Paylaş
1- Oylar sayıldıktan sonra sayım tutanaklarının muhakkak surette fotoğrafının çekilerek merkezlere bildirilmesi.
2- Oy torbaları polis arabalarına bindirildiğinde muhakkak surette polis otosuna binmeye çalışmak. Polis arabasını araba konvoyları eşliğinde ilçe seçim kurullarına getirmek.
3- İlçe seçim kurularına tüm parti temsilcilerinin girmeye çalışması.
4- İlçe seçim kurulları ve YSK önünde oyumuzu korumaya geldik diyerek ellerinde meşale ve mum taşıyan vatandaşların beklemesi. Özellikle gençler.
5- İlçe seçim kurulları ve YSK önünde bekleyen kalabalığa göz kulak olmak için annelerin beklemesi. Bekleyenlere anne şefkatiyle sıcak çay ve simit ikram edilmesi çok önemli. Termoslarla, çay makineleriyle ikramlar yapılabilir. Oylarımıza sahip çıkmaya gelen eşimize ve çocuklarımıza göz kulak olmaya geldik diyerek kamuoyuna ‘Oylarınıza sahip çıkıyoruz’ mesajının verilmesi çok anlamlı.
Ayrıca içeride olası oy hırsızlarını baskı altına alacaktır.
Kolay gelsin; seçim sonuçları hayırlı olsun. Sevginaz HAMEVİOĞLU
İKİ UYARI
-OY kâğıtlarının arkası damgalı olmalıdır. Damgasızlar sahtedir, reddetmekte tereddüt etmeyiniz kanuni hakkınızdır. Kontrol etmeyi unutmayınız. Sandık bekçileri, yanınızda bir el feneri bulundurunuz. Halûk TARCAN
-TÜM siyasi partiler memleketin insanlarindan oluşuyor. Sertliğe gerek yok. Tercihi halk yapacak, iyisiyle kötüsüyle demokrasi işleyecek. Serdar TAŞÇI
BİZE BİR AKORT LAZIM!
SENFONİK orkestrada çeşitli enstrümanlar farklı notalarla bir klasik eseri icraya başlamadan az önce “la” notasını hep birlikte çalarak düzgün akort kontrolü yapıyorlar. Şef sahneye çıkmadan... Yaylılar, nefesliler, vurmalıların uzlaştığı o tek notayla başlıyor müzik serüveni (bildiğim kadarıyla).
Farklı görüşlerin, zıt düşüncelerin tartışılabileceği demokratik bir topluma dönüşmek için bize de bir akort gerekli. Çoksesli müzikte kusursuz “la” tınısı ne kadar vazgeçilmez ise, sağlıklı bir toplum için de akort dayanağı; evrensel değerler, hukuk, insan hakları olmalı. Cumhuriyet değerleri başta olmak üzere...
Akordu bu değerlere göre yapılamamış veya bozulmuş ülkemizde yaşanan kargaşa hiç de şaşırtıcı değil. Üstelik, az da olsa düzgün akortlu müzik aletlerini çalanların ellerine, kafalarına elindeki sopayla (baton) vuran, hatta çalgılarını kıran bir orkestra şefi de varsa!.. Ayşe ÖZKAN
GÜNÜN SÖZÜ
“İnsansız hava aracı gibi havacılıkta paradigma dönüşümünü ifade eden bir alanda kendi sınıfında dünya rekorlarına imza atarak bağımlılık olmadan milli ve özgün tasarıma sahip bir sistem geliştirdik.”Baykar Makina Genel Müdürü Özdemir Bayraktar
GEÇMİŞ olsun HDP!
Geçmiş olsun Diyarbakır!
Geçmiş olsun Türkiye!..K.K.
Şengör’den ‘kışkırtıcı’ başlıklı yeni bir kitap...
APTALLIĞI AZALTMAK
CELAL Şengör’ün kışkırtıcı başlıklı yeni kitabı ‘Aptalı Tanımak’ (KA Kitap) çıktı.
215 sayfalık kitap Şengör’ün çoğu Cumhuriyet Bilim Teknik (daha sonra Cumhuriyet Bilim Teknoloji) dergisinde yayımlanmış köşe yazıları arasından başlıkta belirtilen çerçeve içine sığanların derlenmesinden oluşuyor. Şengör önsözünde, ‘aptal’ kelimesinin kavramsal içeriğini anlatıyor ve zekâ ile her zaman birebir olmayan ilişkilerini vurguluyor. Burada IQ’nun ne olduğu irdeleniyor. Aptallığın önemli bir bileşeninin cehaletten ve görgüsüzlükten kaynaklandığını öğreniyoruz. Yazıların amacı okuyucuya çeşitli durum ve yerlerde karşımıza çeşitli şekillerde çıkan aptallık türlerini tanıtarak bunlarla nasıl mücadele edileceğini, toplumda aptallığı azaltmak için neler yapılması gerektiğini ve bilhassa toplum yönetiminin aptallara teslim edilmemesinin büyük önemini etraflı bir şekilde anlatmak.
Şengör’ün yelpazesi bilimden politikaya, gündelik yaşamdan tarihe, Türkiye’den tüm dünyaya açılan çok geniş bir kesit sunuyor. Okuyucu doğa bilimlerinden sosyal bilimlere, gündelik politikadan eğitime çok ilginç şeyler öğreniyor ve yazarın geniş bilgi haznesi karşısında hayretler içinde kalıyor. Şengör’ün ifadelerinden kendisinin Türkiye için acil bir durum gördüğü intibaı ediniliyor. Aptallıktan kurtulamadığımız takdirde kendimizi tarihin çöplüğünde bulacağımızı birkaç kez vurguluyor, ama galiba tüm kitabın temel mesajı da zaten bundan ibaret.
BİLİYOR MUSUNUZ?
CHP Konya Milletvekili Atilla Kart’ın, “Cemil Çiçek ve TBMM bürokratları, 7 Nisan’dan beri hiçbir önerge ve teklifi işleme koymadı, iki aydan beri yasama ve denetim yetkisi fiilen askıya alınmış durumda. Hani egemenlik kayıtsız şartsız milletindi. Yolsuzlukla ilgili önergelerimizi sansürleyerek Meclis tarihine geçen Çiçek’i en azından tüm yasama çalışmalarımızı tbmm.gov.tr sayfasına aktarılması için birazcık olsun çalışmaya, sorunu çözmeye davet ediyorum” dediğini...
MESAJ PANOSU
-“BİLEKLER kan içinde /Dişler kenetli /Ayaklar çıplak /Ve ipek bir halıya benzeyen toprak /Bu cehennem, bu cennet bizim.” Nâzım Hikmet RAN
-‘YETMEZ ama evet’ diyenler bugün olanlardan sorumludur. Onların kuyruğuna takılıp ahlak dersi verenlere de akıl fikir diliyorum. Enver AYSEVER
-DİYARBAKIR’ı çok iyi biliyorum. MİT’in tüm gücü o bölgede. Bir ağaçtan bir ağaca kuş konsa devletin haberi olur. Kimse halka yalan söylemesin. Feyzi İŞBAŞARAN
-4 can gitmiş, onlarcası yaralıyken... 4.5 milyar TL’lik sarayını böcek yüzünden yaptığını canlı yayında anlatan dünya lideri!.. Ve, hep mağdur... Mehmet ALTAN
Paylaş