkacak, yani devletimiz tasarrufa gidecekti.

Bankada tahsildarlık benim ek işim olmuştu; bilgisayarları bile ben monte etmiştim. Geceleri 03.OO'e kadar çalıştım; ama ödülüm işten çıkarılmak mı olacaktı?

Bütün bu işleri severek yapıyordum ama yükselme şansını bir türlü bulamadım. Bankadan beraber çıkarıldığımız M. Bey, H. Bey, M. Bey, H. Hanım da zor durumda kaldılar. M. Bey'in emekliliğine 2.5 yıl kalmıştı, M. Bey, haziranda düğün yapacaktı, H. Bey'in kredisi vardı, H. Hanım'ın çocuğu olacaktı.

Gençlere iş imkánı yok, emeklilere iki gelir birden. Bu mu vekillerimizin verdiği söz? Bu krizde gittiğimiz her yerde kapılar yüzümüze kapanıyor. Bizler ne yapacağız? Sesimizi yukarılara duyuramıyoruz. Çünkü arkamızda, dayımız, amcamız, vs. torpilimiz yok. Torpili olmayanlar bu güzelim Türkiye'de yaşayamayacaklar mı?

Niye kandırdınız?

ÖZÜRLÜLER ve mahkûmlar için sözde sınav yapıldı. Sınavın sonucunda yine sözde 16 bin özürlü ve 12 bin mahkûm alınacaktı. Kazananların listesi Ekim 2000'de yayınlandı. Kazandık. Başvurun dediler. Beş aydır bekliyoruz; arayan soran yok, bir tebliğ yok. Sonunda anladık ki, gidin başınızın çaresine bakın, diyorlar. Yolunu, torpilini bulan özürlüler işe girebiliyor. Madem torpillileri alacaktınız, ne diye sınav açtınız, insanları umutlandırdınız.

Necdet TEMİZER İZMİR

MESAJ

İSTANBUL Valisi Erol Çakır, İstanbul Trafik Vakfı'nca yardımcısı Hüseyin Ece'nin hanımına araç tahsis edilmediğini söylemişti. Bizleri arayan okurlarımız plakanın yanlış olduğunu Ece'nin hanımına 34 GHG 20 plakalı aracın tahsisli olduğunu söylediler. Vali Çakır bu vakfı ve bu plakayı bir daha gözden geçirmeli!

Yazarın Tüm Yazıları