Silahı seven koruma

TAYYİP Erdoğan ve Abdullah Gül, Niğde ve Aksaray seçim turlarından ’moral’ aldı.

Gayet de formdaydı. Büyük kalabalıklara hitap etti. TOKİ’nin 2238 konutunun anahtar teslim töreninde bulundu, balkondan gördüğü türbanlı iki ailenin dairelerini ziyaret etti.

Bor yolu üzerinde 10 bin kişinin oturacağı bir ’belde’ yaratılmış. Tam 126 milyon YTL harcanmış... Bozkırın ortasında yapılan bu yatırım gerçekten bir başarı sayılmalıdır; 200-300 YTL’ye taksitle satılmış daireler. Spor salonu ve kütüphanesi de var; camisi ve mescidi de... Açılışa önde AKP’nin seçim otobüsü, onun arkasında ’Başbakanlık’ otobüsü geldi.

Erdoğan ve Gül’ün konuşmalarında esas vurgulama, Cumhurbaşkanlığı seçimi üzerinde yineleniyor. Bu vurgulamanın daha da güçleneceği anlaşılıyor. Bunun sonucunda vatandaşlar arasında da "Tayyip Bey haklı galiba" görüşü ağırlık kazanıyor.

Tayyip Bey’in konuşmalarındaki seçim vurgulamaları iyice mercek altına alınmalıdır.

Bu başka bir yazının konusu olabilir. Başbakan övülebilir ve eleştirilebilir.

JANDARMA OLAYI

Bu arada TOKİ Başkanı Erdoğan Bayraktar’ın danışmanı Sadık Soylu ve basın müşaviri Uğur Gülekalp’ın, Başbakan tören alanına gelmeden jandarmanın kontrol anlamında bomba araması yaparken, hoş olmayan bir durum meydana gelmiş. Jandarmanın olay yerinden uzaklaştırdığı TOKİ Başkanı Bayraktar’a bir teğmen sert tavır göstermiş. Bunun üzerine çıkan tartışmada iddiaya göre, Gülekalp bir teğmene yumruk atmış. Daha sonra jandarma karakoluna gidilmiş. TOKİ Başkanı Erdoğan Bayraktar da kendisine yapılan sert tutum nedeniyle jandarma hakkında şikáyetçi olmuş.

Bir başka olay da, törenden Erdoğan’ın Niğde’deki mitingine giderken yaşandı. Yolda Başbakanlık korumalarının ’aşırı’ sert tutumuyla karşılaştık. Bir grup gazeteci olarak bulunduğumuz minibüsle Başbakan’ı takip ederken, bazı ’işgüzar’ korumalar hareketimizi engelledi. Biz yola devam etmek isterken, gelen bir korumanın, bulunduğumuz aracın önünde silah çektiğini gördük. O sırada bizim korumamızın "Ben de polisim, içerde gazeteciler var" demesi üzerine "Ben polis molis dinlemem, bu saatten sonra vururum... Güvenlik tedbiri var" karşılığını verdi. Star yazarı ve İnternet Haber’in editörü Hadi Özışık, Bugün’den Seda Şimşek ve bizim teskin edici konuşmalarımızdan sonra durum yatıştı ve biz de Başbakan’ı Niğde’de dinlemek için yola devam ettik. Ankaralı meslektaşlarımızın, korumaların iyi niyetinden söz ettiği kadar bazılarının da aşırı tutumlarını şikáyetçi olduklarını biliriz. Dün buna tanık olduk.

Önce İstanbul’a göç önlenmeli

ARA ara yazılarınızda susuzluk tehlikesini dile getiriyorsunuz. Bugün ülkemizin en önemli sorunu susuzluktur. Maalesef popülist politikacılar bunun önemini idrak edemiyorlar. Susuzluk, Türkiye’nin kapısına dayanmıştır. Radikal önlemler çok evvelden alınması gerekirken alınmamış ve ülkenin büyük bir kısmı kuraklığın esiri haline getirilmiştir. Ankara’ya Kızılırmak’tan su getirilecektir. Bu suyun sertliği 40-50’dir ve sülfat içermektedir. Mevcut İvedik arıtma tesisleri bu suyun özelliklerine göre mi projelendirilmiştir? Ankara’da gereksiz yaya kaldırımları, altüst geçitler ve buna benzer fuzuli yatırımlar yerine su gereksinimi için harcama yapılsaydı, bu tehlikeli durumla karşılaşmazdık.

İstanbul’a Büyük Melen’den su getiriliyor. Ömerli Barajı’na dökülmesi için 42 km. kalmış. Sorun çözülecek mi? Hayır! İstanbul’a su getirilecek de bu güzergáhtaki yerleşimlerin gelecekteki su ihtiyaçları nereden ve nasıl karşılanacak?

Kimse İstanbul’un, Ankara’nın su sorununu çözeceklerini iddia edemez, ederse büyük bir yanılgıya düşer...

Peki çözüm var mıdır? Tabii ki vardır. Ama gecikildiği için sıkıntılar da yakın gelecekte sürecektir.

İş işten geçmeden alınacak tedbirlerin bazıları ve en önemlileri şunlardır:

Çok acil nüfus planlamasına gidilmelidir.

Başta İstanbul olmak üzere büyük şehirlere göç durdurulmalı, geçimini temin edemeyecek olanlar büyük şehirlere sokulmamalıdır. Bunun için de göç edenlerin doğdukları yerde ekonomik düzenlemeler süratle yapılmalıdır.

Çarpık ve bilim dışı yerleşmeler kesin olarak durdurulmalıdır.

Partiler üstü, mesleklerinde ehil kimselerden müteşekkil bir konsey bu işleri planlamalıdır.

Tekrar ediyorum:

Tehlike büyük. Bunun farkında mıyız?

(İTÜ’yü bitirdikten sonra İller Bankası’nda çalıştım. Çok sayıda şehir ve kasabanın içme suyu, kanalizasyon etüt, proje, inşaatını yaptım.)

Sacit RENDA- İnşaat Y. Mühendisi

Biliyor musunuz

DP’nin birleşme sürecinde hemen kurulan ’Yeni Türkiye Partisi’nin (YTP) Çorlu’da yapılan Trakya ve Marmara bölge toplantısında konuşan DYP eski milletvekilleri ’Yenikanlı Delikanlı’ unvanlı Hasan Peker ile Şerif Ercan’ın, şimdi partiye üye kaydettiklerini ve 22 Temmuz’dan sonra genel kurultaylarını toplayacaklarını açıkladıklarını... DP Bolu adayı Oktay Türesin’in "İzzet Baysal’dan sonra Bolu’ya en büyük yatırımlarla yıllarca hizmet verdik. Bölgemizde köyden kente göçün durmasına yardımcı ve etken olduk. Enflasyon ortamında herkes parasını bankalara faize yatırırken; biz Türesin ailesi olarak tüm kaynaklarımızı üretime yatırdık, istihdam sağladık. Mudurnu’yu dünya markası yaptık. Türkiye işsizliği bizim iktidarımızda üretime girip maliyetlere destek vererek çözecektir" dediğini... ABD’nin Irak’a müdahalesi öncesi Bağdat’a giderek canlı kalkan olan Dünya Dilleri Merkezi ve Yeryüzü Halkları Dostluk Vakfı Genel Başkanı Selamettin Tellioğlu’nun Trabzon’dan, oğlu Fahrettin Tellioğlu’nun ise İstanbul’dan bağımsız aday olduklarını... SONAR-K araştırmanın sahibi ve İstanbul 2. bölge 12. sıra adayı Koray Yücel’in "Ben seçilirsem CHP iktidar oldu demektir; o zaman da ülke kurtulur" dediğini... LDP Genel Başkanı Cem Toker’in, "Partilerin vaatleri ile Türk halkının zekasına hakaret ettiklerini" söylediğini...

GAZETECİ Meriç Köyatası’nın Truva Yayınları’ndan çıkan ’Ne Olacak Bu Memleketin Hali?’ (Truva Yayınları) 3. baskıya ulaştı. Kitap, AKP iktidarının ekonomide nasıl sahte cennet yarattığını, Türkiye’nin ekonomik ve siyasal bağımsızlığının nasıl çökertildiğini, AKP iktidarı döneminde irtica, Kürt ayaklanmaları ve ABD’nin Türkiye üzerindeki oyunlarını yalın bir dille anlatıyor. Ne Olacak Bu Memleketin Hali kitabının gelirinin bir bölümü Türkiye Eğitim Gönüllüleri Vakfı’na bağışlanıyor.
Yazarın Tüm Yazıları