Yalçın Bayer: Yanıta yanıt

Yalçın BAYER
Haberin Devamı

DSİ Genel Müdürü Prof. Doğan Altınbilek, Erzurum ve Van arasında bölge müdürü olarak mekik dokuyan Necdet Özdemir için bir açıklama yaptı.

Altınbilek, Özdemir Erzurum bölge müdürü iken 1995 seçimlerinde milletvekili adayı olduktan sonra, yeniden görevine döndürüldüğünü anlatarak şöyle diyor: ‘‘Ancak bilindiği üzere yasal bir engel olmasa bile memur iken politikaya atılan üst düzey bir bürokrat seçimde başarısız olunca yine aynı çevrede aynı memuriyet görevini yürüttüğünde tarafsız olamayabilmektedir. Bu kişi de seçim bölgesi olan Erzurum DSİ Bölge Müdürlüğü görevini sürdürmekte ısrarlı olmuş ve kanımızca başarılı olamamıştır... Bu şahıs adeta bir misyonu devam ettirme tutkusu içindedir... Görevine iade edilmesiyle birlikte her defasında bölgede husursuzluk yaratıcı ve çalışma düzenini bozucu davranışlar içine girmiştir.’’

(Sayın Altınbilek bizim de birkaç sözümüz olacak: Seçime bağımsız aday olarak katılan Özdemir seçim öncesi ve sonrasında bu koltuğunu kendi menfaatleri için kullanmış mıdır? Kendi döneminde açılan kadrolara hiç Hınıslı ya da bir yakınını almış mıdır? Makamını kötüye kullanmamışsa, orada durmasında ne gibi bir sakınca doğmaktadır? Herhalde yok ki, Teftiş Heyeti'ne atamasını uygun gördünüz. Özdemir'in özellikle Erzurum'u istemesinde hızla ilerleyen kanser hastalığı nedeniyle akrabalarından, eşinden dostundan ayrılmak istememesi neden olamaz mı? Erzincan Mercan'daki ana kanal ihalesi usule uygunsa Özdemir'den önceki müdür de neden imzalamadı? Özdemir için 'Kurumun düzenini bozuyor' diyorsunuz. Acaba kurumun mu yoksa müteahhitlerin mi düzenini bozuyor?)

'Kendimizi içten yedik'

‘‘ARADAN geçen 1.5 yıl iyi değerlendirilemedi. Partiyi ayağa kaldıracak bir şey ortaya konulamadı’’ diyor CHP İstanbul eski milletvekillerinen Ali Topuz... Bir zamanların 'okus-fokus'çulukla anılan, partinin ağır toplarından Topuz, bugün Baykal'ın arkasında duruyor.

- Peki Baykal için o günden bugüne ne değişti?

- Baykal, vicdan muhasebesini yaptıktan sonra özeleştirisini de yaptı. Ne diyor; 'Partide yükselme, tekkeyi bekleme süresine, delege sayısına bağlı olmamalıdır. Genç ve yetenekli insanlara parti kadroları açılmalıdır. İlk fırsatta görev gençlere bırakılmalıdır. Artık bundan sonra seçim istemek yok, seçime katılmak var. Hükümet düşürmek yok, hükümet kurmak var. Asık surat yerine güleryüzle durmak var' diyor. Önümüzdeki dönem kitleleri harekete geçirecektir. Bu fırsat bir daha kendisine tanınmalıdır. Onun yeteneklerinden yararlanılması gerekiyor.

- Partilerin oy oranları düşüyor.

- CHP'nin değil ama, ANAP beş puan birden düştü, bizden aşağıya gitti.

- CHP için yanlış olan neydi?

- Fevri ve aceleci tavırlar.... Biz de kendi kendimizi yedik. Ayrıca Türkiye'de birtakım etkin çevreler de Deniz Bey'den kurtulmak için haksız propaganda yaptılar.

- Öymen?

- Dediğim gibi partiyi ayağa kaldıramadı. Arkasındaki güçlerden, örneğin Önder Sav gibi gerçek bir CHP'liden yararlanmadı. Seçildikten sonra herkesi karşısına aldı.

- Siz uzun süreden beri ortada gözükmüyorsunuz.

- Kırgın olmam için sebep var ama partimi seviyorum. Baykal'a yardımcı olmaya çalışıyorum, tavsiyelerde bulunuyorum. Benden yararlanmak isteyen herkese yardım etmek isterim. Bu Öymen için de olabilirdi. Ancak bizim gibi adamların yanlarına gelmesinden korkuyorlar, sanki oyuncaklarını ellerinden alacağımızı zannediyorlar. Aslında bizim bir şey beklediğimiz yok.

- Hasan Fehmi Güneş?

- İyi bir arkadaş ama kazanma şansı yok.

- İstanbul örgütü ağırlıklı olarak Öymen diyor.

- Delege özgür iradesiyle oy kullanmıyor, yarısından fazlası alt kimliğiyle hareket ediyor. Ha Altan olsun ha Deniz olsun, onlar için fark etmiyor sonuçta... Çıkara dayalı politika yapmak... Bunların CHP'nin tarihi misyonu içinde ne işi var? Sıkıntı bu. Prim vermemek, İstanbul'u kurtarmak lazım.

Parti çıkarı mı kendi çıkarı mı?

ÖYMEN'in yanında yer alan CHP İstanbul eski İl Başkanı Ali Özcan, Kurultay'ın, CHP'nin geleceğini ve çıkarını düşünenlerle, kendi çıkarını ve siyasi geleceğini düşünenler arasında bir hesaplaşma olacaktır'' diyor.

- Ama Deniz Baykal'lar kolay yetişmiyor.

- Halkın kırmızı kart gösterdiği bir liderin yeniden siyasi arenaya dönebilmesi için halktan yeşil kart alması gerekiyor. Liderliğe çıkanın ilk önce bunun çabası içinde olması gerekiyor. Kurultay'da delegelerin doğru karar vereceğine inanıyorum. Bu kurultayda bir düşünce ve zihniyetin oylaması yapılacaktır. Sayın Baykal'ın tümden harcanmasını da doğru bulmam, kendisini gelecekte daha büyük görevlerde görmek isteriz.

- Lider mi, kadro mu?

- CHP'nin lidere değil, kadroya, ekibe ihtiyacı var. Artık karizmatik liderler dönemi bitti.

Parti kaybeder

DEVLETİ yönetecek olanlar izzeti nefis sahibi, erdemli, gururlu ve fazilet sahibi olmalıdır. Bu tip insanlar siyasete soyunmalıdır.

Ama Öymen gibi temiz bir insan, Tarhan Erdem gibi dürüst bir insan seçilirse eminim ki, millet ve parti kazanır. Fikirler partiye hákim olur. Ama Baykal kazanırsa parti ve millet kesin kaybeder. Türkiye'de ilk defa paylaşım için bir araya gelen insanlar parti adı altında toplanamazlar. İlk defa bir fikrin partisinin oluşumu, Öymen kazanırsa sağlanır. Hedefler fikirler etrafında belirlenir. Türkiye düzlüğe çıkar. Türkiye'de ilk defa parti kurulur.

Mehmet SERTEL

Tepki

‘‘YALÇIN Bayer, bugünkü (dünkü) yazınızda 'Son söz: CHP kendi kendini yer' diyorsunuz, Güzel de... Böyle yazıları sürdürürseniz MHP'nin tek başına iktidara geleceğini düşünmüyor musunuz?’’

(Antalya'dan isimsiz faks çeken bir okurumuzdan)

OKUYAN'a, Ankara'dan bir diş hekimi soruyor: SSK'ya ağustos ayında 30 diş hekimi alınacağını tesadüfen öğrenerek, ben de başvurdum. Yaklaşık 600 başvuru yapılmış ve sınava gireceğim günü beklerken, 30 kişilik kadroyu direkt atama yapmışsınız. Bizim torpil yaptıracak tanıdığımız yoksa biz memur olamayacak mıyız?''

Yazarın Tüm Yazıları