Tren, Öçal ve Hürriyet

GERÇEKTEN Kırklarelileri kutlamak gerekiyor. En coşkulu karşılamayı, en sevecen tavırları gösterdiler Hürriyet trenine... Duygulu anlar yaşadık hep birlikte. En az bir kilometre uzunluğunda bir insan kalabalığı istasyon boyunca, hepsi de alçakgönüllüydü.

Trenimiz düdüğüyle selamlıyordu onları. Üç sevda çıktı karşımıza; 1986’dan beri ilk kez 14 vagonlu dev bir trenin, kapatılmış olan istasyona gelişi; Kırklarelili sanatçı Burhan Öçal ve Hürriyet... Bunların sırasını isterseniz değiştirebilirsiniz. Elinde Türk bayrağı ile karşılayıcılar arasında yer alan Ayhan Gülhane, "Ben Roman’ım, Atatürkçüyüm ve Hürriyetçiyim" diyordu. Trakya insanı nedense başka duygular içindeydi. Bir çağdaşlığa tutunmak, mutluluğa uzanmak ve ilerlemek istiyordu.

Kırklareli neredeyse 1960’tan beri okuma-yazma oranının en yüksek olduğu kentlerin önünde yer alıyor. Kentin ’aydin’lanmasında Kepirtepe Köy Enstitüsü/Öğretmen Okulu’nun etkisi büyüktür. Üniversitelerde okuyan genci çoktur. Artık bir üniversitesi de oldu Kırklareli’nin.

Sirkeci’den önceki gün 16.00’da ayrıldıktan sonra 22.00’lerde Kırklareli’ne vardık. Genel Müdür Süleyman Bey’in haberi olsun; demiryolu hatlarının kenarlarındaki otlar temizlenmiş ama başta çöp olmak üzere çeşitli atıklar olduğu gibi duruyor. Çorlu-Çerkezköy kesimine kadar uzanan güzergáhta, gölet manzaraları villalar (!), çirkin yapılar, fabrikalar, diş çürüğü gibi oyulmuş taş ocakları, rüzgár enerjisi türbinleri... Henüz kurumaya yüz tutmuş sarı ayçiçeği tarlaları arasında birer çirkin nokta gibi duruyor. Trakya’nın 1. sınıf tarım alanları bu kadar yağmalanmaz ki... Plansız programsız imar rezaletleri bunlar...

TEKNİK ELEMANLARA TEŞEKKÜR

Bu arada M.Fevzi Çakmak’ın, İstanbul’un savunması için hattın çevresinde yaptırdığı bazı ’koruganlar’ hálá ayakta duruyor.

22.00’de Kırklareli’ne vardığımızda, TCDD teknik elemanlarına teşekkür etmek gerektiğini anladık. İki ay süren emekleri sonunda Avrupa hattı üzerindeki Babaeski’den ayrılan 32 km’lik hattı güçlendirmişler ve gerekli yerlerini de yenilemişler. İki ay kadar önce hattan 40 ton tutarında ray çalındığını ve jandarmaların bu hırsızları yakaladığını da öğrendik bu arada. Fransızlar tarafından 1898’de yapımına başlayan hat 1912’de sefere açılmış... Esas şarap taşınmak üzere yapılmış bu imtiyazlı ’şebeke hattı’; aynı şekilde Fransızların Aydın-İzmir arasında pamuk, incir, üzüm taşımak üzere yaptıkları gibi...

Kırklareli’nin tarihte 19 isim değiştirdiği biliniyor. ’Saranda Eksesais’ten başlayıp ’Kırkkilise’ye ve sonunda Kırklareli’ne kadar... Yunanca ve Latin kökenlerine bakıldığında ’bağ kasabası’ veya ’meyve cenneti’ anlamına geliyor. Bugün bunlar yok; buğday ve ayçiçeği tarımına kalmışlar.

TCDD, gar binasıyla terk edilen istasyonu kapsayan 72 dönümlük arsayı satmak istemiş; 950 milyar liraya alan olmamış. Belediye de, şimdilerde yeşil alan olarak kullanılan bu yere ’konut’ yapılacağı endişesiyle imar vermiyormuş, TCDD’ye yeni imar yetkisi verildiğine göre, sonucun nasıl sonuçlanacağı da merak konusu. STÖ’nün karşı çıkan 22 bin imzalı tepki dilekçesi TCDD’ye gönderilmiş...

Gül trene biner mi?

Bir demiryolcu bize "Yılda bir kez trene binmek kişiyi mutlu eder" dedi. TCDD’nin Cumhurbaşkanı, TBMM Başkanı ve Başbakan trene bindiğinde yapılması gereken ’özel talimat’ yönetmeliği var... "Atatürk ve İnönü’den sonra kaç devlet ve hükümet büyüğü trenle bir yerden bir yere giderken demiryolunu kullandı, bize demiryolunu sevdirdi?" diye sordu. Biz de Cumhurbaşkanı Gül’e soralım:

"Böyle bir demiryolu gezisi yapabilir misiniz?"

Kapıkule’den Halkalı’ya yeni hızlı tren hattı

KAPIKULE’den İstanbul’a giden tren hattının çok virajli olduğu gözleniyor. Fransızlar, Osmanlı’dan daha çok para alsınlar diye yapılmış. Ne yazık ki, yeni projelendirilen elektrikli hızlı tren için yeni bir hat yapılacak Halkalı’dan Kapıkule’ye... Yoksa iki nokta arasını 1.5-2 saat arasında katetmek mümkün değil, dediler. Mevcut hat yük trenlerine bırakılacak. MGS Müşavirlik firmasının, daha önce verilen ÇED raporu ve demiryolu hattı ile ilgili diğer konularda halkın aydınlatılması için Babaeski’de dün bir toplantı vardı. Bu toplantılarla DLH tarafından yürütülen projenin hızlandırıldığı anlaşılıyor. Ankara-İstanbul, Konya ve Sivas’taki yenileme hatlarından sonra Halkalı-Kapıkule hattının en az 600 milyon dolara mal olacağı belirtiliyor.

Kırklareli’nde kalyon

’HÜRRİYET hakkımızdır/Tren Özgürlüktür’ trenimize Kırklareli halkı kadar Vali Hüseyin Avni Coş, Belediye Başkan Cavit Çağlayan ve ilgili bürokratlar ve sivil toplum örgütleri yakın ilgi gösterdiler. Belediye Başkanı Çağlayan, bizleri hiç yalnız bırakmadı. Vali Coş, eski meslektaşı ve İçişleri Komisyonu Başkanı, Tekirdağ Milletvekili Ziyaettin Akbulut, Kırklareli Milletvekili Gökhan Sarıçam, Babaeski Belediye Başkanı Haluk Tezsezer, Alpullu Belediye Başkanı Ahmet Durgun, Kavaklı Belediye Başkanı İnci Tunç da trenimizin ziyaretçileri arasındaydı.

Alpullu Şeker Fabrikası çalışanları "Atatürk’ün kurduğu şeker fabrikasının özelleştirilmesinden duyduklar endişeyi" anlattılar.

İsmail Tırpancı, bize ağaç oymadan Atatürk ve tren resimlerini armağan ederken "Biz 1952’de sinemaya gitmek için 65 kuruşa Alpullu’ya giderdik; sinema da 35 kuruştu. Biz hattımızın yeniden açılmasını istiyoruz" dedi.

Hürriyet Kurumsal İletişim Direktörü Temuçun Tüzecan’a Vali Coş, cezaevindeki mahkûmların yaptığı şirin bir kalyon maketi sundu. Kırklareli’nde deniz mi var? "Hayır" dedi Coş; "Bizim sınırlarımız Karadeniz’de İğneada’ya kadar ulaşıyor. Fatih, İstanbul’u fethederken topları burada dökmüş. Top döküm yerleri, ocaklar, fırınlar ve mescidi hálá duruyor. Demirköy’e 6 kilometre uzaklıkta. Bakanlar Kurulu kararıyla, Bilim Vakfı İslam Konferansı Genel Sekreterliği ile Boğaziçi Üniversitesi’nden tarih ve kimya dalında uzman iki öğretim üyesiyle bir çalışma yürütülerek burada ’Arkeolojik Endüstri Müzesi’ kurulacak. Demir cevherinin bulunduğu bu bölgede üretilen demir kütükler Tophane’ye gönderilmiş ve toplar burada üretilmeye başlanmış" diyerek sordu:

"Kalyon’u armağan edişimin nedenini anladınız mı?"
Yazarın Tüm Yazıları